CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin 'Gelecek Bildirgesi' ismini verdiği seçim manifestosunu Samsun'da açıkladı.
İnce menifestosunda AKP iktidarına dönük eleştirilerini dile getirerek "16 yıldır iktidarda bulunanların, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka sorunu ile karşı karşıya kaldığını itiraf ettikleri bir durumdayız" dedi.
Vaatlerini 5 başlık halinde dile getiren İnce, "Cumhuriyet değerleri ve milletin kayıtsız şartsız egemenliği üzerinde yükselen 5 sutün üzerinde yeniden tesis edeceğiz" dedi.
İnce'nin konuşmasından satır başları şöyle:
2018 Yılı Mayıs ayının başında, Cumhuriyeti kuran partimden, Cumhurbaşkanı Adaylığı görevini aldım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir:
16 yıldır iktidarda bulunanların, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka sorunu ile karşı karşıya kaldığını itiraf ettikleri bir durumdayız
Türkiye artık, demokrasiden, hukuk devletinden, insan haklarından, özgürlüklerden söz edilemeyen bir ülke olmuştur.
Halkın, yargı başta olmak üzere devlet kurumlarına inancı kalmamıştır. Yargı bağımlı hale getirilmiş, hukuk devleti ortadan kaldırılmıştır.
İnsanlar ürkek ve sindirilmiş durumdadır. Hiç kimsenin yarın ne olacağına dair bir fikri ve inancı yoktur.
Bizzat Anayasa Mahkemesi üyeleri tarafından Anayasa’sı rafa kaldırılmış, olağan hukuk sistemi emir komuta hukukuna dönüşmüş ve kurumları Kanun Hükmünde Kararnamelerle işlemez hale getirilmiştir.
Hep birlikte yaşadığımız, hep birlikte şahit olduğumuz kaygı verici, varlığımızı tehdit eden bir dönemin içinden geçiyoruz.
Uygulanan siyaset ve yönetim biçimiyle ülkede ve zihinlerde derin tahribatlar yapıldı. Milletimizi bir arada tutan bütün değerleri örselediler.
İçine savrulduğu karmaşadan bunalmış insanlarımız bir damla huzur arıyor, bir çıkış yolu arıyor.
Sadece sözün bittiği yerde değiliz, bir adım sonrası özgürlüğün tamamen sona erdiği yerdir, hakkın hukukun tamamen yok edildiği yerdir.
Ekonomik sıkıntılar ve işsizlik can yakıyor. Sattığı aldığını karşılamayan, sanayisinden, tarımsal üretimine kadar dışa bağımlı, üretmekten çok ithal eden bir ülke konumuna getirildik.
Ekonomi yönetilemez hale gelmiş, işsizlik ve yoksulluk artmış, ülke ve insanlar borç batağına batmış durumdadır. Hiç kimse artık geleceğini öngöremiyor.
Rekabet, şeffaflık ve piyasa mekanizması doğrultusunda çalışması gereken ekonomik sistem terkedilmiş, yandaşlık ve keyfilik esas hale getirilmiştir.
Yürütülen yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sonucunda Türkiye kendini besleyemez duruma düşürülmüştür.
Düzenleyici ve denetleyici olması gereken kurumlar bağımlı hale getirilmiş, Devlet yöneticileri ihale takipçisi ve kaynak dağıtıcısı olmuştur.
"GAZETE MANŞETLERİ TEK MERKEZDEN ATILIR HALE GELDİ"
Basının hali ortada... Birkaç kanal ve birkaç gazete dışında halka doğru bilgi verilmiyor.
Basın özgürlüğü diye bir kavram kalmamış, gazete manşetleri tek merkezden atılır hale gelmiştir.
Gerçekler perdeleniyor. Basın, sansürlenmenin ötesinde, korkudan kendini sansürlüyor. Gerçek gazeteciler delilsiz ve mesnetsiz olarak suçlanıyorlar, hukuksuz biçimde cezalara çarptırılıyorlar.
Yandaş basın ve televizyon kanalları her fırsatta iktidarın borazanlığını yapıyor, besledikleri sosyal medya trolleri 24 saat yalan üretmek ve yaymakla meşguller.
Birbirini dinlemeyen, birbirine güvenmeyen ve birlikte yaşama isteğini kaybeden insanların sayısı gittikçe artıyor. İktidarın kutuplaştırıcı dili her gün daha da artarak zehrini akıtıyor. Barışımızdan, huzurumuzdan ve kardeşliğimizden her gün bir parça daha kopartılıyor.
