Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, sağlıklı yaşlı olmanın sihirli noktasının doğru besinlerle akılcı bir beslenme planını oluşturup uygulamaktan geçtiğini söyledi.
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, "Sağlıklı yaşlı olmanın sihirli noktası, doğru besinlerle akılcı bir beslenme planını oluşturup uygulamaktır. Akılcı bir beslenme planı yapmak için ise tükettiğiniz besinlerin içerdikleri vitamin ve minerallerin yaşlılık sürecindeki etkilerini de bilmeniz yeterli" dedi.
B 12 eksikliğinin yorgunluk, depresyon, unutkanlık gibi sorunların en büyük sebeplerinden birisi olduğunu anlatan Gebze Medical Park Hastanesinden Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, “Kendimizi mutsuz hissettiğimiz an aklımıza ilk gelen şey çikolata oluyor halbuki çikolata dışında en doğal yol olan besinlerle mutluluğunuzu katlayabilirsiniz! Besinlerin bunu nasıl sağladığını anlamak için mutluluğumuzu arttıran mekanizmayı anlatmakla başlayalım. Beyin, besinler ve ruh halimiz arasındaki ilişkiyi kontrol eden en önemli kontrol merkezidir. Sinirler arasında hareket eden kimyasal maddeler olan nörotransmitter sayesinde ruh halimizin kontrolünü sağlamaktadır; bu nörotransmitter denilen kimyasalların ana kaynakları ise besinlerdir. Yiyeceklerdeki en hassas ve ruh halimizi etkileyen nörotransmitterler serotonin, noradrenalin ve dopamindir. Dopamin ve Noradrenalin; vücutta bunlar üretildiğinde; kişi daha hızlı düşünmeye ve tepki vermeye başlamanın yanında kişi kendini daha motive hissetmektedir. Bireyin reflekslerinin hızlanmasının yanında ruhsal olarak da enerjiklik kazanır. Seratonin; rahatlamayı ve sakinleşmeyi sağlayan kimyasaldır. Seratonin üretildiğinde, kişide, stres ve gerilim hissi azalır, kendini uykulu hissetme ve rehavet durumları gözlenir ve bireylerin tepki süreleri uzar.” diye konuştu.
Uzman Diyetisyen Aslıhan Küçük, antidepresan etkisi oluşturan sihirli besinler hakkında şu bilgileri verdi:
“Safran: Safran, sindirim sistemini ve bağırsakları iyileştirme etkisi yaratır. Salata soslarına az miktar safran kullanmak sindirim sisteminin iyileşmesiyle bu bölgede oluşan nörotransmitterlerin salgısını arttırarak beyin kimyasını etkileyerek depresif duygularınızı bastırabilirsiniz.
Muz: Muzun başkenti olan Anamur’lu bir birey olarak muzun mutluluk verdiğini keyifle söyleyebilirim. Muzda bulunan 5-Hidroksitriptofan (5 HTP ) vücutta serotonin oluşumunda rol oynayan önemli bir maddedir. 5 HTP, vücutta esansiyel aminoasit olan triptofandan serotonin ve melatonin hormonuna dönüştürülmek üzere üretilir. Serotoninin artması kaygılanma, endişe ve depresyon riskini azalttığını bildiğimize göre 1 adet muz tüketiminin mutluluğunuzu artması için yeterli bir sebeptir.
Ay çekirdeği: Ay çekirdeğinin içerdiği fenilalanin amino asidini vücudun doğal antideprasanı olan norepinefrine çevirir. 1 avuç içi kadar ay çekirdeği içi yediğinizde yüzünüzde bir gülümseme belirtisinin hızla oluşacağını unutmayın.
Somon: Somon hem ruh halini iyileştiren B12 vitamini hem de depresyonu önlemede yardımcı olan omega-3 yağ asidi içermektedir. Omega-3 beyindeki serotonin düzeyini yükseltmektedir. Haftada en az 2 kere en az 150 gram kadar somonu sofralarınızda bulundurarak mutluluğunuza mutluluk katın!
Adaçayı: Sinirleri yatıştırmaktaki etkisi en yüksek çay olan adaçayı, beyinde nöronların aktivitelerinin artmasını sağlar. İçerdiği bol miktarda klorojenik asit beyinde mutluluk merkezlerini de etkilemektedir. Taze yapraklarını sıcak suda bekletin ve 1-2 limon dilimi ve sabah içtiğinizde mutlu olmamanız imkansız.
D vitamini: D vitamini eksikliği vücudundaki serotonin seviyesini düşürmekte ve bu da kendini huzursuz ve mutsuz hissetmene sebep olmaktadır. Hazır güneş en güzel yüzünü göstermişken uygun saat dilimine de dikkat ederek güneş ışınlarından bol bol faydalanmayı unutmayın!
Egzersiz: Yapılan birçok araştırma egzersizin serotonin salgılanmasını artırdığını göstermiştir. Fiziksel aktivitenin serotonini artırması iki yolla gerçekleşir. Birincisi, motor aktivitenin beynin gönderdiği serotonin üretimi sinyallerinin sıklığını artırmasıyla olmaktadır. İkinci olarak da, düzenli egzersiz serotoninin öncül maddesi olan triptofan salgısını artırmaktadır. Tam mekanizma henüz çözülememiş olsa da, aerobik egzersizin serotonin düzeylerini artırdığı açıktır.
Bakla: Folik asidin ve B vitaminlerinin en yüksek kaynaklarından biri olan bakla sinir sistemi gelişimi ve kan hücre yapımında etkilidir. Yapılan birçok bilimsel çalışmada baklanın metabolizma hızını arttırdığı, dopamin düzeyini etkileyerek mutluluğu sağladığı, bağırsaklarda toksin atımını kolaylaştırdığı ve bağışıklık sistemini arttırdığı bildirilmiştir. Mutluluğunuza mutluluk katmak için şuan mevsimi olan bakla tüketimini arttırmayı unutmayın.”