Ülkü Ocakları Kars İl Başkanı Tolga Adıgüzel, Ermenilere yönelik kullandığı nefret söylemi nedeniyle “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına ve 11 bin lira para cezasına çarptırıldı.

Adıgüzel, Ermenistanlı piyanist Tigran Hamasyan ve Erivan Devlet Oda Korosu’nun Kars Ani Antik Kenti’nde verdiği konserin ardından bir basın açıklaması yaparak şu ifadeleri kullanmıştı:

“Geçtiğimiz günlerde Anı Ören yerinde papaz kıyafetiyle ne idüğü belirsiz insan müsveddeleri tarafından verilen konseri esefle, şiddetle ve nefretle kınıyorum. Yaptıkları bu hareketle ne amaçlanmak isteniyor? Bunların içerideki destekçileri kimlerdir? Hangi satılmış basın mensupları bunlar ile ortaklaşa hareket ediyor. Herkes haddini bilecek ve bu saatten sonra ayağını denk alacaktır. İçeriden ve dışarıdan satılmış hain beyinler tarafından sabrımız zorlanmak mı isteniyor? Yoksa bizler de Kars caddelerinde Ermeni avına mı çıkalım. Onların kutsal saydığı bir yerde konser verebilir miyiz ya da mehteran takımını yürütebilir miyiz? Bizler bunları belki şimdilik yapmıyoruz ama bu yapmayacağımız anlamına da gelmesin ve bunların hepsini not ettik.”

Açıklamanın ardından HDP İstanbul vekili Garo Paylan, Adıgüzel hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesi, “Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağıladığı” gerekçesiyle (TCK 216/2) alt sınırdan 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Suçu basın ve yayın yoluyla işlemesi nedeniyle (TCK 218), Adıgüzel’in cezası 7 ay 15 güne çıktı. Sanığa ayrıca 11 bin 240 lira adli para cezası verildi.

Sanığın başka bir mahkumiyeti bulunmadığından bu hükümlerin açıklanması ertelendi.

Paylan: Nefret suçunun cezasız kalmaması ümit verici

Davayı açan milletvekili Paylan, kararın ardından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Nefret söylemleri, nefret suçlarına yol açar. Bu davada, Ermeni kimliğine dönük nefret söyleminin cezasız kalmaması hem Ermeniler hem de Türkiye’de toplumsal barışa ve adalete inanan tüm kesimler için ümit vericidir.

“Bizler, ırkçı, nefret söylemi içeren her türlü suça karşı mücadele etmeye, adalet aramaya ve toplumsal barış için çalışmaya devam edeceğiz.”