Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Tüm dünya gibi Kıbrıs Türk halkı da o gece, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin demokrasisine, iradesine, ‘hakimiyet milletindir’, ‘egemenlik ulusundur’ şiarına ne kadar bağlı olduğunun güzel bir kanıtını oluşturdu. O gece bombaların altında yüce Meclis açık oldu, çalışmalarını sürdürdü” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, TBMM’yi ziyaret etti. Akıncı’ya TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi eşlik etti. Akıncı, bazı temaslar yapmak için geldiğini belirterek, geliş amacının Kıbrıs sorunu olduğunu ifade etti. Akıncı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım ile görüşmeler yapacağını söyleyerek, “15 Temmuz’da yaşananlar nedeniyle Türkiye’ye taziyelerini iletmek, başsağlığı dileklerimizi iletmek, yaşamını yitiren 240 kardeşimize Tanrıdan rahmet dilemek, acılı ailelerine, Türkiye halkına başsağlığı dilemek, bir daha böyle günleri Türkiyemizin yaşamamasını dilemek istiyorum. O gece, 15 Temmuz gecesi bu olaylar yaşanırken, Kıbrıs Türk halkının bir bütünlük içinde darbeyi kınadığını sizlere hatırlatmak istiyorum. O gece Kıbrıs Türk halkının duygularını, düşüncelerini bizzat ben bağlanabildiğim kanallarda duyurmaya çalıştım. Darbeye karşı tepkilerimizi, demokrasiden yana sivil yönetimden yana, halkın seçtiklerinden yana tavrımızı açıklıkla ortaya koymak üzere Cumhurbaşkanlığı’nda sabaha kadar birlikteydim” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile 15 Temmuz gecesi görüştüğünü belirten Akıncı, “Tüm dünya gibi Kıbrıs Türk halkı da o gece, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin demokrasisine, iradesine, ‘hakimiyet milletindir’, ‘egemenlik ulusundur’ şiarına ne kadar bağlı olduğunun güzel bir kanıtını oluşturdu. O gece bombaların altında yüce Meclis açık oldu, çalışmalarını sürdürdü. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun çatısı altında Türk milletinin temsilcilerini o anlamda kutluyorum. Büyük bir demokrasi sınavı verdiler. Türk milletini kutluyorum. Tankların önünde göğüs gererek, can vererek, kan akıtarak demokrasisine sahip çıktı. Bir daha bu acılar yaşanmasın. Türk ulusuna taziyelerimi iletiyorum. Türk demokrasisi hukukun üstünlüğü çerçevesinde Atatürk ilkelerine bağlı olarak demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak gelişimini ne kadar ileriye taşırsa, bu Kıbrıs Türk halkı için de, kendi için de güzel durumdur. Türkiye ne kadar ileriye giderse, demokratik, hukuk devleti prensipleri ne kadar kökleşir, gelişirse, bu Kıbrıs Türk halkı, bölge, bölgenin istikrarı için de iyi bir gelişme demektir. Girişiminde bulunanları, melun terör eylemini planlayanları, paralel yapılanmayı lanetliyorum. Buna göğüs geren Türk halkını ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni kutluyorum” dedi.
Kıbrıs’ta FETÖ yapılanmasına ilişkin soruya Akıncı, “Hükümetimiz ilk günden FETÖ/PDY örgütünü terör örgütü olarak ilan etti. O anlamda bir eksikliği gidermiş oldu. Demokratik, hukuk devleti kuralları içerisinde bilgi, belge ve bu konularda var olan verilere dayalı olarak hukuk devleti içinde hareket edilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hukuk devleti olarak bu konuda elinde belge, bilgi, veri varsa bunun gereklerini hiç kuşkusuz yerine getirecektir. En ufak kuşkuya yer yoktur, herhangi bir müsamaha söz konusu olamaz. Böylesine bir olayda herhangi bir tereddüt söz konusu olamaz. Bu dönemlerde çok dikkatli olmak gerektir. Kurunun yanında yaşların da yanmaması gerekir. Çünkü bir masum insanı elde yeterli bilgi, belge yokken lekeleyip onun hakkında bir suç isnadında bulunursa, bir demokratik hukuk devleti kendi normlarına, kendi demokratik hukuk devleti kavramına zarar verir” diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise, demokrasilerde en büyük gücün millet olduğunu söyleyerek, “Millete rağmen hiçbir şey olamaz. Tank, top, tüfek, silah, uçak, bomba bütün bunlar demokrasiye inanmış insanlar, vatandaşlarımız karşısında hiçbir şey ifade etmemektedir. 15 Temmuz ve ondan sonra Yenikapı’da ortaya konan birliktelik Türkiye’ye yeni bir başlangıç yapma fırsatı vermiştir. Bu fırsatı başta hükümet olmak üzere bütün siyasi partiler çok iyi değerlendirmelidir. Darbelere karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin yapması gereken özgürlükleri, demokrasiyi güçlendirmektir. Bunu ne kadar güçlendirirsek, sivil toplumu ne kadar güçlendirirsek, darbeleri o kadar önlemiş oluruz. Bundan sonra böyle bir teşebbüsün Türkiye Cumhuriyeti’nde olmayacağına yürekten inanıyorum. 15 Temmuz ve sonrasında Yenikapı beraberliği herkese, siyasi partilere, öncelikle de hükümete demokrasiyi, hak ve özgürlükleri güçlendirme görevini vermiştir” şeklinde konuştu.