Türkiye FETÖ'ye Karşı Meydanlarda

Tam bir yıl önce FETÖ'cü darbe girişimine karşı durmak için sokağa dökülen Türkiye, bugün demokrasiye bağlılığını bir kez daha göstermek ve şehitleri anmak için meydanlarda...

Tam bir yıl önce FETÖ'cü darbe girişimine karşı durmak için sokağa dökülen Türkiye, bugün demokrasiye bağlılığını bir kez daha göstermek ve şehitleri anmak için ülkenin dört bir yanında meydanlara çıktı..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak İstanbul'da 15 Temmuz darbe girişiminin ilk başladığı yer olan Boğaziçi Köprüsü'nde konuştu. Cumhurbaşkanı'na, eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Binali Yıldırım, Eski Başbakanlardan Tansu Çiller ve 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan buradaki konuşmasına, geçen yıl darbe girişiminin başladığı saatlerde aynı anda başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşmada en dikkat çeken nokta FETÖ sanıklarına yönelik tek tip "Guantanamo" kıyafet uygulaması önerisi oldu.

İstanbul'daki konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Meclis'teki programa katıldı. Ankara'da Ulus Birinci Meclis önünden Bakanlıklar'daki TBMM'ye Milli Birlik Yürüyüşü gerçekleştirildi. Buraya katılan binlerce vatandaşa, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Bakanlar eşlik etti.

Meclis duvarına yansıtılan sinevizyon gösteriminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşma yaptı. Cumhurbaşka'nın buradaki konuşmasında OHAL'in uzatılmasına ilişkin tavsiye kararının Pazartesi günü alınacağını aktarması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'teki programın ardından güneş doğarken Beştepe'deki 15 Temmuz Şehitler Abidesinin açılışında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında darbe sanıkları için "Ve şu anda yargıda bakıyorsunuz keyfi yerinde. Orada o mağdur, mazlum şehitlerimizin ailelerine karşı adeta caka satıyorlar. Ben bugün söyledim Sayın Başbakan Adalet Bakanı da burada diyorum ki bunlara Guantanamo’daki gibi özel elbise giydirip mahkemeye de böyle gelmeleri lazım. Böyle grandtuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz" dedi.

OHAL’e ilişkin burada Erdoğan, "15 Temmuz’u ne kendimiz unutacağız ne de bizden sonraki nesile unutturacağız. O geceye çamur atma çabası içindeler. Pazarlık bitiyor tanklar çekiliyor. ’Kontrollü darbe’ diyorlar. Ne olacaktı istedikleri gibi at oynatmaya devam mı edeceklerdi? Yarın MGK var bu konuyu görüşeceğiz. Hükümetimize tekrar OHAL’in uzatılması teklifini yapacağız" diye konuştu.

54 YIL GEÇTİ. HALA BİZİMLE BUNLAR DALGA GEÇİYOR

Erdoğan, "Ne yaparsan yap AB’nin tavrı ortada. 54 yıl geçti. Hala bizimle bunlar dalga geçiyor. Verdikleri sözleri tutmazlar, ’vize uygulaması’ dersin tutmazlar, mültecilerle ilgili ’şu kadar para vereceğiz’ derler vermezler. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz, başka bu işin çaresi yok" dedi.

Erdoğan, "Hamburg’daki G20’de bize hala tutuklanan FETÖ’cüleri soruyorlar, 250 şehidi sormuyorlar" dedi.

BU İŞİN HESABINI VERECEKLER LAMI CİMİ YOK

Erdoğan, "Birileri de sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Niçin? Bizim Hatay’da Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımların ne yazık ki FETÖ’cüler tarafından ne yazık ki önü kesilerek FETÖ’cü savcıların talimatıyla. Sandıklara bakıyorlar ne var ne yok. Bakma yetkisi de yok ama ben yaptım oldu dediler. Bu işi de yaptılar şimdi içeride. Bu işin hesabını verecekler lamı cimi yok. Ve şu anda yargıda bakıyorsunuz keyfi yerinde. Orada o mağdur, mazlum şehitlerimizin ailelerine karşı adeta caka satıyorlar. Ben bugün söyledim Sayın Başbakan, Adalet Bakanı da burada diyorum ki bunlara Guantanamo’daki gibi özel elbise giydirip mahkemeye de böyle gelmeleri lazım. Böyle grand tuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz. Çünkü o mağdur o mazlum kardeşlerimizin hakkını almamız lazım" ifadelerini kullandı.

