Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ağrı'da Newroz Alanı'nda "Demokrasiye Çağrı" mitingi yaptı.
PolitiKARS'ın ajanslardan derlediği bilgilere göre; mitingte Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu.
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürt sorunu çözülmedikçe Türkiye'de hiçbir sorunun çözülemeyeceğini söyleyip "Biz bu talepleri dile getirdikçe AKP-MHP iktidarı Kürtlere diz çöktürmeye çalıştılar. Ama halkımızın sayesinde kimin diz çöktüğü bugün ortaya çıktı. Bu başarı halkımızındır. Bir kez daha hatırlatıyoruz; aklınızı başınıza alın ve kötülük üzerine inşa edilen bu sisteminizden vazgeçin. Bunun halklara hiçbir faydası yok" dedi.
"Bu iktidar, 5 Nisan 2015'te tecridi ağırlaştırıp, Dolmabahçe'de masayı devirdiler ve savaşa başladılar. Bu ülkede şahıslar değişir, partiler değişir ama Kürtlere yaptıkları değişmiyor" diyen Öztürk, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslenip şöyle dedi: Kimsenin sana inancı kalmadı. Sen bitmişsin artık. İşte Kürt halkı seni bu duruma getirdi. Biz kendimize ve halkımıza güveniyoruz. Biz, onurlu bir yaşam istiyoruz. Faşistlerin bu ittifakı karşısında ittifakımızı güçlendirme çağrısı yapıyoruz. Gelin hep birlikte toplum sözleşmesi ile yeni bir anayasa yapalım. Bunun dışında bir yol yoktur. Bırakın Putin'i, Biden'i İmralı'nın yolu kısadır.
Buldan: Demokratik iktidarın parçası olacağız
Buldan, 27 Eylül'de açıkladıkları Adalete, Demokrasiye, Barışa Çağrı Deklarasyonu'nun ardından halkla ilk kez buluştuklarını söyleyip "HDP'nin yarattığı umudu ve cesareti görmek istemeyenler, HDP'yi engellemeye çalışanlar gelsinler bu meydana baksınlar! HDP büyümeye, genişlemeye, milyonların partisi olmaya ve demokratik siyasete devam edecek. Asla kararlılığımızı yitirmeyeceğiz, bu da onlara dert olsun" dedi.
"Şimdilik demokratik bir muhalefet yürütüyoruz ama bu böyle devam etmeyecek. İleriki süreçlerde demokratik iktidarın bir parçası olacağımıza siz Ağrı halkının huzurunda söz veriyoruz" diyen Buldan, şöyle devam etti:
"Biz, bu yola büyük bedeller ödeyerek çıktık. Ödediğimiz bedellerin, verdiğimiz emeğin karşılığı olacak. Bir dahaki seçimlerde HDP, bu ülkeyi yöneten bir parti olacak. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Bu ülkeyi, yönetenler Saray'ın iktidar penceresinden güllük gülistanlık görebilir ama Ağrı halkının yaşadığı sefaleti, yoksulluğu, işsizliği oradan göremezler. Burada da Türkiye'de de işçiyi, emekçiyi, esnafı açlığa, yoksulluğa ve sefalete mahkum edenlerin elbette ki sandıklarda verecek hesabı var. Bu hesap sandıklarda sorulacak.
Ekonomik kriz: "Kaynaklar barışa aktarılmalı"
Buldan, derinleşen ekonomik krize ilişkin de "Bu ülkede savaş politikalarını barışın önüne koydular. İşte savaş politikaları olduğu için ekonomide bir patlama var; ekonomik, sosyal, siyasi krizler var. Türkiye halkları onlardan savaş istemiyor. Bu ülkenin kaynaklarının barışa yatırılmasını istiyor. Dolar 10 liraya yaklaştı, onlar ne yapıyor? Suriye'ye gitmek için yol arıyor. Bu ülkeyi savaş politikaları ile düzlüğe çıkaramazsınız" dedi.
Buldan, Ağrı'daki işsizliğe dikkat çekti: "Bu ülkeyi yönetmeye gelirken 'Türkiye'yi uçuracağız, Türkiye'yi şahlandıracağız' dediler ama uçan da kendileri oldu, şahlanan da kendileri oldu. Varsa yoksa kendi yandaşları, akrabaları. Bu ülke sanki sadece AKP'den ibaretmiş gibi kendilerine yatırım yaptılar. Ağrılı gençler Ağrı'da iş bulamıyor. Bu, Ağrı halkına reva görülen bir yaşam biçimidir. Bu yaşam biçimini Ağrı halkı kabul etmiyor."