CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe gecesi Genelkurmay özel kaleminden darbenin başında Genelkurmay Başkanının olduğu ve talimatları onun verdiği şeklinde kendilerine bilgi geldiğini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Darbe girişimiyle ilgili değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, “Darbenin Türkiye’ye ağır bir bedeller ödettiğini geçmişteki örneklerle görüyoruz. Son darbe girişimine böyle bakmak gerekiyor. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı sıkıyönetimler, OHAL uygulamaları, mahkemeler, yargılamalar, tutuklamalar bütün bunların hepsi gündeme gelmiş olacaktı. Türkiye yeniden uygar dünyanın parçası değil, darbelerle anılan bir ülke konumuna gelmiş olacaktı. En kanlı darbe girişimidir bizim Cumhuriyet tarihimizde. Bu darbe girişimi hem başarısız olması, hem de Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi olması açısından hepimizin dikkatini çeken bir olaydır” diye konuştu.
“Sayın Genelkurmay Başkanının darbenin başında olduğu ve talimatları verdiği şeklinde bir bilgi özel kaleme geldi. Genelkurmay özel kaleminden geldi bilgi”
Genelkurmay’daki darbeci askerler tarafından CHP’nin nasıl bir iletişimi olduğu sorusuna Kılıçdaroğlu, “Doğrudan bir iletişimimiz yoktu zaten. Ne olup bittiğini bizde merak ediyorduk. Çünkü uçaktayken ilk haberler geldi. Uçağımız İstanbul’a iner inmez olayın vahametini öğrendik. Hemen orada darbelere karşı bir tavır takınmamız gerektiğini ifade ettik. Gecenin ilerleyen saatlerinde darbe konusunda Sayın Genelkurmay Başkanının darbenin başında olduğu ve talimatları verdiği şeklinde bir bilgi özel kaleme geldi. Genelkurmay özel kaleminden geldi bilgi. Şimdi tutuklanan kişiden. Acı olanı şu, çok sayıda insanın hayatını kaybetmiş olması, güzel olanı da şu, Türkiye’de grubu olan 4 siyasal partinin ve parlamentoda grubu olmayan siyasi partilerin, STK’ların ve halkın doğrudan doğruya olaya müdahale etmesi ve karşı çıkmış olması. Sayın Genelkurmay başkanı bu işin başında diye bizi yanıltmaya, yönlendirmeye çalışan bir çaba bizim nezrimizde hiçbir prim yapmadı. Çünkü biz demokrasiyi, insan haklarını savunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“OHAL dönemleri hep darbelerden sonra olmuştur”
OHAL ile ilgili Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Gözaltılar var mı? Var. Tutuklamalar var mı? Var.. On binlerce kamu görevlisi görevden alındı mı? Alındı. OHAL mi vardı yoktu. Biz şunu da söyledik, darbe kime karşı yapıldı? Parlamenter rejime karşı yapıldı. TBMM bombalandı. TBMM bombalanırken, TBMM çalışıyor muydu? Çalışıyordu. TBMM, bombalanırken çalışırsa darbe sonrası niçin çalışmasın. OHAL dönemleri hep darbelerden sonra olmuştur. Biz dedik ki, ‘bu parlamentoyu kapatmayalım.’ 4 siyasi parti darbelere karşı. Yasal olarak bir yetki mi istiyorsunuz getirin parlamentoya size hemen yetkiyi verelim. Ama siz darbeye karşı bombalanırken direnen bir parlamentoyu siz şimdilik bir köşede durun biz OHAL ilan edip bu işle mücadele edeceğiz derseniz biz bunu doğru bulmayız. Darbe konusunda hangi yasayı getirdiler de gecikti? Kendilerine söyledik, getirin hangi yasayı isteniyorsanız derhal çıkartalım. Savaşı yöneten bir parlamento başarısız bir darbe girişiminin sonuçlarını yönetemeyecek mi? Olağanüstü haller hep başarılı darbeler sonrası ilan edildi. Biz tam tersi hukukun üstünlüğüne inanarak ve güvenerek bütün dünyaya örnek olarak OHAL ilan etmedik ama darbecilerle hukukun üstünlüğü bağlamında her türlü mücadeleyi yapacağız. OHAL ile ilgili karar aldınız mı diye sordular. Demokrasi oylanır mı? oylanmaz. Hiç kimse gecikir mazeretinin arkasına saklanmasın çünkü bir şey gelmedi ki geciksin.”
“Hukuk bağlamında yapılacak olan her yanlış darbe zihniyetini güçlendirebilir”
Başbakan Binali Yıldırım ile görüşmesine değinen Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda sorumlu bir muhalefet yapacağımızı kendilerine ifade ettim. kendisi de anlayışla karşıladı ve teşekkür etti. Biz hukukun üstünlüğünü ve gereğini yapmak istiyoruz. Hukuk bağlamında yapılacak olan her yanlış darbe zihniyetini güçlendirebilir. Bir cadı avının başlatılmamasını özellikle istiyoruz” açıklamasında bulundu.
“Özel mahkemeler kurulursa son derece yanlıştır”
Özel bir darbe mahkemesinin kurulması gerekip gerekmediğiyle ilgili Kılıçdaroğlu, “Özel mahkemeler hep sıkıyönetim sonrası, darbe sonrası gelen mahkemelerdir. Özel mahkemeler kurulursa son derece yanlıştır. Bize dönüp derler ki sizin darbecilerden ne farkınız var. Özel mahkemeler getirelim, özel olarak yargılayalım, özel olarak cezalar getirelim bunlar doğru değil” dedi.
“Hükümet sokağa teslim olmamalı”
İdam cezasıyla ilgili Kılıçdaroğlu, “Hükümet sokağa teslim olmamalı. Halkın bir psikolojisi vardır. Kitle psikolojisi vardır. Kitle psikolojisinde kişi iradesinde kaybeder kendi iradesi kitlenin iradesine dönüşmüş olur. Bu psikolojiden hükümetin çıkması lazım. Bu psikoloji riskli bir psikolojidir. Devleti yönetenler sağduyuyla devleti yönetmek zorundadırlar. Sağduyuyla karar almak zorundadırlar. Hükümet edenler sağduyuyla düşünmek zorunda. Alacağınız kararın sadece içeride değil, uluslar arası alandaki yankılarına da bakmak ve değerlendirmek zorundasınız” değerlendirmesinde bulundu.
“İstihbarat zafiyeti varsa bir yerde yönetimde zafiyet vardır demektir”
Kılıçdaroğlu, istihbarat zafiyetiyle ilgili, şöyle konuştu:
“İstihbarat zafiyeti varsa bir yerde yönetimde zafiyet vardır demektir. Bu kurum, bu kadar büyük bir darbe organizasyonu haber alamıyorsa önlemler zamanında alınamıyorsa istihbarat zafiyetinin ötesinde bir yönetim zafiyeti vardır. O kişileri oraya siz getirdiniz. Oraya atanlar hükümet edenlerdir. Başkalarının aklını kullanıyorsunuz demektir. O açıdan devlette liyakat sistemi çok önemlidir. Bu anlayışla yola çıksaydık bu darbelerin çok öncesinden haberdar olur belki bu darbelerin hiçbirisi olmazdı. Aklını peynir ekmekle yemeyen birisi kalkıp darbe yapmaz. Bir odaktan talimat alıp o odağın isteği üzerine darbe yapıyorsanız siz aklınızı artık kullanmıyorsunuz demektir. O açıdan devlette liyakat sistemi çok önemlidir.”