"NELER OLDU NELER OLUYOR?"

Erdoğan, "Neler oldu neler oluyor? Bizim üzerimize düşeni yapmamız lazım. 15 Temmuz’u unutmadığımız gibi bu ihanet karşısında kimin nasıl bir duruş sergilediğini de unutmayacağız" dedi.

DİMDİK DURAN TÜM SİYASETÇİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM

Erdoğan, "Ben burada başta MHP genel başkanı olmak üzere 15 Temmuz ihaneti karşısında dimdik duran tüm siyasetçilerimize teşekkür ediyorum. Darbecilerin yollarını açması ile çay kahve içenleri de unutmayacağız" dedi.

HALA ORTALIĞI KARIŞTIRMANIN GAYRETİ İÇİNDE

Erdoğan, "Bugün parlamentodaki özel oturumda bile hala ortalığı karıştırmanın gayreti içinde. Ya bir defa hakkındaki belgeleri temizlemek için çok daha vakit ayırman lazım" dedi.

TERÖRİSTLERLE SÖZDE ADALET YÜRÜYÜŞÜ YAPIYOR

Erdoğan, "Türk milletinin varlık mücadelesi verdiği dönemde teröristlerle sözde adalet yürüyüşü yapıyor. Terör örgütünün destelediği kişilerle, beraber kol kola. Hastaymış belediye başkanıymış. Hasta adam çıktı nasıl yürüyor? Bir sokulduğumuz delikten bir daha sokulamayız. Hassan olacağız hasta filan değiller hepsi yalan. Türkiye düşmanları ile Pensilvanya ile aynı dili kullanarak saf seçenleri asla affetmeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

İNTİKAMI BİZ ALAMIYORSAK DA EMİN OLUNUZ Kİ ALLAH ALACAKTIR

Erdoğan, "Bu şehitlerimizin intikamı biz alamıyorsak da emin olunuz ki Allah alacaktır. Şehitlerimizin bedenlerini toprağa vermiş olsak da kendileri yüreğimizde hep yaşayacak. FETÖ’cü hainler ise hapishanelerin kalın duvarları arkasında çürüyüp giderken, her gün tekrar tekrar ölecekler. Her gün bir yenisini uydurdukları tarihler, peşine takıldıkları hezeyanlar hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. FETÖ’cülere destek verenler de içeride, dışarıda er veya geç tarihin kara defterine isimlerini yazdırarak çekilip gidecekler" diye konuştu.

YAZIKLAR OLSUN DARBEYE SEVİNEN KANI BOZUKLARA

Erdoğan, "Biz milletimizle birlikte 2023 hedeflerimize ulaşarak, zafer anıtımızı dikmekte kararlıyız. Ne FETÖ’cü hainler ne PKK’lı katil sürüsü ne DEAŞ’ın katil sürüsü ne de sınırlarımız boyunca bizi kuşatmaya çalışan sözde müttefiklerimiz bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyamayacaktır. Belki daha çok çalışacağız, daha çok bedel ödeyeceğiz ama Allah’ın izniyle büyük, güçlü, müreffeh Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Yazıklar olsun darbeye sevinen kanı bozuklara" ifadelerini kullandı.

ULUSLARARASI KRİZ ÇIKAR

15 Temmuz hain darbe girişiminin birinci yıldönümünde binlerce kişi Milli Birlik Yürüyüşü’nün ardından 02.32’de bombaların hedefi olan Meclis’te buluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis Şeref Kapısı önünde düzenlenen anma programına 02.20’de gelişinde törenle karşılandı. TBMM Başkanı Kahraman'ın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:

Hepinizi hasretle, muhabbetle selamlıyorum.

Ankara ve İstanbul başta olmak üzere darbecilerin karşısına dikilerek ihanete geçit vermeyen milletimin her ferdine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.

Bir asır önce yedi düvelin bir araya gelip, tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da yedi düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını 20 saate kalmadan bozarak tarihimize yeni bir zaferi nakşettik. Savaşlar, ordular arasında olur. Türk milleti 15 Temmuz'da ordulaşmış bir ihanet çetesine karşı yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle bir mücadele verdi.

