Türkiye ile Hollanda arasında çıkan diplomatik kriz iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkileri etkilecek boyutlara kadar geldi.
AK Parti’li bakanların kopma noktasına getirdiği Türkiye-Hollanda ilişkileri nasıldı?
Kriz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 16 Nisan'daki anayasa değişikliği nedeniyle Cumartesi günü Hollanda'nın Rotterdam kentinde yapacağı kampanya toplantısı iptal edilmesiyle başladı. Ardından Çavuşoğlu, “Nazi” suçlaması yaptığı Hollanda’ya her şeye rağmen gideceğini duyundu. Hollanda 11 Mart'ta Bakan Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etti.
Uçuş iptali protesto edilirken, Rotterdam'daki protestoya katılmak isteyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Konsolsoluğa girişine izin verilmedi, Sayan-Kaya zorla, polis eşliğinde Almanya'ya götürüldü. Türkiye’nin sert açıklamaları, iki ayrı nota vermesiyle ilişkiler daha da gerildi.
İki ülkenin tarihten bugüne siyasi ve ekonomik ilişkileri Türkiye'nin diğer çoğu Avrupa ülkesinden farklı olarak hep dengeliydi. Karşılıklı ticaret oranları birbirine yakın seyrediyordu. 208'de ikili anlaşma imzalanmış ve iki yılda bir ikili konferans düzenleniyordu. Şu an bu ilişki, Türkiye Dışişleri Bakanı ve Aile Bakanı Hollanda'ya giremiyor; Hollanda'nın İstanbul ve Ankara'daki temsilcilikleri etrafında polis bekliyor; Hollanda Büyükelçisi yurtdışında.
400. yıl önce başladı
Türkiye-Hollanda ilişkilerinin tarihi 17. Yüzyıla kadar uzanıyor.
İlk Hollanda Elçisi 1612 yılında atanmıştı. Elçinin adı Cornelis Haga’ydı. Aynı yıl Sultan I. Ahmet tarafından Hollandalılara “ahidname-i hümayun” (emperyal teminat ya da kapitülasyon) verildi.
İki ülke arasındaki ilişkilerin 400. yılı 2012 yılında kutlanmıştı.
Ahidname-i hümayun Avrupa ülkeleri ile Osmanlı İmparatorluğu ile olan siyasi ve ticari ilişkileri sağlamak ve sürdürmek için kullanılıyordu. Bu ahit aracılığıyla Hollandalı tüccarlar, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki faaliyetler yürüttü ve diplomasi bu faaliyetler çerçevesinde gelişti.
Hollanda Elçileri Osmanlı döneminde genelde İngiliz Büyükelçileri ile işbirliği halinde, Avusturya ve Rusya ile yapılan savaşlardan sonra barış müzakerelerinde arabulucu olmuştu. 1699 Karlofça ve 1718 Pasarofça Antlaşmaları bu arabulucukların en bilinen örnekleri.
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk daimi temsilcisi ise 1859 yılında Lahey Elçisi olarak atanan Yahya Karaca Paşa oldu.
Cumhuriyet dönemi
Cumhuriyetin ilanından sonra Hollanda ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ilk anlaşma 1924 yılında imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Felemenk Kraliyeti Arasında Muhadenet Muahedenamesi” (Dostluk Anlaşması) oldu.
İki ülke arasında ayrıca 26 Mart 2008 tarihinde “Türkiye-Hollanda İlişkilerinin Güçlendirilmesi ve Türkiye - Hollanda Konferansı Kurulmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalandı. Bu çerçevede kurulan Türkiye - Hollanda Konferansı (Wittenburg Konferansı) her sene dönüşümlü olarak iki ülkede düzenleniyor. Bu konferans toplam altı kez yapıldı. Bu çerçevede en son konferans 14 Şubat 2014 tarihinde Ankara’da yapılmıştı.
Türkiye'de yatırım yapan 1. ülke Hollanda
Dışışleri Bakanlığı verilerine göre Hollanda, Türkiye’de yatırım yapan ülkeler arasında birinci sırada yer alıyor.
Türkiye’nin 2015 itibariyle Hollanda’ya ihracatı 3 milyon 157 bin dolar. Hollanda’dan ithalatı ise 2 milyon 914 bin dolar. Yani ikili ticaret hacmi yaklaşık 6 milyon dolar.
