Dersim Katliamı'nın Yıl Dönümü

Dersim'de katliamda yaşamını yitirenler için gerçekleştirilen anmalarda, devlete katliamla yüzleşme çağrısında bulunuldu.

Dersim'de katliamda yaşamını yitirenler için gerçekleştirilen anmalarda, devlete katliamla yüzleşme çağrısında bulunuldu.

Dersim’de 1937-38 yılları arasında gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitirenler, katliamın emrinin alındığı Bakanlar Kurulu tarafından 4 Mayıs 1937’de “Dersim Tenkil Kararları” adıyla çıkarılan kararnamenin yıl dönümünde anıldı.

19.38'de MUM YAKALIM, AĞIT SÖYLEYELİM

Dersim Katliamı’nın 83’üncü yıl dönümünde “83 yıl geçmesine rağmen, Dersim soykırımıyla yüzleşilmedi” denilerek, bugün saat 19.38’de mum yakma ve ağıt söyleme çağrısı yapıldı. 

YÜZLEŞME VE ÖZÜR ÇAĞRISI

50 binden fazla insan yaşamını yitirdiği belirtilen Dersim Katliamı’na ilişkin “yüzleşme ve özür” çağrısında bulundu.

1937-38 yılları arasında gerçekleşip, üzerinde 83 yıl geçen Dersim Katliamı’na ilişkin Dersim Araştırmaları Merkezi tarafından yazılı bir açıklama yaptı.

 Açıklamada, Bakanlar Kurulu tarafından alınan karara da yer verildi. O karar ise şöyle:  “Son günlerde Tunceli’de vukua (meydana) gelen hadiselere dair raporlar 04 Mayıs 1937 tarihinde Atatürk ve Mareşal’in huzurları ile tetkik (inceleme) ve mütalaa edilerek (düşünülerek) aşağıdaki sonuca varılmıştır:

1- Toplanan kuvvetlerle Nazimiye, Keçizeken (Aşağı Bor) Sin, Karaoğlan hattına kadar, şedit (sert) ve müessir (etkili) bir taarruz harekatı ile varılacaktır.

2- Bu defa isyan etmiş olan mıntıkadaki halk toplanıp başka yere nakil olunacaktır ve bu toplanma ameliyesi de (çalışması) köylere baskın edilerek hem silah toplanacak, hem de bu suretle elde edilenler nakledilecektir. Şimdilik 2 bin kişinin nakli tertibatı hükümetçe ele alınmıştır.

Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe (yetinildikçe) isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen (bütünüyle) tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür. Malatya’dan ve Ankara’dan gönderilen kuvvetlerin cepheye vasıl olmaları ve cephedeki kuvvetlerin ufak tefek talimleri ve istirahatları ve bundan başka Diyarbakır’dan gelecek taburun tavzifi (görevleri) bütün bunlar düşünülerek bir hafta sonra yani 12 Mayıs’ta ileri harekete başlanabileceği anlaşılmaktadır.

Alınan bu karar sonrasında 1937-1938’de askeri operasyonların yapıldığı ifade edilen açıklamada, operasyonun ardından resmi belgelere göre 13 bin 800 insan öldürüldüğü, bir o kadarının da sürgün edildiği kaydedildi.

Gerçekte ise, Dersim’de 50 bin kişinin katledildiği belirtilen açıklamada, “O gün Türkiye'nin bütünlüklü görünen siyasi yelpazesi bu kıyıma birlikte karar verdi. Dünün ittifakı bugün de ötekiler karşıtlığı üzerinden devam etmektedir. Ermenilere, Kürtlere ve Alevilere karşı işlenen tarihsel suçlar orta yerde duruyorken, ‘benim vatandaşım’ söyleminin hileli bir yalanın tekrarı olduğu riyasını bir kez daha tarihe iliştirmiştir. Dersim’de toprağa kefensiz düşen on binlerce insanımızın acısını yüreklerimizde taşıyoruz. Ülkeyi yönetenleri bir kez daha yaşanan bu derin acıyla yüzleşmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz” denildi.

HDP'DEN AÇIKLAMA

Dersim Katliamı’nın 83’üncü yılında yaşamını yitirenleri anan HDP, “Devlet hakikatle yüzleşme temelinde katledilenlerin ailelerinden ve Dersim halkından özür dilemelidir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, Dersim Katliamı'nın yıl dönümü dolayısıyla bugün yazılı bir açıklama yayınladı.

