Kadın Kadına Mülteci Mutfağı'nda bir araya gelen Suriyeli kadınlar, savaşa ve sürgüne karşı ürettikleri reçel ve turşularla hem ev içi ekonomiye hem de Suriyeli çocuklara katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Kadın Kadına Mülteci Mutfağı, Suriye'den başlayıp dünyanın çeşitli yerlerine uzanan yolculuklarında, Okmeydanı'nda buluşmuş 15 kadının ev ev, sokak sokak birbirlerinin hikayesini dinleyerek çözümler üretmesi sonucu ortaya çıkmış bir dayanışma alanı. Komşuluklarından gelen ilişkinin hayatlarını kazanma iradesine dönüşmüş hali de denilebilecek Kadın Kadına Mülteci Mutfağı'ndaki kadınlar, beğeniye sundukları ürünlerinde, "Savaşa, sürgüne ve sınırlara karşı kadın dayanışmasının, bir aradalığın ve umudun erik/ üzüm/ elma reçeli vardır" şiarıyla yola çıktı. Moda Organik Pazarı ve Tatavla Dayanışma Pazarı gibi kadınların ürettiklerine alternatif alan açan yerler ile desteklenen mutfak, daha çok dayanışma çağrısı yaptı.
GELİR EVİÇİ EKONOMİ VE ÇOCUKLAR İÇİN
Çeşitli yollarla Türkiye'ye giriş yapan kimi Arap kimi Kürt mülteci kadınlar, Okmeydanı Derneği'nin kapılarını açması ile bu mutfağı büyütmeyi hedefliyor. Kimi zaman dernekte kimi zaman da evlerde toplanan kadınlar imkanlar el verdiği oranda aldıkları ürünleri reçele, turşuya dönüştürüyor. Henüz yeni yeni oluşturulan ve gelecek yardımlarla genişletilmesi amaçlanan Mutfak'tan elde edilecek gelirlerle ev içi ekonomiye katkı sunulurken, öte yandan da Suriyeli çocuklar için battaniye, soba, kırtasiye malzemeleri alınıyor. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Okmeydanı Sosyal ve Yardımlaşma Derneği (OKDER) Başkan Yardımcısı Songül Yarardede ve mutfakta üretimde bulunan kadınlar yeni duyulmaya başlayan mutfağın tanıtımını yapmak amacıyla Cezayir Toplantı Salonu'nda söyleşide bir araya geldi. Öğrencisinden, çalışanına her kesimden insanın küçük de olsa katkı sunmak istemesine tanıklık edilen söyleşide görülen o ki Kadın Kadına Mülteci Mutfağı önümüzdeki günlerde giderek büyüyecek.
Mutfakta üretimde bulunan Gülistan Hüseyn, Sekina İbrahim ve kadınlara kapılarını açan OKDER Başkan Yardımcısı Songül Yarardede ile Kadın Kadına Mülteci Mutfağı'nın ortaya çıkış hikayesini konuştuk.
'TEK İSTEĞİMİZ İNSANLARIN DAYANIŞMA GÖSTERMESİ"
Bundan 3 yıl önce Suriye'nin Qamışlo kentinden kaçak yollarla Türkiye'ye giriş yapmış olan Gülistan Hüseyn, 3 çocuğuna bakmak için mutfakta çalışan kadınlardan biri. 32 yaşında olan ve Suriye'deki yaşamına sıkıntı çekmeden devam ettiğini söyleyen Hüseyn, Türkiye'de ise fazlasıyla sıkıntı çektiğini belirtti. Kendilerine ev verilmediğini ve hiçbir şekilde yardım alamadıklarını belirten Hüseyn, Okmeydan'nda Suriyeli kadınların derneğe giderek taleplerini dile getirdikten sonra kapılarını açan OKDER sayesinde üretimde bulunmaya başladıklarını söyledi. Hem kendi çocukları hem de Suriye'deki çocuklar için gelir elde etmenin önemine vurgu yapan Hüseyn, "Bize yardım etsinler ki mutfağımızı büyütelim. 15 kadın çalışıyoruz ama mutfak büyürse daha fazla kadın da çalışabilir. Okmeydanı'nda şu an 500 kadın var. Tek isteğimiz insanların dayanışma göstermesi" dedi.
