Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 2016-2017 Yükseköğretim Akademik Açılış Töreni düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen "2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni”ne tüm üniversite rektörlerinin yanı sıra üniversiteleri temsilen akademisyenler ve öğrenciler olmak üzere yaklaşık 2 bin kişi katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, “Bugünün yükseköğretim tarihinde müstesna bir gün” olduğunu belirterek yükseköğretimin akademik yıl açılışının ilk defa üniversite boyutundan ulusal boyuta taşındığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve devlet erkanının huzurunda gerçekleştiğini ifade ederek başladı. Türkiye’nin birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyaç duyduğu bugünlerde, bütün üniversiteleri, millet ve devletin birliğinin, dirliğinin sembolü olan bu Külliye’de bir araya getirmenin kendileri için tarihi bir anlam taşıdığını dile getiren Prof. Dr. M.A. Yekta Saraç, Türkiye akademisine ve yeniden yapılanma sürecinde "Yeni YÖK"e güç katan ve bunu teşvik eden açılış için teşekkür etti.
Prof. Dr. Saraç, "Bilindiği üzere Cumhuriyet döneminde 1933 yılında İstanbul Darülfünunu, İstanbul Üniversitesine dönüştürülerek ilk üniversite kurulmuştur. 1933’ten 2003 yılına kadar geçen 70 yıl içinde ülkemizde 77 üniversite kuruldu. 2003 ve 2016 yılları arasında ise 104 üniversite kurulmuştur. Öğrenci sayısı bakımından bir karşılaştırma yapıldığında, bu sayının 7 milyonu aştığını görmekteyiz. Bu da neredeyse yükseköğretimde okullaşmanın 3 kat arttığını göstermektedir. Türk yükseköğretim tarihini inceleyen gelecek çağın tarihçilerinin 2003-2016 yılları arasındaki dönemi yükseköğretim tarihinin olağanüstü sıçrama yılları olarak nitelendirecektir. Şimdi bu sayısal, niceliksel, kemiyet itibarıyla büyümeye niteliksel büyümenin, kalitede de ilerlemenin keyfiyet itibarıyla da daha iyileşmenin eşlik etmesi konusunda bizlere, Yükseköğretim Kuruluna ve üniversitelere büyük bir görev düşmektedir." dedi.
Yükseköğretim Kurulu olarak artık politika belirlerken bir taraftan dünya akademisindeki değişimi dikkate almaya, diğer taraftan ise ülkemizin gerçekleri ve önceliklerini de göz ardı etmemeye çalıştıklarını dile getiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç şöyle devam etti; “Yeni YÖK olarak, aldığımız kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği, Yükseköğretim Kurulundan tamamen bağımsız bir kalite güvencesi sisteminin oluşturulması en büyük beklentimizdir. Bilindiği üzere bu maksatla yasal bir düzenleme teklifi hazırlayarak ilgili makama sunduk. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın da konuya verdikleri önem sonucunda teklifimiz, hükümet programının öncelikli kısmında yer almıştır. Konuya ilişkin muhalefet partilerini de bilgilendirdik. Bu düzenlemenin bir an önce yasalaşması en büyük isteğimizdir. Bu, Türk yükseköğretim sistemimizde yapısal değişikliğin ilk adımı olacaktır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaliteyi yükseltmenin yollarından birinin de misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma olarak ifade edilen uygulamalar olduğunu belirtti. Uzun süredir hazırlıkları sürdürülen proje kapsamında 5 üniversitenin pilot üniversite olarak belirlendiğini söyleyerek; "Kalkınma Bakanlığımız, 2016 yılı için birçok çalışmaya ayırmış olduğu bütçe 4,2 milyar iken bu yıl 2017 için 5,1 milyar ayırmış durumda. Bu artış yüzde 21’e tekabül etmektedir. Bu da yine aynı şekilde bu sürece ne tür bir önem verdiğinin ifadesidir. 2006’da kurulan 40 üniversitemiz arasından seçilen 5 yükseköğretim kurumumuz bölgesel kalkınma için ihtiyaç duyulan alanlarda özel olarak teşvik edilecek ve desteklenecek. Burada 5 üniversitemizi ve desteklenecekleri alanları açıklıyorum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi hayvancılık alanında, Düzce Üniversitesi sağlık ve çevre alanında, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi tarım ve jeotermal alanında, Bingöl Üniversitesi tarım havza bazlı kalkınma alanında, Uşak Üniversitesi tekstil, dericilik, seramik alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Projesi’nin pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlenmiştir. Üniversite ve şehirlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu demek değildir ki 40 üniversite bu 5 ile bitti. Hayır, bu devam edecek. Bundan sonra da bu sürece girebilecek üniversitelerimiz olabilir. Bugün burada ben YÖK’e yeni hedef tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel kalkınma için seçilen 5 üniversite gibi ülkemizin bilim hayatını uluslararası alanda en üst düzeyde temsil edecek 5 üniversite belirlenerek bunların özel olarak desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Rektör seçimleri süreçlerinde üniversitelerde yaşanan olumsuz tecrübelerin hem üniversite hem de YÖK bakımından yeniden bir yapılandırmaya ihtiyaç doğurduğunu dikkati çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerde halen var olan ve rektör adaylarının öğretim elemanlarının oylarıyla tespit edildiği sistemin kendisinin bir sorun haline dönüştüğünü, görünüşte demokratik olan rektörlük seçimlerinin üniversitelerde ne yazık ki gruplaşmaları, hizipleşmeleri, kırgınlıkları artıran bir işleve büründüğünü, bu yüzden rektör atamalarındaki mevcut usulden vazgeçilmesinin üniversitelerimizin de ülkemizin de yararına olacağını dile getirdi.
Konuşmaların ardından YÖK Başkanı M. A. Saraç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, kendisinin yayına hazırlamış olduğu Osmanlı döneminde yaşamış dini ilimler, edebiyat, tarih, tıp, matematik, geometri, mimarlık, musiki gibi alanlarda eserler vermiş bilim insanlarını tanıtan Mehmet Tahir’in "Osmanlı Müellifleri" adlı üç ciltlik eseri hediye etti. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden gelen öğrencileri temsilen dört öğrenci, günün anısına Cumhurbaşkanına çiçek takdim etti.