Uyku Bozukluğu Yaşayanlar Dikkat
Uzamanlar birkaç hafta süren uyku bozukluğu yaşayanları uyardı
Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, birkaç hafta süren uyku bozukluğu yaşayanları uyardı.
Depresyonun kişinin ruhsal halini derinden etkileyen, sosyal ve mesleki alanlarda büyük sıkıntılar oluşturan en yaygın psikiyatrik hastalıklardan biri olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, "Depresyondaki birey, çökkün, mutsuz, ağlamaklı veya kederli ruh halindedir. Bazı bireylerde bu durum kendini aşırı sinirlilik, kızgınlık veya çabuk öfkelenme şeklinde de gösterebilir. Kişide daha önceden yapmaktan zevk aldığı durumlara karşı (hobiler, sohbet etme, eğlenceli ortamlarda bulunma, cinsellik vs.) genel bir isteksizlik hali vardır. Bu durumla paralel olarak kendini yorgun, halsiz ve bitkin hisseder, tüm enerjisi alınmış gibidir. Depresyondaki hastalarda mutsuzluk veya keyifsizlik gibi duygusal şikayetler ön planda olmakla birlikte, bazı hastalarda ise duygusal şikayetler geri planda bastırılmış olup, uyku şikayetleriyle başvurabilirler. Özellikle duygusallığın aşırı bastırıldığı durumlarda, iş güç koşturmasıyla ruh halinin farkında olunamadığı durumlarda uyku sorunu depresyon veya diğer psikiyatrik rahatsızlıkların habercisi olabilir" dedi.
Birkaç günlük uykusuzluklarda hemen panik yapılmamasını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, "Hormonal ve dış etkenlere bağlı değişikliklerde birkaç günlük uyku sorunları yaşanabilmektedir. Fakat bu durum birkaç haftadır sürüyorsa doktora başvurmak gerekir. Uyku sorunu, uykuya dalma güçlüğü, kesik kesik uyuma, hiç uyuyamama, derin uykuya geçememe veya çok erken uyanma gibi sorunlarla karşımıza çıkabilir. Günlük hayatımıza etkisi ise halsizlik, yataktan bir türlü kalkamamak, dikkat eksikliği, yapacağı işe konsantre olamama, gün içinde ani bastıran uyku atakları veya sinirlilik şeklinde kendini gösterebilir" ifadelerini kaydetti.
İdeal uyku süresi
İdeal uyku süresinin kişiden kişiye, yaşa ve yaşam koşullarına göre değişmekle birlikte günlük 7-9 saatlik uykunun ideal olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tan, "Aşırı erken kalkmak veya aşırı geç yatmak da, süresi iyi olsa da, uyku kalitesini bozar. Bu nedenle uyku hijyenine dikkat edilmeli, Sessiz ve yeterince karanlık bir ortamda uyunmalı, yatış ve kalkış saatleri düzenli olmalı, manyetik alan yaratacak cihazlar odada bulundurulmamalı, yatak ve yastık kalitesi kişiye uygun olmalı, yatmadan en az 2 saat önce bilgisayar ekranından, en az 1 saat öce TV ekranından uzak durulmalı, uyumadan önceki 2 saat yemek yenmemeli, salonda, koltukta ve TV karşısında uyunmamalı, yatakta yemek yemek veya ders çalışmak gibi faaliyetler yapılmamalı, uyumadan önceki saatlerde dinlendirici müzikler ve kitap okumak faydalı olur" dedi.
HABERE YORUM KAT