'TÜRK MİLLETİ NASIL BİR MİLLET OLDUĞUNU GÖSTERDİ'

Türk milleti 15 Temmuz'da herhangi bir topluluk değil, millet olduğunu hem de nasıl bir millet olduğunu göstermiştir. Gençler konusunda ümitsizliğe düşmüş olanlar vardı. 15 Temmuz gecesi gördük ki küllerin ardında kor bir ateş yanıyor. Vakti geldiğinde o ateş istiklaline el uzatanları yakan bir aleve dönüşüyor.

Milletimin elide silah mı vardı? Benim milletim o alçaklara, hainlere karşı silahla mı yürüdü? Elindeki bayrağıyla ve yüreğindeki imanıyla yürüdü. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Kurşunu göğsünün önünde durduran başka bir millet de yok. "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

Tankın egzoz borusuna tişörtünü, fanilasını sıkıştırarak durduran başka bir zeka da yok. Uçağı, helikopteri yakalamak için hamle yapan başka bir millet de yoktur. Ölümün üzerine böyle giden bir millet de yoktur.

Şuanda önünde bulunduğumuz TBMM bizim bağımsızlılığımızın ve demokrasimizin sembolüdür. Bu meclis Kurtuluş Savaşı'nı bizzat yönetmiştir.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca pekçok badire yaşamış olmamıza rağmen kimse bu kutlu çatıya el uzatmamıştır.

'İDAM PARLAMENTODAN GEÇTİĞİ TAKDİRDE TEREDDÜTSÜZ ONAYLARIM'

 (İdam sesleri üzerine) Hukuk içerisinde parlemento burada. Parlementoya gelir ve parlementodan ben geçeceğine inanıyorum. Parlamentodan geçtiği zaman, bana geldiği zaman ben tereddütsüz onaylarım. Çünkü 250 şehidimizin ve milletimizin burada ahı var. 2193 gazimizin ahı var. Hans neder, John neder? Ben buna bakmam...

15 Temmuz bu ihaneti yapanlar böyle alçakça cüret göstermişlerdir. Hem devletimizi hem de medeniyetimizi kökten yıkmaktı amaçları. Hedef aldıkları ve en çok bombaladıkları yer TBMM olmuştur.  Fransa'da teröristler 10-15 kişi ölüyor, orada 1 yıl OHAL kararı alınıyor. Ülkemizde devletimizi yıkma operasyonu yapılıyor, 250 kardeşimiz şehit ediliyor hâlâ kontrollü darbeden bahsediliyor. Yazıklar olsun başka ne diyeceğiz... Söyleyecek başka söze gerek yok. 15 Temmuz bir tiyatrodur diyenler meclisimizin yayınladığı kitaptan en ince detayları öğrenebilirler.

OHAL DEVAM EDECEK

(Kılıçdaroğlu'na) Bugün baktım konuşuyor ve konuşurken de hala bu olayı kontrollü bir darbe olarak ifade ediyor. Hâlâ bu olayı kontrollü darbe olarak ifade ediyor. Kimseyi aldatmayalım. Bu olaya kontrollü darbe demek gerçekten bir nasipsizliktir. Bu olaya kontrollü darbe demek nasipsizliğin de ötersinde vurdumduymazlıktır. Siz bu milleti ne zannediyorsunuz? Nasıl buna kontrollü darbe dersiniz? Yoksa siz bu sürecin böyle devam etmesini mi istiyorsunuz? OHAL pazartesi günü MGK gündemine gelecek, konuşacağız ve hükümetimize tavsiye kararını alacağız.

Darbeciler Meclis'i bombalarken ne kadar alçaldılarsa milletvekillerimiz de o derece yükseldiler. Böyle millete böyle Meclis yakışır.

Meclis'e bir daha kimsenin el uzatamaması için artık daha çok çalışacağız.

Bu millete nasıl kıydınız? Ey FETÖ senin gideceğin yer var mı ya? Çalmadığın kapı kaldı mı? Şimdi Pensilvanya'da 400 dönüm yeri sana tahsis ettiler, oradan dünyayı idare ediyorsun. Darbe hesabı yapanlar Allah'ın hesabı üzerinde bir hesap olmadığını bilmedikleri için kafalarını milletimizin iradesine vurdular.

