Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, baraj suları altında kalacağı için kısa sürede evlerini boşaltmaları istenen Karakurt köylüleri isyanda.
Gitmeleri için dağ başında, elektriği ve suyu olmayan bir yer gösterilen köylüler soruyor: “Reis evden çıkmayın diyor, jandarma, komando bize ‘çıkın yoksa zorla çıkarırız’ diyor. Biz nereye gidelim?”
PolitiKARS’ın Anka Haber Ajansı’ndan derlediği özel habere göre, Karakurt… Kars'ın Sarıkamış ilçesine bağlı bir köy… İlçe merkezine 26 kilometre uzaklıkta, Erzurum-Kars-Iğdır kara yolu üzerinde şirin bir köy. 1600 nüfuslu, 150 hane. İçinde 2 cami, iki okul, sağlık ocağı, 1 taziye evi. Tarihi çok eskilere dayanıyor. 2000 yıllık bir kilisenin yanı sıra kültür varlığı kabul edilen yöreye özgü binaları var. Ama yakında yok olacak.
Aras nehri üzerinde inşa edilen, gövde uzunluğu 142 metre yüksekliğinde, asfalt çekirdekli kaya dolgu baraj tipinde Türkiye’de inşa edilecek ilk baraj özelliğini taşıyan Karakurt Barajı'nda su tutulmaya başlandı. Barajla Iğdır Ovasının sulanması ve Hidro Elektrik Santralında yılda 345 GWh civarında elektrik üretilmesi planlanıyor.
Ama baraj nedeniyle köy yakında sular altında kalacak. Köylüler yıllardır baraj nedeniyle mücadelelerini sürdürürken, şimdi köylerini boşaltmaları isteniyor. Köylüler, yeni yerleşim için kendilerine gösterilen yerin dağ başında, elektriği ve suyu olmayan bir yer olduğunu söylüyor.
65 yaş üstü insanların yaşadığı köyde, köylüler, koronavirüs salgınında nasıl evlerini boşaltacaklarını, nereye gideceklerini bilmediklerini belirtiyorlar. Ancak kaymakamlık ve jandarma yetkilileri “Boşaltmazsanız zorla çıkarırız” diyor.
“EYLEMDE GÖZE BATANLARLA ANLAŞTILAR”
Köy halkından Yavuz Ejder, hukuksuzluk yaşandığını söyleyerek, aynı yerdeki dükkânlar, evleri ve tarlalara farklı fiyatlar biçildiğini belirtiyor: “Bazı vatandaşları Ankara’ya çağırıyorlar. Eylemde göze batanları seçtiler, anlaştılar. Diğerleri ne olursa olsun dediler.”
ÇOCUKLAR SORUYOR: BİZ NEREDE OKUYACAĞIZ?
Koronavirüs nedeniyle okula gidemeyen çocukların, dönecek bir okulları da kalmadı. Okuldaki tüm eşyalar taşınırken, eğitim yuvası sular altında kalmayı bekliyor. Çocuklar ise “Baraj geldi, eşyalarımızı götürdüler. Okul da vermediler. Biz nerede okuyacağız? Güzel bir okul, eğitim ve kendimizi gelecekte daha parlak görmek istiyoruz” diyor.
“ANAM VE 3 KARDEŞ 60 BİN LİRAYLA NE YAPACAĞIZ?”
Engelli çocuğu olduğunu belirten bir köylü, 3 aile yaşadıklarını ve evlerine 65 bin lira verildiğini kaydederek, şöyle konuşuyor: “Yaşlı anam, 3 kardeş, engelli çocuk. 60 bin lira vermiş, su geldi ağzımızda, jandarma kapımıza dayanıyor. Biz ne yapacağız?”
KADINLAR TEPKİLİ: NEREYE GİDELİM?
Köylü kadınlar da duruma tepkili, evine 80 bin lira değer biçilen bir kadın “Bu parayla nereye çıkacağım. Habire gel çık, gel çık. Sen ver hakkımı ben çıkayım” diye tepkisini gösteriyor. Kendi ektikleriyle ihtiyaçlarını karşıladıklarını dile getiren başka bir kadın da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Bizi Suriyelilerden beter duruma koydu” ifadesiyle durumlarını anlatıyor.
“BU NASIL DEVLET?”
İnternet olmadığı için erkek çocuğunun 2 aydır eğitiminden uzak kaldığını ve kız çocuğunu da yokluktan okuldan aldığını ifade eden başka bir kadın ise şunları söylüyor: “Bu nasıl devlet. Zenginin peşine gidiyor, gerisini de yakıyor. Avukat birleşti şirketle ocağımızı söndürdü. Biz çıkmıyoruz. Kanunsa çıkmıyorum. Zaten badana vurdum eve.”
“BAKANLIĞA ÇIKACAĞIM, VEKİLLER GELMİYORLAR”
Torunlarıyla ortada kalan bir kadın ise devletin kendilerine el uzatmasını istiyor: “11 nüfus. Bunlarla nereye gideyim. Her gün ölüne kadar bir gün öleyim. Beni bir gün vurun. Bir ekmek olmuş 1.5 milyon. Devlet bana baksın. Niye İran’a Suriye’ye bakıyor. Tarihi evlere tutmuşlar yıkım yazmışlar. Ben bakanlığa çıkarım, vallahi bakanlığa çıkarım. Vekiller gelmiyorlar. Oyumuzu vermişiz gelmiyorlar.”
CUMHURBAŞKANI’NA SESLENDİLER
Köylü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle sesleniyor: “Cumhurbaşkanımız Kovid-19 salgını nedeniyle vatandaşımız evde kalsın diyor, şimdi köy olarak boşaltılmamız isteniyor. Buraya kamulaştırma ilk girdiği zaman hâkim ve heyeti FETÖ’cü çıktı. Hâkimi içeri attılar. Bu vatandaş beni tersliyordu, seni içeri atarım diyordu. Sonra gelen düzeltir dedik, düzeltilmedi. Çocuğun aklına gelse güler. Dağdaki çobanı getirsen bunu yapmaz. Cumhurbaşkanımız bu işe baksın. İnsanlar şehirlere göçmesin, köylü mağdur olmasın. Reis evden çıkmayın diyor, evde 75 yaşımda anam var. Nereye gideceğim.”