Tacettin Durmuş: Bir Köy Hikayesi

Tacettin Durmuş: Bir Köy Hikayesi

Türkiye - Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri kıyıları baştan aşağı tarihi, doğal, evrensel kültür varlıklarını ve saklı güzelliklerini bağrında barındırıyor.

A+A-

Ha şurada bir köy var, çok yakında. O köy sadece bizim değil, her kesin. Dün başkalarının idi, bugün bizim ama hiçbir zaman hiç kimsenin değildir. Gelin hep birlikte sahip çıkarak dünya kültür turizmine kazandıralım!

Tacettin Durmuş / Ölçek

Türkiye - Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri kıyıları baştan aşağı tarihi, doğal, evrensel kültür varlıklarını ve saklı güzelliklerini bağrında barındırıyor.

Başta Ani Antik Kenti, Horomos Manastırı, Magazberd Kalesi ve çevresindeki eski yerleşim alanları Üçbölük Kanyonu ve burada içerisinde kilisenin dahi bulunduğu peri bacaları, içerisinde 9 kilise ve 9 kaynak suyu bulunan Digor’un Kilit Taşı Köyü binlerce defa keşfedilmeği bekliyor. Dünyada coğrafi olarak toprakları iki ülkede (Türkiye - Ermenistan) olan Ermenistan tarafı Bagaran, Türkiye tarafı ise Halıkışlak olan köy, ayrı bir öneme sahip ama tüm güzelliklerinin gün yüzüne çıkarılmayı ve turizme kazandırılmayı bekliyor.

Ani’mi, Anı’mı, Ani Ören Yeri mi? Aslında ‘Ani Antik Kenti’ değil ‘Ani Ölen Yeri’

Halen ‘Ani Harabeleri’ dediğimiz, adı Ani’mi Anı’ mı diye tartıştığımız bence sahibi olmadığı için ‘Ani ölen yeri’ olan Ani Ören Yerine 40 kilometre uzaklıkta ve Ermenistan sınırına sıfır noktada olan Horomos Manastırı veya diğer adı Ğoşavank, 931 yılında kurulmuş tarihî Ermeni manastırı Ortaçağ'da Ermenistan'ın en önemli dinî merkezlerinin biri olarak ta binlerce turisti bölgeye getirmesi için kurtarılmayı bekliyor. Yüzyıllarca bölgenin en görkemli kentlerinden biri olan Ani Antik Kenti ise geçen zamana rağmen hala büyüsünü koruyor. Temmuz 2017’de UNESCO’nun tarihi ve kültürel miras listesine aldığı ve ilgisizlikten ‘harabe’ adını alan Ani, halklar ve kültürler için ortak değer niteliğinde insanlığa kazandırılması gerekiyor.

Digor (Tekôr) Kilittaş Köyü/Gundé Pekrané

Yöre halkının dağlarında gezdiği, koyun otlattığı, koşturduğu, Türkiye - Ermenistan sınırını oluşturan Arpaçay Nehri üzerinde sıfır noktada olan Digor (Tekôr) Kilittaş Köyü Kürtçe adı ise ‘Gundé Pekrané’ de bilinmeyi ve keşfedilmeyi bekliyor. Köy baştan aşağı eski yerleşim alanı üzerinde kurulmuş. Köyün çevresi sadece kayalıklar üzerinde Ermeni Kırallığına ait yerleşim alının kalıntıları adeta açık hava müzesini andırıyor. Her tarafı kayalık olan köyün Arpaçay Nehri’nin Türkiye ve Ermenistan tarafları ise 300 metre yüksekliğe varan kanyona sahip. Köyde yaşayanlar genelde yaşlılar ise bir zamanlar nehrin kenarında üzüm dahi yetiştiğini ve Ermenilerin bu üzümlerden çok leziz şarap yaptıklarını anlatıyorlar. Ayrıca nehir boyunca oluşan yeşil alanda ‘elma ve ceviz başta olmak üzere ne ekerseniz onu biçebilirsiniz” deniyor.