HDP'nin açıklaması şöyle, “Padişahların hâkim olmak için ferman çıkardığı, Şeyhülislamların ‘katli vaciptir’ dediği Dersim’e yapılan askeri operasyonların sayısı dahi bilinmiyor. Tek millet, tek din, tek dil anlayışı çerçevesine kurulan ulus devlet idarecileri, 25 Aralık 1935 yılında 2884 sayılı ‘Tunceli Vilayetinin İdaresi Hakkında’ kanun çıkarıp, ‘tedip’ ve ‘tenkil’ harekâtı için çerçeve çizdi. Tunceli Kanunu’yla resmi olarak adı değiştirilen Dersim’de, 4 Mayıs 1937 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla da on binlerce insan katledildi.

1937-1938 yıllarında Dersim’de tarihte eşi benzeri az bulunan bir etno dinsel katliam gerçekleştirildi. Resmi kurum verilerine göre; Dersim Katliamı’nda, 13 bin 160 kişi öldürülmüş ve 11 bin 818 kişi de batı illerine sürgüne gönderilmişti. Oysa yerel kaynaklara göre hakikat; kadın ve çocuk ayrımı yapılmadan gerçekleştirilen bu soykırımda 70 bin civarında insan katledildi. Tarihe ‘38 Kırımı’ olarak da geçen katliam sürecinde, on binlerce Dersimli sürgüne gönderildi ve binlerce çocuk da evlatlık verildi. Dersimliler, katliamdan sağ kurtulan ve evlatlık verilen çocukların akıbetini ise hiç öğrenemedi. Dersim’in kayıp kızlarından hiç haber alınamadı.”

Devletin 83 yıl sonra dahi olsa bu vahşi katliamın hakikatiyle yüzleşmesi gerektiği belirtilen açıklamada Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu kurulması talep edildi. Arşivlerin tamamının açılması, mahkeme kayıtlarının kamuoyuna sunulması ve katliamda yer alan faillerin gıyaben de olsa yargılamalarının yapılmasının önemi vurgulanan açıklamada, “15 Kasım 1937’de idam edilen Seyid Rıza ve yol arkadaşlarının mezar yerleri belirlenmeli, sürgün edilen ve evlatlık verilen çocukların/Dersim’in kayıp kızlarının belgeleri açıklanmalıdır. Dersim halkı açısından hiç kaybolmayan Dersim’in adı, dili ve tarihi resmen iade edilmeli. Devlet hakikatle yüzleşme temelinde katledilenlerin ailelerinden ve Dersim halkından özür dilemelidir. Bu coğrafyada her şeyden çok ihtiyaç duyduğumuz toplumsal barış ve demokratik Türkiye bu tarihsel yüzleşmelerle inşa edilebilir” denildi. 

12 ALEVİ DERNEĞİ'NDEN ÇAĞRI

Dersim Katliamı’nın yıl dönümünde, 12 Alevi Derneği, 4 Mayıs'ın Dersim 38 Tertelesi günü olarak kabul edilmesini ve Seyit Rıza ile arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanmasını istedi.

Dersim’de, Alevi Bektaşi Federasyonu, Ankara Dersimliler Derneği, Ankara Vartolular Derneği, Ankara Divriği Kültür Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Kızılırmak Yerel Dernekleri Federasyonu, Sivas-Gürün Yuva ve Külahlı Dernekleri'nden oluşan 12 Alevi derneği vakıf ve federasyonu, 1937-1938 yılları arasında gerçekleşen Dersim Katliamı'nın yıl dönümünde yazılı açıklama yaptı.

Yapılan yazılı açıklamada, 4 Mayıs'ın Dersim 38 Tertele ve anma günü olarak kabul edilmesi ve Seyit Rıza ile arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması istendi.  

Meclis'te, Dersim 1937-38 Tertelesi Araştırma Komisyonu’nun kurulmasına ve Dersim halkı üzerinde yürütülen inkar ve asimilasyon politikalarına son verilmesine vurgu yapılan açıklamada, 4 Mayıs tarihinin Dersim 38 Tertelesi günü olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edildi. 1937-1938 yılları arasında gerçekleşen Dersim Katliamı ile bir an önce yüzleşilmesi gerektiğinin belirtildiği açıklamada, Dersim isminin iade edilip, Dersim halkından özür dilenmesi gerektiği ve katliamdan hemen sonra evlatlık olarak verilen çocukların akıbetinin sorulması istendi.

Son olarak açıklamada, Seyit Rıza ile dava arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması ve Dersim’i insansızlaştırmak için yapılan baraj ve HES projelerinin iptal edilmesi talep edildi.

Güncel Haberleri

Esenyurt'ta Kayyum Sonrası Operasyon.. DEM Parti Eşbaşkanları Tutuklandı!
Mardin, Batman ve Halfeti'ye Kayyum Atandı.. DEM Parti, Gaspa İzin Vermeyeceğiz!
'Sine-i Millet' Çağrısı.. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Kayyum Tepkisi!