Yüzyıllardır beraber barış ve huzur içerisinde yaşayan insanlarımız, inanç, mezhep, etnik köken, yaşam biçimi eksenlerinde kutuplaştırılmış ve birbirine tahammül edemez hale getirilmiştir.
"GENÇLERİMİZ ÜLKEDEN KAÇMAK İÇİN YOLLAR ARIYOR"
En acısı ise, geleceğimizin sahibi olan gençlerimizin çok büyük bir çoğunluğunun bu ülkeden kaçmak için yollar aramasıdır. Geleceğine güvenle bakamayan ve ilk fırsatta kendini yurt dışına atmanın yollarını arayan bir gençlik tablosu, aslında felaketin tablosudur. Üstelik yalnız gençler değil, imkânı olanlar da yurdumuzu terk etmek istiyor.
Yanlış eğitim ve kültür politikaları sonucunda Türkiye uluslararası değerlendirmelerde en alt sıralara düşürülmüştür. İdeolojik saplantılarla durmadan değiştirilen eğitim sistemi nedeniyle, kaliteli eğitim veremeyen okulların ülkesi olduk.
"PASAPORTUMUZUN EDİRNE'DEN ÖTEYE DEĞERİ YOK"
Dış politikada topyekûn bir bozgun dönemi yaşanıyor. Yüz yıllık barışçı ekseninden koparılan dış politika, milli menfaatlerimizi tehlikeye atacak hayallerle ve yalanlarla idare edilmeye çalışılıyor.
Pasaportumuzun Edirne’den öteye değeri yok. Yılların diplomasi geleneği devre dışına çıkarılmış, uluslararası ilişkilerimiz saray koridorlarının heveslerine ve keyfiliğine terkedilmiştir.
Orta-Doğu batağına dibine kadar saplandık. Kendi çocukları bedelli askerlik yaparken Anadolu’nun fakir evlatları vatan mücadelesi veriyor.
Ülkemiz kontrolden çıkmış bir göç politikası sonucunda, gelişmiş ülkelerin dahi kaldıramayacağı 5 milyona yaklaşan bir göçmen sorunu ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Uluslararası toplumun artık mizah konusu yaptığı bir “sözde dünya lideri”, her gün, her fırsatta ve her kanalda bağıra çağıra dünyayı tehdit ediyor.
Türkiye herkesle kavga eden bir devlet haline getirilmiş ve yalnızlaştırılmıştır.nsanımızın huzur içinde yaşama, bugününe ve geleceğine güvenle bakma hakkı elinden alınmaktadır. En temel hakkı olan “yaşam hakkı” tehlikededir. En önemli görevi asayişi ve güvenliği, yani halkın yaşam hakkını korumak olan devlet, artık bu görevini yerine getirememektedir.
Sözün kısası karanlık bir tablo, iç karartıcı bir ülke ve bunalmış bir millet var.
Sonu bilinmeyen karanlık bir yola girmek üzereyiz. Toplum olarak yaşama sevincimizi yitirme noktasına geldik.
Bu dönemde, gerçeklik ile uygulanan politikalar arasındaki bağ koparıldı. Ekonomik, siyasal, iç ya da dış her türlü politika, gerçeklikten uzaklaştırıldı.
"CUMHURİTE'İ 5 SÜTUN ÜZERİNDE YENİDEN TESİS EDECEĞİZ"
Cumhuriyet değerleri ve milletin kayıtsız şartsız egemenliği üzerinde yükselen 5 sutün üzerinde yeniden tesis edeceğiz: Hukuk sutünu, Demokrasi sutünu, Ekonomi sutünu, Dış Politika sutünu, Eğitim sutünu
Hukuk: İlk adım OHAL'in kaldırılması olacak. Yetkin ve kararsız yargıçların seçilmişleri denetlemesi sağlanacaktır. Önünü liklemeyen hakim ve savcılar görev yapacaktır. HSYK yeniden yapılandırılacak. Adalet Bakanı ve yardımcısı HSYK'da görev almayacak. Hak arama özgürlüğünü güvence altına alacak düzenleme yapılacak. Telefon dinlemeleri başta olmak üzere hukuksuz uygulamalara son verilecek.