Hemen keşfedebilir, saklı güzelliklerini görebilir, misafirperver köylüler ile sohbet edebilirsiniz

Kilittaşı Köyü ile Digor arası mesafe yaklaşık olarak 32 kilometredir. Kars’a uzaklığı araçla 45 dakika mesafede olan Digor’un Kilittaşı Köyü, ilçenin Sorguçkavaklı’ya 5km, Karabağ’a 5 km, Çatak’a 6 km, Halıkışlak’a yaklaşık 7 km olmak üzere Kilittaşı'nın merkezine 8 km mesafeden daha yakın 4 Köy bulunuyor. Kilittaşı Köyü Kars’ın Digor ilçesine bağlıdır. Digor'un Güneydoğu yönünde 27,7 km uzağında yer alır. Kars il merkezinin ise Güneydoğu yönünde 64,3 km uzağında bulunur. Kars’ın Digor ilçesinin Kilit Taşı Köyü adeta açık hava müzesi ama sahibi yok. 

İl kültür envanterinde köyden bahsedilmiyor

Öte yandan Kars Valiliği Kültür ve Turizm Müdürlüğün 2009 yılında çıkardığı İl Kültür Envanterinde ise sadece köyün en yüksek noktasında bulunan Kilittaşı Kilisesinden bahsediliyor. Ayrıca yine sadece bu kiliseyi anlatan Türkçe ve İngilizce solmak üzere yıllar önce konulan bir tabela bulunuyor.

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nün 2009 yılında çıkardığı Kars İli Kültür Envanterinde ise Kilittaşı Kilisesi: “Temel kısmı siyah bazalt taşından, üst kısımları kırmızı kesme taştan yapılmıştır. Yapının girişi güneydendir. Giriş kısmı sağır yuvarlak kemer içerisinde basık sivri kemerli bir kapıdır. Kapının sağında ve solunda birer pencere girişte, girişin sağında ve solunda birer tane geometrik çerçeve içerisinde kabartma haç motifi vardır. Sağır kemerin üzerindeki kilit taşlarından üst ekinde haç, aşağısındakinde kartalalar ve kanatlı melek motifleri vardır. Avlu kısmı dikdörtgen planıdır. Batı kısmında 3, kuzey kısmında ise 2 pencere bulunmaktadır. Avlunun kuzeydoğu köşesinde vaftiz vaftiz nişi vardır. Doğu kısmında yuvarlak kemerli yarım kubbeli apsisi vardır. Kilit taşı üzerinde haç motifi vardır. Apsisin sağına ve solunda birer tane hücre vardır. Kuzeyden dışarıya açılan bir kapı ile hücreye daha sonra bir Müslüman Mezarlığı yapılmıştır. Kilise dikdörtgen planlı olup, çatı kısmı olmayan kilisenin üzeri açıktır. Çatı kısmı beşik çatılıdır.”şeklinde anlatılıyor.

9 kaynak su ve 9 kiliseye sahip bir köy

Oysa bir zamanlar bu köyde 9 kilise varmış. Köy Ermenistan sınırına sıfır noktada olduğu için ve sınırı Arpaçay nehri oluşturduğundan yakın zamana kadar sınır askerler tarafından korunmaktaydı. Köye yakın noktada bulunan 9 kiliseden biri ise yıkılarak yapı taşlarından karakol yapılmış. Gelin görün ki kilisenin taşlarından yapılan karakol ise şu anda kullanılmıyor ve atıl bir durumda bekliyor. Sınıra sıfır noktada bir tepecikte ve köyün tam ortasında fakat Ermenistan sınırında bulunan kilise ise halen görkemini koruyor. Ama Kilisenin Türkiye tarafı ise zamanında bizim askerler tarafından silahla ateş edilerek zevk için tahrip edilmiş.
























HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.