Uzmanlar, her yaş grubunun estetik taleplerinin birbirinden çok farklı olduğunu söyledi.
Kişinin kendisini hoş bulması, başkalarının onu beğeni ile karşılaması ve kendiyle barışık olması isteğinin her zaman var olduğunu ifade eden uzmanlar, bireylerin kendilerinde beğenmedikleri yönlerini estetik operasyon ile ortadan kaldırmanın arayışı içinde olduklarının altını çizdi. Her geçen yıl estetik cerrahiye artan farklı taleplerle karşı karşıya olduklarını belirten Prof. Dr. Mesut Özcan, “Talepleri yaşlarla karşılaştırdığımızda karşımıza ilginç bir analiz çıkıyor. Sonuç olarak her yaş grubunun taleplerinin birbirinden çok farklı olduğunu görüyoruz. 20 yaş altı gençlerin herhangi bir sağlık sorunu yok ise, aile onayı olmadan estetik ameliyatı gerçekleştirmiyor ve önermiyoruz. Bu yaş grubunun estetik isteği ağırlıklı olarak kulak estetiği ve burun estetiğidir. Kulak estetiğinde istisnai bir durum söz konusudur. Kulak estetiği, çocuğun psikolojik durumu göz önünde bulundurularak erken yaşta gerçekleştirdiğimiz tek operasyondur” dedi.
Kişinin kendini tam anlamıyla tanımaya başladığı 20’li yaşlardan sonra ise, en çok talep gören operasyonların başında burun estetiği, liposuction ve meme büyütme geldiğini ifade eden Özcan, “30’lu yaşlara gelindiğinde, bayanlarda özellikle doğum sonrası oluşan meme ve karın deformiteleri için uygun estetik ameliyatları sıklıkla gerçekleştiriyoruz. Erkeklerde ise, jinekomasti, liposuction ve saç ekimi sıkça uygulanıyor. Sosyo-ekonomik anlamda durumu iyi olan bireylerin yirmili yaşlarında ertelediği burun estetiğini bu yaşlara taşıdığını görüyoruz” diye konuştu.
Yüz ve vücut yaşlanmasının başladığı 40’lı yaşlardan sonra ise, gençleştirme ameliyatları ve medikal estetik uygulamalara talebin oldukça arttığına dikkat çeken Özcan, “Göz kapağı estetiği, karın germe, yüz germe ameliyatlarının yanı sıra iple yüz ve kaş asma, dolgu, botoks, lazerle cilt gençleştirmeye yönelik işlemler sıklıkla yapılmaktadır” şeklinde konuştu.