Seyit Rıza ve arkadaşları idam edilmelerinin 80’inci yıl dönümünde birçok kentte anıldı.
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmelerinin 80. yıl dönümü nedeniyle Dersim (Tunceli)’deki Seyit Rıza Meydanı’nda anma programı düzenlendi.
Anmaya Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Tunceli Milletvekili Alican Önlü, İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, HDP parti meclis üyeleri, HDP Demokratik Alevi Derneği, Dersim Dernekleri Federasyonu (DDF), Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM), Pir Sultan Abdal Derneği (PSAD), sanatçı Ferhat Tunç ile çok sayıda yurttaş katıldı.
DAM temsilcisi Hüseyin Ayrılmaz, Dersim’de 50 bin kadın, çocuk, yaşlı genç insanın süngülerle, evlerinde yakılarak, derelerde kurşunlanarak katledildiğini, Dersim’in liderlerinden Seyit Rıza, Usene Seydi, Fındıq Ağa, Seyd Usen, Hesene İbrayımi, Hesen Ağa, Aliye Mirzali’nin ise 15 Kasım 1937’de idam edildiğini söyledi.
Sanatçı Ferhat Tunç ise Seyit Rıza ile beraber katledilen 7 liderin ardından ömür boyu hapse çarptırılanların cesetlerine hala ulaşılmadığını belirterek ölüme mahkum edilen Civlet Ağa, Cevraile Areki, Qeme Ağaye Usuvu ve Qemer Ağaye Heyderu’yu saygı ve minnetle andığını söyledi. Tunç, bu kişilerin 1938’de yargılanan Dersimlinin kimliği ve onurunu temsil ettiğini söyledi.
Konuşmaların ardından Seyit Rıza ve arkadaşları anısına oturma eylemi yapıldı. Lokma dağıtıldıktan sonra da her evde anılarına mum yakılacağı duyuruldu.
- İZMİR
Seyit Rıza ve arkadaşları İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği ile Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi öncülüğünde Karşıyaka İskelesi önünde de anıldı. Anmaya HDP yöneticileri KESK ve Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. “Zulme Karşı Diz Çökmemeyi Senden Öğrendik” yazılı pankartın açıldığı açıklamada, mumlar yakılarak lokmalar dağıtıldı.
Dersim'in, 1937-38 süreçlerinde makro düzeyde planlanan ve adına Tunceli denen bir soykırım programıyla vurulduğunu söyleyen Demokratik Alevi Dernekleri İzmir Şubesi Eşbaşkanı Hüseyin Ozan, zehirli gazların kullanıldığı saldırılarda on binlerce insanın katledildiğini hatırlattı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin 1908 yılında 2. Meşrutiyet ile tek tip iktidar alanı yaratmaya odaklı politikalarını hayata geçirdiğini hatırlatan Ozan, “Başta Hristiyan halklar olmak üzere, bu toprakların kadim halkları yok edilmiş, sıra Müslüman Kürt kardeşe ve Alevi halklara gelmiştir. Dersim, tek tipleştirmeye koşullu bir kıyımlar zincirinin son halkası olmuştur. Hali hazırda Dersim’in kültürel dokusu tahrip edilmiş, dilleri yok oluşun eşine getirilmiş, adeta imansızlaştırılmış ve bir yaşam biçimi neredeyse yok edilmiştir” dedi.
Ozan, “İmam Hüseyin Yezit karşısında nasıl diz çökmemişse, Seyit Rıza da, ailesinin neredeyse tüm fertlerini yitirme pahasına ikrarına yar kalmış ve diz çökmemiş, Dersim’in direniş geleneğini bugünlere taşırmıştır. Seyit Rıza, oğlu ve beş arkadaşı 15 Kasım 1937 de Elazığ buğday meydanında idam edilmiş, cenazeleri ise bugüne kadar halkımıza teslim edilmediği gibi yerleri dahi bilinmemektedir. Diyoruz ki; sizler cümle Hak diyenlerin yüreğinde mekan tuttunuz. Diz çökmediniz. Biz de diz çökmeyeceğiz. Halklarımız, bu topraklarda eşitlikçi özgürlükçü bir buluşmayı ve yaşamı mutlaka inşa edecektir” dedi.
Açıklamanın ardından lokmalar dağıtıldı.
- ADANA
Demokratik Alevi Derneği (DAD) Adana Şubesi de Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmelerinin 80. yıl dönümü nedeniyle şube binalarında anma etkinliği düzenledi. Anmaya HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Asiye Kolçak, Hacı Bektaşi Veli Kültür Derneği (HBVKD) Adana Şubesi, Dersimliler Derneği ile çok sayıda kişi katıldı.
Anmada konuşan DAD Adana Şubesi Eşbaşkanı Zeynel Kete, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin nerede olduğunun bilmediğini belirtti. Kete, "Haksızlık karşısında susmadık, dimdik ayaktayız" dedi.
