Sinop’un Durağan ilçesinde 11 Eylül’de bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kavga sonrasında Kürtlerin yaşadığı köylerde tedirginlik sürüyor.
Durağan’da 11 Eylül akşamı alacak-verecek meselesiyle iki kişi arasında çıkan bir kavga büyüdü. Kavganın daha sonra ırkçı saldırıya dönüştüğü ve köylerde yaşayan Kürtleri hedef aldığı belirtiliyor.
Yaşanan olaylarda 15 kişi yaralandı. Olayın büyümesi üzerine kaymakamlık tarafından ilçede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Beş kişi gözaltına alındı, üç köy muhtarı görevden uzaklaştırıldı. Tüfekle vurularak yaralanan 16 yaşındaki Soner Kara, hayatını kaybetti.
13 Eylül'de Kara’nın cenazenin ardından bir grup, Kürtlerin yaşadığı köylere yürümek istedi, polis gazla gruba müdahale etti.
DİHA’nın haberine göre Olukbaşı köyünde yaşayan yurttaşların ilçe merkezine gitmesine izin verilmezken, köy girişi asker ve çevik kuvvet polisleri tarafından iş makineleri ile kesilmiş durumda. Köy sakinlerinden Cengiz Avcı, adeta bir darbe görüntüsünün yaşandığını belirterek, köy bölgesinde internet hizmetlerinin yavaşlatıldığını dile getirdi. Eski köy muhtarı Mahir Gökçe ise, ilçe merkezine kurban kesmeye bile gidemediklerini söyledi.
HDP'li Küçük: Uzun süredir kavga çıkıyor
HDP Sinop İl Başkanı Bülent Küçük, “Bu ilçede Kürtlere yönelik öfke bugüne yönelik değil, geçmişten beri böyle. Bu bölgede Kürtler ve Türkler arasında uzun süredir çeşitli sebeplerle kavga çıkıyor. Ancak bu olayda, şoven, ırkçı slogan atıp köylere yürümek isteyenler arasında dışarıdan gelen insanlar da var. Şu anda köyün giriş çıkışına izin verilmiyor” dedi.
CHP'li Karadeniz: Ortam sakin ama tedbirli olmak lazım
CHP Sinop milletvekili Barış Karadeniz, köyün giriş çıkışının halkı karşı karşıya getirmemek için yapıldığını söyledi.
"Şu anda ortam sakinleşmiş gözüküyor. Ancak tedbiri de elden bırakmamak lazım. Güvenlik güçleri ortamı sakinleştirmeye çalışıyor. Zamana ihtiyaç var. Bunu Türk-Kürt etnik kavgasına çevirmeye çalışıyorlar. Bu adli bir vakadır. AKP'li vekiller ve kaymakamla irtibat halindeyiz. İhtiyaç olması halinde bölgeye gideceğiz.”