Demokrasi: Güçlü bir parlamenter rejim olacak. Sivil toplum ön plana çıkacaktır. Yerel yönetimler güçlendirilecek. Medya, siyasetin güç devşirme aracı olmaktan çıkarılacak. FETÖ, IŞİD, PKK... terör örgütleriyle mücadele edilecek. Kamu yöneticilerinin seçilmesinde liyakat ve ehliyet ilk madde olacak.
Ekonomi: Zenginin daha zengin fakiri daha fakir yapan politikalara son vereceğiz. Üretime dayalı gelirin hakça bölüşüldüğü bir düzene geçilecek. Yaratıcılık ve girişimcilik teşvik edilecek. Merkez Bankası para politikasını bağımsız bir şekilde uygulayacak. Finansal yatırımların güvenliği esastır. Dış yatırımcılar olmak üzere şart olan güvenilir yatırım ortamı olacak. Kaynaklar israf değil üretim ekınımisine yönlendirilecek. Orta gelir tuzağından kurtarılacak. Cari açık hedefimiz yüzde 3. 5 yıl içinde en az 5 dünya markası yaratacağız. İşsizlik oranları 5 yıl içinde yüzde 5' e düşürülecek. Bilişim merkezlerı oluşturulacak.
Bilişim alanında hizmet ihraç eden bir ülke haline gelecek. İhracatımız 2 katına çıkarılacak. Bölgesel gelişmişlik farklarını azaltacak politikalar uygulanacak. Türkiye'yi lojistik üs haline getireceği. İthal kömüre dayalı termik santral yapımına sınır getirilecek.
Demiryolu ve otoyallar projesini Samsun-Mersin otoyolu projesi başlatacaktır
Dış Politika: Uluslarası politikada vazgeçilmez ilkemiz yeiden "Yurtta barış, dünyüdü barış" olacaktır. Bütün dünya ülkeleriyle sağlıklı bir ilişki kurulacaktır. Batı ülkeleri ve AB ile ilişkimizi ulusal çıkarlarımız doğrultusunda gelştireceğiz. AB, ile ilişkimizi geliştireceğiz. Kıbrız'ta adil bir çözüme ulaşmak hedefimizdir.
5 miyona yaklaşan göç sorunu insani bir şekilde çözülecektir.
Eğitim: Akıl , bilim ve çağdaş standartlara dayalı öğrenci odaklı yapılanndırıacak.
"GENÇLİK VE CUMHURİYET BURSU VERİLECEK"
Yüksek öğretimde idari reform yapılacak. Üniversitelerin bölünmesi engellenecek. Yurt sorunu çözülecek. Gençlik bursu ve Cumhuriyet bursu verilecek. Her sene 10 bin üniversite muzunu dünyanın en iyi okullarına gönderilecek. Yurda döndüklerinde üniversitelerde, sanayide etkin rol oynayacaklar.
"SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK KALDIRILACAK"
İkili eğitim tümüyle kaldırılacak. Tam gün eğitime geçilecek. Proje okul uygulaması kaldırılacak. Hiçbir soınavda giriş ücreti alınmayacak. Öğretmenliğin statüsünü güçlendireceğiz. Sözleşmeli öğretmenlik kaldırılacak.
Sağlık: Kalteli ve herkesin erişeceği sağlık sistemi oluşturmak hedefimizdir. 18 yaşına kadar herkes bütün sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanacak.
"HALKI KARAR ALMA SÜRECİNE KATACAĞIZ"
Çevre: Gelecek nesillerin haklarını da gözeten politikalar geliştirecek. Şehirleşmede ulaştırmada enerji politikalarda çevrenin korunması öncelikli hedefimiz olacak. Yerel yönetimlerin sorumluluklarını artıracağız. Halkın karar alma süreçlerine katılımı sağlanacaktır.
Tarım... Çiftçinin ezilmesine izin verilmeyecek. Türkiye'yi Avrupa'nın organik tarım merkezi yapacağız. Çitçiye mazotu 3 liradan vereceğiz. Şeker fabrikalarını özelliştirme kararını iptal edeceğiz.
"ASGARİ ÜCRET 2200 TL OLACAK"
Çalışma hayatı: Çalışanların örgütlenmesi sağlanacak. Herkes iş ana hedefimizdir. Asgari ücret 2200 TL olacak, aile sigortası olacak. Kadınların siyasi yaşama katılmaları ve üst makamlara gelmesi sağlanacak. Kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele edilecek.