'SOYSUZLAR RAHAT YÜZÜ GÖRMEYECEK'

Vatanlarını Pensilvanya’daki şarlatanın emriyle 1 dolara satanlar zindanlarda çürürken, bu Meclis milletimize hizmet etmeye devam edecek.  Darbeci soysuzlar rahat yüzü göremeyecektir.

Başaramayacaksınız. Milletimizi bölemeyeceksiniz. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Vatanımızı parçalayamayacaksınız. Halkımıza boyunduruk vuramayacaksınız. Bizi yolumuzdan geri döndüremeyeceksiniz. Biz dostumuzu da düşmanımızı da biliyoruz. Daha doğrusu kim olduğumuzu nereden geldiğimizi nereye gittiğimizi biliyoruz.

15 Temmuz dostumuzun, düşmanımızın kim olduğunu da göstermiştir. Şahsımın yerine isim arayan yabancı basın kuruluşları var. 'Dostlarımız kaybetti' diyen yabancı analistlere şahit olduk. Darbecilere meydan okuyan dostlarımızı da gördük. Savaş uçaklarının gürültüleri altında desteklerini bildirenler de, günler sonra güya üzüntülerini bildirenler de oldu. Güçlü değilsek bize bir gün yaşama hakkı vermeyecek o kadar düşman pusuda bekliyor ki isimlerini tek tek saysak uluslararası krizle karşılaşırız.

"EN KANLI SALDIRILAR İSTANBUL VE ANKARA'DA YAŞANDI"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'teki konuşmasının öncesinde İstanbul Boğaziçi Köprüsü'nde yaptığı konuşma dikkat çekti. Cumhurbaşkanı konuşmasında şunları söyledi:

"Tam bir yıl önce burada bir ihanet girişimi başlamıştı. Tanklarıyla buraya gelen darbecilerin köprüyü kapatmasıyla bir süredir anlam verilemeyn hareketin sebebi artık anlaşıldı. Köprüyü kapatan darbeciler kendilerince tüm Türkiye'ye 'Kontrol bizim elimizde' mesajı vermek istiyorlardı. Ankara'da da benzer işgal girişimleri haberleri geliyordu. Ben de Enerji Bakanım ve eşim ile bu tarafa hareket etmiştik. Arkasında FETÖ ihanet şebekesi olduğunu tespit etmiştik. Milletimiz hemen harekete geçmişti. Sayın Başbakanın ve şahsımın yaptığı çağrıyla milyonlarca vatandaşımızı darbecilere karşı sokakları, meydanları, kışla önlerini doldurmuştu. En kanlı saldırılar İstanbul ve Ankara'da yaşandı. Diğer illerimizde darbeciler harekete geçmeye fırsat bulamadan derdest edilmişlerdir. Köprüyü kapatan tankların önünde tam 36 vatandaşımız şehit oldu. Onların karşısında dikilen milletimizin neyi vardı? Benim vatandaşımın elinde sadece aynen bugün olduğu gibi bayrağı vardı. Ama bunun yanında çok daha etkili bir silahı vardı. O silah da imanıydı. Bir tarafta imanlı olan halkım vardı ama öbür tarafta imansız darbeciler vardı. Dünyanın en modern silahlarına galebe çalındı. Sırtındaki tişörtünü tankın egzoz borusuna tıkamak suretiyle çalışamaz hale getiren imandır. Sağında solunda onlarca kişi vurulduğu halde geri dönmeyi aklından geçirmeyen bu milleti kim durdurabilir?

"ŞEHİT KANLARIYLA SULANAN HER KARIŞIN DİLİ OLSA..."

Ah şu köprünün dili olsa da o gece yaşanan kahramanlıkları bir anlatsa... Şehit kanlarıyla sulanan her karış toprağın dili olsa da yiğitlik nasıl olurmuş dünyaya anlatsa... 15 Temmuz gecesi bu hilal uğruna batan tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar bizim güneşlerimizdir. O gece yaralansa da eğilmeyen tüm başlara şükranlarımızı sunuyorum. 

