Merkez Bankası, yeni dönemde beşinci kez faiz artışına gitti.
Dr. Hafize Gaye Erkan, Dr. Osman Cevdet Akçay, Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, Dr. Fatih Karahan ve Prof. Dr. Hatice Karahan’dan oluşan Para Politikası Kurulu (PPK) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 5 puan arttırdı ve yüzde 30’dan yüzde 35 düzeyine yükseltti.
Kurul ayrıca, “dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına” karar verdi.
Para Politikası Kurulu'nun karar metninde şu ifadeler yer aldı: "Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.
DEZENFLASYON MESAJI
Enflasyon yılın üçüncü çeyreğinde öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona geçişi önemli ölçüde tamamlanmıştır. Yurt içi talepteki güçlü seyir, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerindeki bozulma ise enflasyonda yukarı yönlü baskı oluşturmaya devam etmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği öngörülürken, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözleneceği de değerlendirilmiştir. Öte yandan, jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır. Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonu 2024 yılında Rapor’daki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır.
"PARASAL SIKILAŞTIRMA GÜÇLENDİRİLECEK"
Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki dengeli seyir, rezervlerde süregelen artış, talepteki dengelenmenin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin artması fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.
Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.
"SADELEŞME SÜRECİ KADEMELİ ŞEKİLDE İLERLİYOR"
Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak ilerlemektedir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir."
FAİZ, DÖVİZ VE ENFLASYON İLİŞKİSİ
Faiz, enflasyon ve döviz kurları birbirinden bağımsız değil, arasında yakın bir ilişki var. Bir noktadaki dengesizlik diğerlerini etkiliyor.
Hükümet ve Merkez Bankası uyguladığı/uygulayacağı politikalarla faiz, enflasyon ve döviz kurları arasında bir denge kurulmaya çalışılıyor. Merkez Bankası’nın piyasadaki para arzını yönetebilmek için sahip olduğu en etkili araçsa politika faizi.
Bu faiz oranlarının düzeyi, bireylerin ve kurumların kaynaklarını tasarrufa ya da harcamaya yöneltmesinde belirleyici.
Genel kabul gören ekonomi teorisinde, faiz oranlarının düşük tutulmasının enflasyon yaratacağı ve enflasyonun arttığı bir dönemde de fiyat artışlarını dizginlemek için faiz artırımına gidilmesi gerektiği görüşü bulunuyor.
MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ SEYRİ
MURAT ÇETİNKAYA DÖNEMİ
- Temmuz 2019’da yüzde 24’ten yüzde 19,75’e
- Eylül 2019’da yüzde 19,75’ten yüzde 16,50’ye
- Ekim 2019’da yüzde 16,50’den yüzde 14’e
- Aralık 2019’da yüzde 14’ten yüzde 12’ye
- Ocak 2020’de yüzde 12’den yüzde 11,25’e
- Şubat 2020’de yüzde 11,25’ten yüzde 10,75’e
- Mart 2020’de yüzde 10,75’ten yüzde 9,75’e
- Nisan 2020’de yüzde 9,75’ten yüzde 8,75’e
- Mayıs 2020’de yüzde 8,75’’ten yüzde 8,25
- Eylül 2020’de yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e
- Ekim 2020’de yüzde 10,25’ten yüzde 15’e
NACİ AĞBAL DÖNEMİ
- Aralık 2020’de yüzde 15’ten yüzde 17’ye
- Mart 2021’de yüzde 17’den yüzde 19’a
ŞAHAP KAVCIOĞLU DÖNEMİ
- Eylül 2021’de yüzde 19’dan yüzde 18’e
- Ekim 2021’de yüzde 18’den yüzde 16’ya
- Kasım 2021’de yüzde 16’dan yüzde 15’e
- Aralık 2021'de yüzde 15'ten yüzde 14'e
- Ağustos 2022'de yüzde 14'ten yüzde 13'e
- Eylül 2022'de yüzde 13'ten yüzde 12'ye
- Ekim 2022'de yüzde 12'den yüzde 10,5'e
- Kasım 2022'de yüzde 10,5'ten yüzde 9'a
- Şubat 2023'te yüzde 9'da yüzde 8,50'a
HAFİZE GAYE ERKAN DÖNEMİ
- Haziran 2023'te yüzde 8,50'den yüzde 15'e
- Temmuz 2023'te yüzde 15'ten yüzde 17,50'ye
- Ağustos 2023'te yüzde 17,50'den yüzde 25'e
- Eylül 2023'te yüzde 25'ten yüzde 30'a
*Boşluk aylarda faiz sabit.