'KENDİ EMEĞİMİZLE PARA KAZANMAK İSTEDİK'
Kardeşiyle birlikte Qamışlo kentinden İstanbul'a gelen Sekina İbrahim de mutfak kurulduğundan beri üretimde bulunan bir diğer kadın. İbrahim, Kadın Kadına Mülteci Mutfağı'nın ortaya çıkış hikayesini biraz heyecanlanarak biraz da geldiği kentte yıkıntılar arasında kalan hayatlarını özetleyerek anlattı. İbrahim, "Türkiye'ye geldik yaşam çok zordu bizim için. Dil bilmiyorduk. Derneğe gidip, 'Türkiye'den yardım almak istemiyoruz, çalışmak istiyoruz' dedik. Dernektekiler ilgilendi ve neler yapabileceğimizi söylediler. Yemek yapıp satmak istiyorduk. Herkes kendi evinde yapıyor reçelleri ve bize mutfak açılmasını istedik. OKDER bize kapılarını açtı sonra. Kendi emeğimizle para kazanmak istiyoruz. Elimizden geldiğince kazandıkça Suriyeli çocuklara yardım yapmaya çalışıyoruz" dedi.
'MUTFAK DAYANIŞMANIN BİR ADIMI'
OKDER Başkan Yardımcısı Songül Yarardede ise, Kadın Kadına Mülteci Mutfağı ile amacın kadınların yardıma muhtaç olmadıklarını ve üreterek bir şeyler yapabileceklerini göstermek olduğunu söyledi. Savaş gerçekliğinden en çok etkilenen kadınların kendi aralarında toplanıp 'nasıl çözüm yolları buluruz?' diye konuşmaları sonucu fikrin ortaya çıktığını ifade eden Yarardede, mutfağın dayanışmanın bir adımı olduğu görüşünde. Yarardede, gönüllüler ile birlikte afişleri hazırlayıp sosyal medyada duyurduktan sonra ise ilginin oldukça fazla olduğunu belirtti.
'DAYANIŞMA SÜRDÜKÇE BAŞARILI OLACAĞIZ'
Dayanışma gösteren kişilerin verdiği paralarla ilk reçelleri yaparak havuz oluşturduklarını belirten Yarardede, "Daha deneme aşamasındayız ve dayanışma sürdükçe başarılı olacağız. Bu kadınların kendi ürettikleri ile ayakta durabilecekleri ortamları yaratmaya çalışıyoruz. Büyürse daha başarılı bir şey olacak. Bunu şimdilik 15 kadın ile yapıyoruz ama çok sayıda kadın var. Türkiye'de çocukları olan kadınlar var ve onların da para kazanmalarını sağlamak gerekiyor" dedi.
Yarardede, ileriye dönük yapmak istediklerini ise şöyle sıraladı: "Mutfağımız yok, sanayi tipi bir mutfağın olması da maliyetli. Yerimiz çok küçük orada çok fazla alan yaratamıyoruz. Kadınlar evlerinde tüp yakıyorlar ve tüp çok pahalı. Hedefimiz, doğalgazlı bir ocağın kurulması ve bunun da dayanışma ile sağlanacağına inanıyoruz. Bu kadınlar da Türkiye'deki kadınlar gibi eşlerinden baskı görüyorlar. Kadınların sırtlarındaki yük çok fazla. Bu kadınlara ayakta durabilecekleri ortamın sağlanabilmesi gerekir"
Kadın Kadına Mülteci Mutfağı ile dayanışmak isteyen kişiler ise, resmi facebook sayfası olan kadinkadinamultecimutfagi üzerinden irtibata geçebilir.