"ÖNCE BU HAİNLERİN KAFASINI KOPARTACAĞIZ"

2193 kardeşimiz o gece yaralanarak milyonlarca kardeşimizin umudunu yaşattı. Bu fedakarlıkların karşılığında elde ettiğimiz istiklalimize de, istikbalimize de değer biçemeyiz. Biz de burada sembolik bir makam hazırladık. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Rastgele bir araya gelmiş insan topluluklarıyla milletler arasındaki fark budur. Milletlerin ortak geçmişleri vardır. Bunlar uğrunda gerektiğinde canlarını vermeyi göze alırlar. 15 Temmuz ilk saldırı değildir, son saldırı da olmayacaktır. Terör örgütlerinin kuyruk acılarının çok iyi farkındayız. FETÖ'nün sadece FETÖ olmadığını, DEAŞ'ın sadece DEAŞ olmadığını, PKK'nın sadece PKK olmadığını çok iyi biliyoruz. Arkalarında kimlerin olduğunu da çok iyi biliyoruz. Piyonları almadan vezirleri alamayız. Önce bu hainlerin kafasını kopartacağız. Kandil'de, Küpeli'de, Bestler Deresi'nde şu anda askerimiz, polisimiz, komandolarımız, tüm güvenlik güçlerimiz oralarda tek tek temizliyorlar. Diğer mesele ise parlamentonun meselesidir. Parlamento bu konuda kararını vermesi halinde ben de onaylarım.

"BU MÜCADELE ÖDLEKLERİN MÜCADELESİ DEĞİLDİR"

Bizi ne terör örgütlerinin alçakça saldırıları ne de onların kullananların sinsi oyunları çökertebilir. Gerekirse bir ölecek ama bin dirileceğiz. Ölümü, ölümle korkutarak yolumuza devam edeceğiz. Sırtımızdan teri hiç eksik etmeden çalışacağız. Bazıları ısrarla ne diyor? Kontrollü darbe! Milletimizin bu şanlı direnişine kara çalmaya çalışıyorlar. Bu terbiyesizliktir. Bu ahlaksızlıktır. Doğru. O gece 23.15'te havalimanına iniyor. Tanklar önünde. Önce korkuyor. Bekliyorlar, görüşüyorlar. Görüşmeden sonra tankların koruması altında bu zat oradan çıkıp Bakırköy Belediyesi'ne gidiyor. Biz Yenikapı buluşmasına bilseydim davet etmezdim. Önce davetime olumsuz cevap verdi. Son anda gelebileceğini bildirdiler. Fakat Yenikapı ruhundan da hiçbir şey alamamış ki, kontrollü darbe dedi. Bu 250 şehidimize saygısızlıktır. 2193 gazimize saygısızlıktır, hakarettir. Bu millete saygısızlıktır, hakarettir. Bu millet senin gibi ürkek, korkak değil. Bu milletin yüreği var. O sende yok. Bu mücadele ödleklerin, vandalların mücadelesi değildir. Bu sözü iki kesim ısrarla kullanıyor. Birincisi FETÖ'cüler ve onları destekleyen yabancılar kullanıyor. İkincisi ise ana muhalefetin başındaki bu zat yapıyor. 

"KONTROLLÜ BİR ŞEKİLDE ORAYA GETİRİLDİ"

15 Temmuz gecesi Meclis'te aslanlar gibi darbecilere karşı duran CHP'lileri tenzih ederek söylüyorum. 15 Temmuz kontrollü bir dabe değildir. Ama CHP'nin başındaki zat kontrollü bir şekilde oraya getirilmiştir, başından beri kendisini oraya getirenlere sadakatini göstermiştir. Sen o makama CD ile getirildin. Bugün hala Parlamento'da sıkılmadan bunları söylüyor. İlk defa FETÖ'yü darbe örgütü olarak bugün kabul etti, onu da söyleyeyim. Milletimizle beraber yürümeye devam ediyoruz, devam edeceğiz.

15 Temmuz'u unutmamak, unutturmamak tarihimize karşı da en büyük sorumluluğumuzdur. Müslüman akıllı insandır. 15 Temmuz'u yapanların nasıl bu güce ulaştığı ortadadır. Bu gerçekleri çok iyi biliyoruz. Her 15 Temmuz anması şehitlerimizi yad etmenin yanında bu konuda ne kadar mesafe kat ettiğimizin muhasebesini yapmaya da yöneltmelidir.  