YILLAR | İHRACAT | İTHALAT | DENGE | HACİM |
2013 | 3.538 | 3.364 | 174 | 6.902 |
2014 | 3.459 | 3.517 | -58 | 6.976 |
2015 | 3.157 | 2.914 | 242 | 6.071 |
2014/2015 | -8,73 | -17,13 | 514,19 | -12,97 |
Kaynak: TÜİK (milyon Dolar)
Hollanda, Türkiye’ye AB ülkeleri ortaklı uluslararası yatırım yapan firma sayısı bakımından, Almanya ve İngiltere’den sonra üçüncü sırada.
Türkiye'de yaşayan TC vatandaşı olmayan (2013)
- Afganistan 38 bin 483,
- Azerbaycan 36 bin 543,
- İran 27 bin 799,
- Rusya Federasyonu 25 bin 343,
- Türkmenistan 23 bin 388,
- Gürcistan 19 bin 784,
- Ukrayna 17 bin 135,
- Özbekistan 16 bin 113,
- Birleşik Krallık 14 bin 562,
- Libya 14 bin 457,
- Kırgızistan 14 bin 27,
- Kazakistan 13 bin 729,
- Avusturya 12 bin 9,
- Çin Halk Cumhuriyeti 10 bin 362,
- Bulgaristan 10 bin 49,
- Amerika Birleşik Devletleri 9 bin 533,
- Moldova 8 bin 441,
- Yunanistan 8 bin 116,
- Hollanda 5 bin 581.
Türkiye’de 2013 yılı itibariyle 2.262 Hollanda firması faaliyet gösteriyor.
Hollanda’dan, 2002-2014 Ekim döneminde Türkiye’ye 19,9 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Hollanda, anılan dönemde Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırımlarda birinci sırada yer aldı.
Türkiye’den Hollanda’ya yönelik doğrudan yatırımların toplam miktarı ise 2002-2014 Ekim döneminde 7,6 milyar Dolar olarak gerçekleşti.
2015 itibariyle Hollanda’da yerleşik Türkiyeli girişimci sayısı 23 bine yakın. Türkiyeli girişimcilerin Hollanda'ya yaptığı yatırım miktarı ise 9 milyar 205 milyon dolar.
Hollanda Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) 2013 yılı verilerine göre, 16,8 milyonluk ülkede 1,8 milyon göçmenin yaşadığı Hollanda’da 395 bin 302 Türkiye vatandaşı yaşıyor. Bu nüfusun yüzde 79’u (313 bin 368) çifte vatandaş. Bu verilere sadece Hollanda vatandaşlığına sahip olanlar veya mavi kart sahibi olanlar dahil değil. Hollanda’da Konsolosluk.net programına kayıtlı 455 bini aşkın Türkiyeli bulunuyor.
Türkiye’deki Hollandalılar
31 Aralık 2015 itibarıyla Türkiye’de çalışma izni alarak ikamet eden TC vatandaşı olmayan insanların ülkelere göre dağılımında Hollanda 19. Sırada yer alıyor:
Hollanda, Avrupa ülkeleri arasında Türkiye’ye yerleşenler arasında ise 3. sırada yer alıyor. İlk sırada Almanlar 56 bin 647 kişi ile yer alırken, bunu 12 bin 9 kişi ile Avusturyalılar izliyor.
2015 yılında Türkiye'ye turist olarak gelen Hollandalı sayısı 1 milyon 232 bin 487’di.
Haberin uzantısı...
"Özür Dilemeyeceğiz" Açıklaması
Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni vermemesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın sınır dışı etmesi üzerine Türkiye'nin "özür dileyin" çağrısını reddetti.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Türkiye ile gerilimin yumuşatılmasından yana olduğunu ancak özür dilemeyeceklerini söyledi.
"Deli misin?"
Rutte, katıldığı bir televizyon programında, Türkiye'nin "özür dileyin" çağrısının anımsatılması üzerine "İlişkilerin yumuşatılmasından yanayız. Ama özür dileyerek değil. Deli misin?" yanıtını verdi.
Yine BBC Türkçe’nin haberine göre, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, katıldığı televizyon programında Türk hükümetinin iki ülke arasında yaşanan ziyaret krizi ile ilgili olarak oldukça tuhaf davrandığını savunarak, "Olayları çığırından çıkarmak için ellerinden geleni yaptılar" dedi.
"Kendimize şantaj yaptırmayız"
Rutte, "persona non grata" (istenmeyen kişi) ilan edilerek sınır dışı edilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın diplomatik dokunulmazlığa sahip olmadığını ve sınır dışı kararında haklı olduklarını savundu.
