Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Ankara’daki Genel Merkezi’ne silahlı saldırı düzenlendi.
HDP Genel Merkezi önüne dün gece saat 22.30 sıralarında gelen A.T.G isimli kişi, yanında getirdiği pompalı tüfekle binaya dört el ateş açtı.
Saldırgan bölgedeki polis ekipleri tarafından gözaltına alındıktan sonra sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
HDP: Azmettiren iktidar
Saldırıya ilişkin HDP’den yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu akşam saat 22:20 civarında A. T. G. isimli bir saldırgan, ticari bir taksi ile Genel Merkezimizin önüne gelmiş, araçtan inip kapının önüne geldiğinde montunun içerisinden pompalı tüfeğini çıkarıp 4 el ateş etmiştir.
“Daha sonra tüfeğini yere atıp ellerini kaldırarak polise teslim olmuştur.
“Yaralananın olmadığı saldırıda Genel Merkez binamız hafif zarar görmüştür.
“İl-ilçe binalarımıza ve son olarak da Genel Merkezimize yönelik bu saldırıların azmettiricisi, 'intikam' çığlıkları atan, kolluk kuvvetlerine 'merhametsiz olun' diyen, hiçbir hukuka dayanmadan 'milli seferberlik' ilan eden, her gün partimizi hedef gösteren iktidar mensuplarıdır.
“İktidar bu tutumu ile HDP'ye yönelik bir algı operasyonu sürdürmektedir. Türkiye'nin dış ve iç politikasındaki kendi hatalarını ve fiyaskolarını örtmek için çabalamaktadır. 'Ya başkanlık ya kaos' anlayışı toplumu ve ülkeyi adım adım bir felaket girdabına sürüklemektedir.
“HDP'yi demokratik siyasetten tasfiye etme çabalarına karşılık bizler demokratik siyasette güçlü bir şekilde ısrar ediyoruz. Sorunlarımızı demokratik siyasetle, diyalog ve müzakereyle çözme konusundaki tutumumuzda kararlıyız.
“Ne bu saldırılar ne de algı operasyonları bizleri demokratik siyaset yolumuzdan, bu konudaki kararlı ve ilkeli tutumumuzdan vazgeçiremeyecektir.”
Kerestecioğlu: Demokratik siyasetten vazgeçiremeyecekler
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da HDP Genel Merkezi’ne yapılan silahlı saldırıyı Meclis’te gündeme getirdi. Bütçe görüşmeleri sırasında söz alan Kerestecioğlu, şöyle konuştu:
“Bir saldırgan pompalı tüfekle genel merkezimize dört el ateş etmiş, daha sonra, sivil polis olduğunu söyleyen kişilerce teslim alınmış.
“Biz artık bunun bir sonu olması gerektiğini ve bu sonun da ancak gerçekten hükümet, iktidar edenler tarafından yapılacak itidal ve barış çağrılarıyla olabileceğini düşünüyoruz.
“Çünkü partimizin bu denli kriminalize edilmesi, her gün nereden alınacağı belli olmayacak şekilde bir milletvekilimizin gözaltına alınması, yüzlerce parti yöneticimizin gözaltına alınması, silahlı saldırıların başlaması; ‘Bizim tarihimizde çok iyi bildiğimiz siyasi cinayetleri mi getirecektir acaba’ sorusunu düşündürtüyor.
“Bunu önleyecek olan, itidal sağlayacak olan, bu ülkede yaşayan bütün vatandaşların yaşam hakkını sağlayacak olan hükümettir, iktidardır; intikam ve seferberlik çağrıları değildir. İster polis olsun, ister sivil vatandaş olsun, kim olursa olsun, ölmek değil yaşama isteği vardır.
“Bu saldırıları kınadığımızı, bizi demokratik siyasetten kimsenin vazgeçiremeyeceğini de yüksek sesle söylemek istiyorum.”