Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrası Cumhur İttifakı'nın durumu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilişkiler ve Suriye ile ilişkiler konusunda açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrasında Cumhur İttifakı'nın durumu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilişkileri ve Suriye ile olan bağlantıları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazı sonrasında yaptığı açıklamalarda Suriye lideri Beşar Esad ile olan ilişkileri yeniden canlandırma isteğini dile getirdi.
Erdoğan, özellikle Suriye lideri Beşar Esad ile yeniden "ailece görüşmeye" hazır olduğu mesajını vererek, geçmişte sıkı bir işbirliği içinde oldukları döneme geri dönme isteğini dile getirdi.
PolitiKARS'ın derlediği bilgilere göre; bu gelişme, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir dönemi işaret etmekte ve bölgesel güç dengelerini etkileyebilecek önemli bir adım olarak değerlendirildi.
CUMHUR İTTİFAKI'NIN DURUMU
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın önemli ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile olan işbirliğinin devam edeceğini vurguladı.
Erdoğan, "Devlet Bey'le uzun süredir çalışmalarımız var. Görüşmelerimizi ara vermeden devam ettirdik, ettiriyoruz, bundan sonra da devam ettireceğiz. Herhangi bir suiistimale de fırsat vermeyi asla düşünmüyoruz" diyerek, siyasi ittifakın sağlamlığını ve güçlü bir şekilde devam edeceğini belirtti.
SURİYE İLE YENİDEN İŞBİRLİĞİ
Erdoğan'ın en dikkat çekici açıklamaları, Suriye lideri Beşar Esad ile yeniden işbirliği kurma isteğine dair oldu.
Erdoğan, "Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Biz Suriye ile bu ilişkileri geliştirmekte, geçmişte nasıl birlikteysek yine aynı şekilde birlikte hareket ederiz" diyerek, Türkiye-Suriye ilişkilerini normalleştirme konusundaki kararlılığını vurguladı.
ERDOĞAN VE ESAD ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN SEYRİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye lideri Beşar Esad ile olan ilişkilerinin seyri, son yıllarda Ortadoğu siyasetinin en ilgi çekici konularından biri haline geldi.
Bu iki liderin geçmişte oldukça samimi bir ilişki içerisinde olmaları, ancak Suriye iç savaşının başlamasıyla birlikte giderek gerginleşen ve düşmanca bir hale dönüşmesi, bölgesel ve uluslararası siyaset açısından önemli gelişmelere sahne oldu.
GEÇMİŞTEKİ SAMIMI İLİŞKİLER
Erdoğan, Esad ile olan geçmişteki samimi ilişkilere de değindi. Suriye iç savaşı başlamadan önce, Erdoğan ve Esad ailelerinin sık sık görüştükleri biliniyordu. Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, bu durumu "Senede en az 3 defa ailece görüşürdük. Hatta ben arkadaşlarımla Şam'a gittim, bizi Esma Hanım ağırladı" sözleriyle özetlemişti. Benzer şekilde, 2008 yılında Beşar Esad ve eşi Esma Esad, tatil için Bodrum'a gelmişler ve Erdoğan çifti tarafından karşılanmışlardı.
SAVAŞ SÜRECİNDE GERGİN İLİŞKİLER
Suriye'de iç savaşın başlamasıyla birlikte, Erdoğan'ın Esad'a bakış açısı radikal bir şekilde değişti. Erdoğan, Esad'ı "Zalim Eset" olarak nitelemeye başladı ve Esad'ın uyguladığı şiddet politikalarını sert bir şekilde eleştirdi.
2013 yılında, Suriye'nin Banyas kentinde gerçekleşen saldırılar sonucu 250'den fazla sivilin öldürüldüğü iddialarının ardından, Twitter hesabından yaptığı bir paylaşımda "Ey Beşar Esad, vallahi bunun hesabını vereceksin" diyerek tepkisini dile getiren Erdoğan; ertesi gün de, "Allah izin verirse bu caninin, bu katilin dünyada hesaba çekildiğini göreceğiz ve bundan dolayı da hamd edeceğiz" açıklamasında bulunmuştu.
2014 yılında da, Esad'ı "bir terörist" olarak nitelendiren Erdoğan, uluslararası toplumdan Esad'ın yargılanması için çağrıda bulunmuştu.
YENİDEN YAKINLAŞMA SİNYALLERİ
Ancak son dönemde, Erdoğan'ın Esad ile yeniden ilişki kurmaya yönelik sinyaller vermeye başladığı gözlemleniyor. Cuma namazı sonrası yaptığı açıklamalarda, Esad ile "ailece görüşmeye" hazır olduğunu belirten Erdoğan, "Olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur" diyerek, diplomatik ilişkilerin yeniden kurulabileceğine işaret etti. Erdoğan ayrıca, Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir dertlerinin olmadığını da vurguladı.
Erdoğan'ın Esad ile yeniden yakınlaşma sinyalleri vermesi, bölgesel siyasette yeni bir dönemi işaret ediyor. Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin, bundan sonraki seyri, Ortadoğu'daki güç dengelerini önemli ölçüde etkileyecek bir faktör olarak öne çıkıyor.