Zekiye İnce'den Erdoğan'a Tepki
Muharrem İnce'nin annesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Annesi de bu yalandan rahatsız" sözlerine tepki gösterdi.
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisini kurmadan önce ABD'ye gidip Fethullah Gülen'den icazet aldığını söyledi. Erdoğan da bu iddiaya "Çok muteber bir annesi var, annesi de bu yalanlardan rahatsız" ifadesini kullanarak cevap verdi. İnce'nin annesi Zekiye İnce de oğlu ile bu konuyu hiç konuşmadığını, Erdoğan'ın böyle bir şeyi bilemeyeceğini söyledi.
Özlem Gürses'e konuşan Zekiye İnce'nin Sözcü'de yer alan söyleşinin bir bölümü şöyle:
- Teyzecim, dün gece hastanedeymişsiniz sabaha kadar… Geçmiş olsun. Ne oldu?
İnan hiç iyi değildim, hatta size “Gelmeyin” diyecektim ama ayıp olmasın diye artık… Muharrem için üzülüyorum. Gördün mü cami fotoğraflarını, güya camiye bisikletle girmiş, içeride halay çekmiş, zeybek oynamış. Gördün mü onları? Hiç olacak iş mi? O bisikleti ona meydanda vermişler, o halayı da torunumun düğününde, şu karşıki meydanda çekmişti…
- Biliyoruz hepsini. Merak etmeyin herkes de biliyor, o fotoğraflar montaj, sıkmayın canınızı…
Evet, yapmaymış onlar. Ben de biliyorum ama yine de üzülüyorum işte, kafayı takıyorum. Biz inançlı bir aileyiz, işte görüyorsunuz. Benim çocuklarım dindardır, CHP'li olunca niye böyle yapıyorlar? Din iman, camiler sadece AK Parti'ye mi ait? Orucunu tutar, fitresini verir, zekatını verir Muharrem. Şimdi olmuş da değil, hep böyle. Ayrıca herkesin dini kendine, ne kadar ayıp şeyler bunlar.
UMREYE DE GİTMİŞ...
Gitti tabii. Hatta başka siyasiler, bakanlar filan da vardı yanında. Kızım Meryem de gitti. Sadece AK Parti mi Müslüman?
- Eyüp Sultan'a gitti diye de haber yapmışlar…
Ya, gördün onu da değil mi? Muharrem küçücük çocuktu Eyüp Sultan'a gittiğinde… Annem yaşıyordu Hasköy'de, sık sık ziyaret ederdik. Herkesin kendine göre Müslümanlığı var, bilemezsin. Çok namaz kılanlar biliyoruz, evde gelinlere, komşusuna yapmadığı kalmaz.
Benim çocuklarım asla kul hakkı yemez, yemedi. Bak sana bir hikaye anlatayım; kayınpederim bu köyün en bilgili hocasıydı, herkes ona gelirdi danışmaya. Muharrem 4 aylık filan, kucağımda onunla arka tarafta yürüyordum, komşunun ağacından kirazlar sarkıyor, elimi uzattım 3-5 tane yiyeceğim… Kaynatamın sesini duydum “Güllü, n'apıyorsun kızım?” O bana Güllü derdi. Döndüm baktım, pencerede. “Baba kiraz yiyecektim…” dedim. “Bırak kızım, uygun düşmez hiç…” dedi. Kulağıma küpedir ömür boyu. Çocuklarım da tek lokma haram yememiştir.
- Siz bu köye gelin mi geldiniz?
Yok, zaten bu köylüyüm. Annemler de babamlar da aslında Rizeli ama yıllar önce göçmüşler buraya Çayeli'nden. Babam kaptandı, denizci yani. Ben burada doğdum. Şerif Bey'le aynı köy çocuğuyuz biz.
- Onlar nereden gelmiş?
Şerif'in büyük dedesi de 13 yaşında gelmiş buraya Yunanistan'dan. 57 yıl evli kaldık biz, 2 sene önce kaybettik eşimi, çok sevilen sayılan bir insandı. 25 yıl kayınpederlerimle yaşadım, gençliğim bak şu evde geçti (Karşıdaki evi göstererek) 4 çocuğumu da orada doğurdum. Şimdi 4'ü de aslan gibi, memnunum hepsinden de…
- Nasıl geçinirdiniz?
Tütüncüydük biz. Bu köy hep öyleydi zaten. Denizin kıyısındaydı tarlalarımız. Çok zordur tütün, bilir misin? Gece 3'te kalkılır, sabaha karşı gidilir tütün kırmaya. Beygir arabasıyla giderdik biz. Ben çocuklarımı şımartarak büyütemedim, hep çalıştık biz, hep. Dedeye nineye bile bırakamazdık, onlar da tarlada… Ben tütüne giderdim, Şerif önceleri hayvancılık yapıyordu, sonraları bir kamyon aldı, yıllarca kamyonculuk yaptı.
- Yetiyor muydu geçim için?
Ben hiç bilmezdim para pul, hâlâ da bilmem. Büyüklerimiz vardı başımızda, öyle böyle yetiriyorduk işte…
- Muharrem Bey ilk çocuğunuz değil mi?
Evet. Çok iyi çocuktu hep. Çok dürüsttür, lafı hep ağzında, içi dışı bir. Hile hurda bilmez. Hep çok iyi konuşurdu, şiir yazardı, çok sever herkes onu.
Gençliğinde hiç engel olmaya çalıştınız mı siyasete girmesine?
Çok. Ama dinlemez ki beni… Kendimle ilgili bir şey olsa dinler. Desem ki “Kömürüm bitti, gazım yok” hemen ilgilenir. Ama bu onunla ilgili. Çok dedim “Girme oğlum bu işlere, zor” dedim… Hele şimdi bu cumhurbaşkanlığına hepten çok dedim ama…
- İstemediniz mi? Neden?
Hiç istemedim. Baksana… O kadar yük alınır mı üstüne? Yaparsın yaparsın, bir tanecik yapamazsın, kötü insan olursun hemen. Ama o çok istedi, başardı da.
Biliyorsunuz Tayyip Bey açıklama yaptı, dedi ki “Muharrem Bey'in açıklamaları annesini çok üzmüş.”
- Hangi açıklamaları?
Diyor ya oğlunuz “Tayyip Bey FETÖ'den icazet aldı” diye…
Hiç konuşmadık oğlumla bu konuyu, nereden çıkarmış ki… Nereden biliyormuş o benim Muharrem'le ne konuştuğumu? Yoksa bunlar telefonlarımızı mı dinliyorlar?
HABERE YORUM KAT