Rutte'ye göre, iki ülke arasındaki en önemli sorun, Türkiye'nin sürekli olarak Hollanda'daki Türklerden "vatandaşlarımız" diye söz etmesi. "Onlar Hollanda vatandaşıdır" diyen Rutte, Hollanda'nın da Türkiye kadar gururlu bir ülke olduğunu söyledi.
Türk hükümet yetkililerinin ağır yaptırım tehdidinin de kabul edilemeyeceğini dile getiren Hollanda Başbakanı, "Biz kendimize şantaj yaptırmayız" dedi.
Dışişleri Bakanı Bert Koenders da, gündemlerinde Türkiye'den özür dileme seçeneği bulunmadığını vurguladı. Hollandalı bakan, Türkiye ile diyalog arayışının sonuç vermemesi halinde "sert önlemler almaya hazır olduklarını" söyledi.
Ne olmuştu?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 16 Nisan'daki anayasa değişikliği nedeniyle Cumartesi günü Hollanda'nın Rotterdam kentinde yapacağı kampanya toplantısı iptal edilmişti.
Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Abutalip, iptal kararını toplantının yapılacağı Park de Heerlijkheid adlı salonun sahibinin aldığını açıkladı. Abutalip, "Eğer salon sahibi iptal etmeseydi, kamu düzeni ve güvenlik gerekçesiyle toplantıyı ben yasaklayacaktım" demişti.
Çavuşoğlu, CNN Türk'te Hakan Çelik'in programında “Nazi” suçlamasını bu sefer Hollanda’ya yöneltmiş, uçuş izninin iptal edilmesi halinde yaptırım uygulanacağını söylemişti.
Hollanda 11 Mart'ta Bakan Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etti.
Hollanda Dışişleri Bakanlığı, iptal gerekçesi olarak Çavuşoğlu'nun Hollanda'daki Türkiyelilere toplantı çağrısının "kamu düzeni ve asayişi tehdit ettiği" açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı açıklamasında, "Hollanda, kabul edilebilir bir çözüm için Türkiyeli yetkililerle görüşmeler sürerken Türkiyeli yetkililerin kamuya açık şekilde yaptırım tehdidinde bulunması, konuyu çözümsüz hale getirdi. Bu nedenle uçuş izni geri çekildi" ifadeleri yer aldı.
Uçuş iptali protesto edilirken, Rotterdam'daki protestoya katılmak isteyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Konsolsoluğa girişine izin verilmedi, Sayan-Kaya zorla, polis eşliğinde Almanya'ya götürüldü.
Hollanda'da 15 Mart Çarşamba günü genel seçimler yapılacak.
NATO: Tansiyonu Düşürün
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye ve Hollanda’ya tansiyonu düşürme çağrısında bulunurken AB de Türkiye’nin “ölçüsüz açıklamalar”dan kaçınmasını istedi.
NATO’nun Norveçli genel sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ve Hollanda’ya tansiyonu düşürme çağrısı yaptı.
“Çetin tartışmalar demokrasimizin ana dayanağıdır ancak bu karşılıklı saygı içerisinde olmalı. Müttefiklerimizi karşılıklı saygı konusunda cesaretlendiriyor, sakin olmaya davet ediyor ve ölçülü yaklaşım göstermeye çağırıyorum. Gerilimin azaltılması ve ortamın sakinleştirilmesi adına artık bizi birleştiren şeylere yoğunlaşmamız önemli."
AB'den çağrı
Avrupa Birliği (AB) ise Türkiye'ye "aşırı açıklamalardan" uzak durması çağrısında bulundu.
AB Dış Politika Şefi Federica Mogherini ve AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn'ın ortak açıklamasında şu ifadeler yer aldı.
“Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir. AB üyesi ülkelerde miting ve toplantı yapılması kararları uluslararası ve ulusal kanunlarla uyumlu olarak üye ülkenin sorumluluğundadır.
“Avrupa Komisyonu Türkiye’ye, Hollanda ve diğer AB ülkeleri ile durumu daha da kötüleştirecek aşırı söylem ve eylemlerden kaçınması çağrısında bulunuyor. Sorunlu konular ancak açık ve doğrudan iletişim kanalları yoluyla çözülebilir. Biz AB-Türkiye ilişkilerinin çıkarı için dostane girişimlerimizi sürdüreceğiz."