Bu örgütün üzerine gittik. Kamuda çalışanları temizledik. 111 bini buldu... Açığa alınanlarla ilgili çalışmalar da sürüyor. Bu teröristlere para vermeye devam mı edeceğiz. Gitsin nerede çalışırsa çalışsın. FETÖ ile bağlantısı tespit edilen 5 binin üzerinde kuruluş kapatıldı. Malvarlıkları da hazineye teslim edildi. Yine bu ihanet örgütü ile bağlantısı olduğu tespit edilen özel şirketler de kayyum ataması yoluyla kontrol altına alındı. PKK için de benzer tedbirlere başvuruldu. 

"GUANTANAMO'DAKİ GİBİ TEK TİP ELBİSE İLE ÇIKARALIM"

Geçen gün Sayın Başbakanımızla da konuştum. Artık bunlar (FETÖ sanıkları) mahkemeye çıkarken Guantanamo'da olduğu gibi bunları da tek tip elbise ile çıkaralım. Tek tip elbise."

ÖNCESİNDE BİNALİ YILDIRIM KONUŞTU

Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önce kürsüye çıkarak konuştu. Başbakan, konuşmasında şunları söyledi:

“Şehitlerimizin tamamı kalbimizde ebediyen yaşayacaktır. Acımız büyüktür, hüznümüz dağlar kadardır. Ama boyun bükmüyoruz. Gözyaşlarımızı içimize akıtacağız. Bugün, alçakları hainleri sevindirmeyeceğiz. Millet için, vatan için, bayrak için, inanç, namus, şeref için canlarını seve seve veren şehitler bugün bizlerden dua bekliyor. Millet olarak 15 Temmuz'u unutmayacağız, unutturmayacağız. Dualarımızla, Fatihalarımızla onların aziz hatıralarını her zaman yaşatacağız. Açılışını yapacağımız Şehitler Makamı'nı şehitlerimizin aziz hatıralarını yaşatmak için köprünün Anadolu yakasında, şehit verdiğimiz bu mekanda inşa ettik. Bu parkta 250 şehidimizi temsilen 250 selvi ve gül ağacı dikildi. İsimleri yer alıyor. Sadece bu anıtlarla değil, şehitlerimizin isimlerini yeni eserlerle yaşatmaya devam edeceğiz. 

"ELLERİNDEKİ KANLA BOĞULACAKLAR"

15 Temmuz'da aziz milletimiz Cumhurbaşkanımız önderliğinde meydanlara inmiş, darbecilere darbeyi vurmuştur. Bugün de yarın da göğsümüz siper olacak. Bize yaşattıkları acılardan hiçbir şey elde edemeyecekler. Bugün oynadıkları tiyatrolar bize yaşattıkları acıdan daha acı bir sonla bitecek. Ellerindeki kanla boğulacaklardır. Türkiye'nin yükselişine hiç kimse engel olamayacak. 1915'te Çanakkale Boğazı'nı geçemediniz, 15 Temmuz'da Boğaz Köprüsü'nü geçeceğinizi mi zannettiniz. Şehit olduk ama vatanı alçaklara teslim etmedik. Bayrağı düşürmedik, ezanı dindirmedik.”

İSTANBUL VE ANKARA’DA NELER YAŞANDI

Ankara'daki yürüyüş için vatandaşlar ellerinde Türk bayraklarıyla Ulus’taki Birinci Meclis’in önünde toplandı. Yürüyüş için Başkentte olağanüstü güvenlik önlemleri alınması dikkat çekti. Ulus meydanına giden bütün yollar ve ana arterler trafiğe kapatılırken polis bariyerlerle kontrol noktaları oluşturdu. Alana giren herkesin üstü tek tek aranıyor. Kontrol noktalarına X-Ray cihazları konulurken, alanın çevresinde bulunan yüksek binalara da keskin nişancıların yerleştirilmesi dikkat çekti. Alanda özel harekat polisi ile terör ve istihbarat polisinin de görev aldığı görüldü.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü törenlerinin yapılacağı 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne vatandaşlar akın ediyor. Türk bayraklarıyla köprüye yürüyen vatandaşlar havadan görüntülendi.

Güncel Haberleri

Mardin, Batman ve Halfeti'ye Kayyum Atandı.. DEM Parti, Gaspa İzin Vermeyeceğiz!
'Sine-i Millet' Çağrısı.. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Kayyum Tepkisi!
KCK'dan Öcalan ile Görüşmeler Öncesi Kritik Açıklama.. Sürece Bağlılık Vurgusu!