Konuşma sonrası dualar eşliğinde çıra yakılıp, lokma dağıtıldı.
- İSTANBUL
“İnsanlığın bu kara lekesinin aydınlatılması için bir mum da sen yak” diyen Dersimliler, Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 80'inci yılında İstanbul’daki Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelerek, akıbetlerinin açıklanmasını istedi. Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) ve Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri öncülüğünde gerçekleştirilen anmada, "Bir şeyi unutmadık hiçbir şeyi affetmedik" pankartı açıldı. Mumlarla "37-38 80 Yıl" yazıldığı meydanda bir araya gelen çok sayıda kişi, Seyit Rıza ve arkadaşlarının fotoğraflarını taşıdı. Saatler 19.37'yi gösterdiğinde alanda toplananlar iki dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
'YARA GİBİ KANAMAYA DEVAM EDİYOR'
Seyit Rıza ve arkadaşlarını idam edilişlerinin 80'inci yılında unutmadıklarını dile getiren DEDEF Yönetim Kurulu Üyesi Ali Rıza Bilir, "1937/38 Dersim soykırımında, Dersim toplumunun ileri gelenleri 1935'de TBMM'de çıkarılan Tunceli Kanunuyla tutuklanarak, önceden belli olan sözde yargılamadan sonra Elazığ Buğday Meydanında asılarak idam edildiler. Yine aynı tarihlerde kurşunlanan, süngülenen, bombalanan, uçurumlardan atılan, yakılan, zehirlenen, idam edilen, mezarları bile belli olmayan, sürgün edilen on binlerce mazlum insanımızın acılı hatıralarını yüreğimizin taa derinliğinde hissediyoruz. Bu katliam insanlarımızın belleğinde en ağırlıklı yerini tutarak yüreklerimizde tesellisi olmayan ve kabul edilemez olan bir yara gibi günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir" dedi.
DERSİMLİLERİN TALEPLERİNİ SIRALADI
"Bugün başta bizlere ve bütün demokratik kamuoyuna, insanlığa karşı işlenmiş bu suçun teşhir edilmesi ve bütün insanlık huzurunda lanetlenmesini sağlamak için görevler düşmektedir" diyen Bilir, "İnsanlığa karşı işlenmiş suç olarak gördüğümüz soykırıma karşı yapılacak çalışmalara dair girişim ve çalışmalar bu suçun kurbanı olmuş halkın geniş rıza ve onayıyla yapılmalıdır. Evvela hem Dersim'in acılarına hem insanlığa sahip çıkmak adına genel katılımcı ve demokratik halk iradesi ortaya çıkarılmalıdır. Dersimdeki soykırımın başlıca sorumlusu olan ırkçı ideolojinin günümüzdeki süzme ve zinde devamı olarak mevcut siyasal iktidar egemen oldukları sistemin ve onun güncellenmiş ideolojisi olan iktidar değişim ve yüzleşme iddia ve safsatalarına inanmıyoruz. Zira 1930'lu yıllardaki faşist ırkçı geçmişi göz önüne alınmadan, Yahudi soykırımı ile Dersim soykırımı arasındaki zamana ve uygulamaya ait paralellik aydınlatılmadan Dersim 1938'in derinliği anlaşılamaz. Kaldı ki sistemin siyasal temsilcileri ve suç ortakları Dersim halkının nazarında zaten mahkum olduklarından, bunların yüzleşme adı altındaki politik oyunları olsa olsa yüzleşme olarak adlandırılabilir" diye konuştu.
Bilir, açıklamanın sonunda Dersimliler olarak;
“* Arşivler açılsın Dersim ismi iade edilsin.
* Dersim halkından özür dilensin.
* Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.
* Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.
* Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın.
* Munzur’daki baraj projeleri iptal edilsin.” şeklindeki taleplerini sıraladı.
Dersimli sanatçılar tarafından yakılan ağıtların ardından niyaz dağıtıldı.
‘VİCDANIMIZIN HAKKIDIR MEZAR YERLERİNİ ÖĞRENMEK’
Gazi Mahallesi'nde de DAD öncülüğünde Şair Abay Lisesi önünde buluşan kitle "Bizim davamız ulu divanda" pankartı ile Gazi Cemevi'ne doğru yürüyüş gerçekleştirildi. Cemevi önünde yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından DAD Eyüp Şubesi Eş Başkanı Nergiz Güzel kitle adına kısa bir açıklama yaptı. Güzel, "Bugün pirimiz Seyid Rıza ve binlerce canımızın mezar yeri bile bizden esirgenmektedir. Gönüllerimizde, ruhlarımızda, mücadelemizde yaşıyorlar fakat aynı gök kubbe altında yaşarken vicdanlarımızın hakkıdır onların mezar yerlerini öğrenmek. Türkiye haklarının tarihleriyle yüzleşmesi elzemdir." dedi.