Yeşilçam'ın usta isimlerinden Süleyman Turan, bu sabah Kadıköy'deki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Süleyman Turan 82 yaşındaydı...
Süleyman Turan'ın kapıdaki gazeteleri almamasından şüphelenen komşuları polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekipleri çilingir yardımıyla içeri girdi ve usta oyuncunun cansız bedeniyle karşılaştı.
Süleyman Turan'ın iki gün önce hayatını kaybettiği belirlendi.
BENİ KALAMIŞ'A GÖMÜN
Kalamış aşığı olan Süleyman Turan’ın her defasında dostlarına, “Ben Kalamış aşığıyım beni Kalamış’a gömün” dediği öğrenildi.
SÜLEYMAN TURAN KİMDİR?
Süleyman Turan, 19 Kasım 1936 tarihinde İstanbul Kadıköy'de doğdu. Gerçek Adı Süleyman Başturan'dır. İlk, orta ve liseyi Kadıköy'de okudu. Liseyi Haydarpaşa Lisesi'nde bitirdi. Daha küçük yaşlarda sanata karşı meraklı olduğu için halkevlerine girer çıkardı. Oralarda çalışmalar yapan resim hocalarının atölyelerine katılır resim yapmayı öğrenirdi.
Daha sonra İstanbul Üniversitesi ingiliz Filolojisine girer, ancak üçüncü sınıfa kadar okudu.
Yedek subay olarak askere gitti. O sırada Kore savaşı vardı. Gönüllü olarak Türk birliğine katıldı ve Japonya'ya gitti. Japonya'da askerler arasında düzenlenen bir yetenek yarışmasına Türk askerler İngilizce yazılan bir piyes ile katıldı. Bu oyun birinci seçildi. Bu Turan'ın sahne sanatlarına başladığı ilk denemesi oldu. Yine bir gece Tokyo'da bir gece kulübüne gittiklerinde bir film çekimine şahit oldu. Brezilya-Japonya co-prodüksiyonu olan bir filmdir bu. Bu filmde figüran olarak oynadı. Askerliği bitmesine rağmen Türkiye'ye dönmez ve uzun bir süre uzak doğu ve Amerika'da macera yaşadı.
İlk kez sahneye İstanbul'da bir tiyatro oyunuyla çıktı. Oynadığı ilk film Osman Seden'in yönettiği ve baş rollerde; Türkan Şoray, Tamer Yiğit, Öztürk Serengil, Hulusi Kentmen'in olduğu "Sayın Bayan" adlı filmdi.
Süleyman Turan, bir dönem de dergi ressamı olarak çalıştı. Filmlerin dışında uzun zaman karikatür ve resim yaptı. Çizimleri uzun zaman "Akbaba" dergisinde yayımlandı. Önce Akşam gazetesinde çizgi roman çizmeye başladı. Çizdiklerinin senaryolarını da kendisi yazdı. Hafta sonlarında ise Veli Efendi'de "At yarışları"nda bilet sattı.
Tiyatro ve sinemaya karşı aşırı bir ilgisi vardı. İngiliz filolojisinde okurken her gece Gürdal Onur adlı arkadaşının oynadığı tiyatronun kulisine takılıyordu. Sürekli gidip geldiği bu yer, ünlü tiyatro sanatçısı Saim Alpago'nun kurduğu özel tiyatroydu. Bir gün Selim Naşit tiyatroya gelmeyince onun oynadığı rolü aldı. 1962′de Tiyatroya başladı. "Harput'ta Bir Amerikalı" oyununda başrol oynadı.
1963 yılında Ses dergisinin açtığı yarışmayı kazanarak sinemaya adım attı. Aynı yarışmada o yıl Ajda Pekkan ve Ediz Hun birinci seçilerek sinemaya adım attı. Bu sırada Kemal filmdeki bir yetkili onun soy adını çok uzun bulur ve Başturan'ı Turan olarak değiştirdi. "Sayın Bayan" filmi ile Türk sinemasına adım atar. Oldukça küçük bir roldü bu. Sonraki filmi "Koçum Benim"'de ise koca bir rolü vardı. Bu filmde Türk sinemasının kralı Ayhan Işık ile beraber oynadı. Genellikle 'esas oğlan'ın sadık dostu rollerinde, sevecen tiplemesiyle başarılı olup beğeni kazandı.
1970 senesinde "Dikkat Kan Aranıyor" adlı filmde Ekrem Bora ile rolleri paylaşmış, akıl hastanesinden kaçan deli rolü ile olağanüstü bir performans göstermişti. 1971 senesinde Yılmaz Güney ile "Yarın Son Gündür" adlı filmi çevirdi. Bu filmdeki rolü ile de 9. Antalya Film Şenliğinde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü aldı. 1972 yılında Antalya Film Festivalinde, "Güllü" ile en iyi yardımcı erkek oyuncu ödüllerini aldı.
70′li yıllarda Türk sineması birkaç sene sinemadan uzaklaşarak çizgi-roman ve senaryo yazarlığı yaptı. Bu sırada TRT'den gelen bir teklifi değerlendirdi ve sesli çekilen ilk dizi filmlerden biri olan "Sarıpınar 1914″ de oynadı.