HDP'nin IŞİD işgali altındaki Kobani için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkamasada savunmasını hapishaneden SEGBIS üzerinden yaptı.
BİLGEN DURUŞMAYA SEGBİS İLE KATILDI
Ayhan Bilgen, 7 aydır tutuklu yargılandığı Diyarbakır'daki davanın ilk duruşmasına Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş gibi kelepçe takmayı reddettiği için adliyeye getirilmedi.
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP milletvekili Ayhan Bilgen, Diyarbakır'daki duruşmaya bu nedenle SEGBİS sistemi ile katıldı. Duruşmaya HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, HDP'li milletvekilleri, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven de katılarak destek verdi.
AVUKATLAR YARGILAMANIN DURDURULMASINI İSTEDİ
Duruşmada Ayhan Bilgen'in avukatı Mehmet Emin Aktar, müvekkiline 3 müdafi sınırlandırılması getirilmesine tepki gösterdi. Avukat Aktar, müvekkilinin milletvekili olduğunu ve yargılanamayacağını söyledi.
Bilgen'in, 6718 sayılı yasa ile dokunulmazlığın kaldırılmasının hukuka ve Anayasa'ya uygun olmadığını ifade eden Aktar, "Dokunulmazlık yasada da belirtildiği gibi geriye dönük değil ileriye doğru kaldırılabilir. Dolayısıyla müvekkilimin, milletvekiliği devam etmektedir. Meclise fezleke yazılarak dokunulmazlığının kaldırılmasını bu nedenle yargılamanın durdurulmasını istiyoruz" dedi.
'CİDDİYETSİZ BİR İDDİAYLA SİYASİ PARTİ FALİYETLERİMİ ENGELLİYORSUNUZ'
Avukatların tutuksuz yargılanma talebinin ardından Ayhan Bilgen'in savunmasına geçildi. Savunmasında iddianamedeki çelişkilere ve gerçek dışı ifadelere yanıt vererek başlayan Bilgen yöneticisi olduğu iddia edilen örgüte 'tweet atarak talimat veriyor' iddiasını ciddiyetsizlik olarak nitelendirdi. Kimden geldiği bilinmeyen tweetlerle 6 aydır siyasi parti faaliyetlerinin engellendiğini söyledi:
"İddianamede hakkımda suçlama olarak görülen iki iddia var. Birincisi Murat Karayılan isimli bir sosyal medya hesabından tweet atılarak HDP Merkez Yürütme Kuruluna talimat verdiği belirtiliyor. Sosyal medyayı herkes bilir, Murat Karayılan hakkında onlarca twiter hesabı açılıyor. Bir çoğunun hiç takipçisi bile yok. Türkiye Cumhuriyeti, bir silahli örgütün yöneticisinin tweet atarak talimat verdiğini düşünüyorsa bu Türkiye Cumhuriyetinin güvenlik politikalarının ciddiyetini gösteriyor. Araştırılmadan, kimden geldiği bilinmeyen bir tweet ile ilgili 6 aydır benim siyasi parti faaliyetlerimi engelliyorsunuz. Murat Karayılan, Kandil'de elinde cep telefonu tweet atarak mı talimat veriyor? Bu konu gerekli mercilerce araştırılsaydı, daha ciddi bir bilgiye ulaşılmış olurdu. Ben bunun yargıyı etkilemek için yapıldığını düşünüyorum. Bu fezlekeyi hazırlayan bir güvenlik görevlisi ise yargıyı etkilemek için ya da ancak kumpas kurmuş olabilir."
Yargılanmaıyla ilgili AİHM'e nasıl bir savunma gönderileceğini merak ettiğini belirten Bilgen, dosyada tweet dışında bir iddia olmadığını söyledi.
'İDDİANAME ZAMAN VE MANTIK AÇISINDAN KABULEDİLEBİLİR DEĞİL'
6-7 Ekim 2014'teki Kobani olaylarına yönelik iddianamedeki suçlamalara ilişkin Bilgen, "6-7 Ekim olayları başlamış , aynı gün ilerleyen saatlerde tweet mesajları atılmış ardından partimiz MYK toplantısı sonrasında KCK tarafindan yapılan bir açiklama var. Oysaki önce KCK açıklaması sonra MYK toplantısı ardından eylemler olması gereksiz. İddianamede zaman ve mantık açısından kabul edilebilir değil. Ben Bir tv programına katılacağım için MYK toplantısın da planlanan saatten geç başladıgından dolayı toplantıdan ayrılmak zorumda kaldım. İddianamede MYK üyesi olmam , verilen kararlar suç sayılıyor. Bütün kararlardan dolayı sorumluyum yargilanabilirim mantığı var bu iddianamede.." diye konuştu.
KARAYILAN İSİMLİ TWEET HESABINDAN İDDİANAME İLE HABERDAR OLDUM
Mahkeme başkanı, Bılgen'e Murat Karayılan isimli twitter hesabından daha önce haberdar olup olmadığını sordu. Bilgen, "Ben de iddianameden okuyarak haberdar oldum. Bahoz Erdal hakkında, bir çok siyasi, sanatçı adına hatta ölen insanlar hakkında bile twitter adresleri açılıyor. Hitler adına açılmış hesaplar da var. Benim 200 bin civarında takipçin var. 5-6 bin civarında takip ettiğim adres var" diye cevap verdi.
MAHKEME TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERDİ
Avukatlar, söz konusu toplantıya ilişkin toplantı kararlarının dosyada olmadığını, müvekkillerinin toplantıya katılmadığını belirtti.
HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen'in tutukluluk halinin devamına karar veren Mahkeme heyeti duruşmayı 6 Kasım'a erteledi.
'PARTİMİZ TASFİYE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'
HDP Eş Genel Baskani Serpil Kemalbay duruşma sonrası milletvekilleti ile birlikte adliye önünde basın açıklaması yaptı. Milletvekili Ayhan Bilgen'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesine ilişkin, Kemalbay, "Maalesef kamuoyuna iyi bir haber veremiyoruz. Zaten burada bu Adalet Sarayı adı altındaki bu mekanda yapılan da hukuki bir islem değil. Zaten dokunulmazlıkların kaldırılması bir hukusuzluktu. Milletvekillerimize yönelik hazırlanan fezlekelerin tamamı hukuksuz bir süreçle hayata geçirildi. Şimdi buradaki durusma da yine bir siyasi bir kararla, bir hukusuzlukla karşı karşıya olduğunuzu gösteriyor. Burada gerçekleşen aslında hali hazırda dokunulmazlığı bulunan Halkların iradesi olan bir milletvekilinin rehin alınmış olmasıdır. Anayasa'ya aykırı olarak, yasalara, içtihatlara aykırı olarak tutukluluğunun da sürmesidir. Bu yapılan Türkiye halklarının demokrasi ve barıştan yana yürüttüğü mücadelenin yine demokrasiden ve barıştan yana üyesi olduğu, takip ettiği, desteğini verdiği partisinin siyaseten tasFiye edilmesinin, edilme çabasının göstergesidir.
'MİLLETVEKİLLERİMİZİ REHİN TUTMAYA DEVAM EDİYORLAR'
Partimizi açıkçası kapatmaya cesaret edemeyen AKP saray iktidarı, milletvekillerimiz yönelik olarak bu hukuksuz süreçleri sürdürerek açık bir şekilde ortada hiçbir suç unsuru yokken milletvekillerimiz rehin almaya devam ederek aslında partimizin içini boşaltmaya çalışmaktadır. Buradaki amaç Türkiye halklarının demokrasiye ulaşmasının özgürlüklerinin, adaletinin, eşitliğinin baltalaması ve tek adam sisteminin, tek adam rejiminin önünde bir engel olmadan adım adım hayata geçirilmesinin çabasıdır. Biz biliyoruz ki burada aslında dünden beri nasıl bir karar çıkacağı açıktı, belliydi. Kararlar burada avukatlarımızın büyük bir emekle çabayla anlattıkları hukuki süreçler sonucunda kararlar verilmiyor, tam tersine saraydan verilen kararlarla siyaseten verilen kararlarla milletvekillerimiz rehin tutulmaya devam ediyor. Ayhan Bilgen , Türkiye halklarının saygı duyduğu, değer verdiği, barış ve demokrasi için desteklediği miletvekilimizdir. Partimize yönelik bu siyasi kararların bizim için bir hükmü yoktur.
KELEPÇE UYGULAMASINI KABUL ETMEDİ
Ayhan Bilgen'i burada duruşmada görmeyi bekliyorduk .Ayhan Bilgen'de duruşmanın yüzyüze yapılmasını talep etmişti fakat yine daha o Esgenel Başkanımız Selahattin Demirtaş'a yapmaya çalistiklari gibi Ayhan Bilgen'i de kelepcelemeye calistilar bu nedenle Ayhan Bilgen durusmaya gelemeyi kabul etmedi. SEGBİS sistemi ile katıldı. Siyasi iktidar asla ve asla kendi rakibi olan bir partiyi Halklarin Demoratik Partisi'ni bu şekilde itibarsizlastirma çabası içine düşemez ve milletvekillerimize, Eş Genel Başkanlarımıza kelepçe dayanamaz. Bu onların haddi değildir. Miletvekilletimiz, eş genel baskanlarımiz, belediye başkanlarımız, partililerimiz ozgür oluncaya kadar Türkiye halkları özgürleşinceye kadar, hapisanelerdeki siyasi tutsaklar özgür olu caya kadar mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu.
BİLGEN İLK ÖNCE SERBEST BIRAKILIP SONRA TUTUKLANDI
Bilgen, 29 Ocak’ta Ankara Esenboğa Havaalanı'nda gözaltına alınarak Diyarbakır'a getirilmiş, Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce “adli kontrol” ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilerek serbest bırakılmıştı.
Soruşturmayı yürüten savcının itirazı üzerine Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Bilgen hakkında hakim kararını açıklamadan önce hükümete yakın basın ve yayın organları “HDP’li vekil Ayhan Bilgen tutuklandı” başlıklı haberleri son dakika haberi servis etmesi tartışmalara neden olmuştu.
22.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Silivri Cezaevi'nde 7 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Bilgen hakkında siyasi parti faaliyetleri kapsamında yaptığı açıklamalar ve katıldığı etkinlikler nedeniyle "örgüt üyeliği", "Suç işlemeye alenen tahrik etme” ve “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma, toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması" iddialarıyla 11 yıldan 25.5 yıla kadar hapis isteniyor. Davanın iddianamesine kabul eden Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Bilgen'in Ankara'da gözaltına alındığı, bu nedenle üzerine atılı "örgüt üyeliği" suçunun en son işlediği (temadi) yerin Ankara olduğunu ileri sürerek, yetkisizlik kararı vererek dava dosyasını Ankara'ya göndermişti.
Yetkisizlik kararıyla gönderilen dava dosyasını inceleyen Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise Bilgen'i yargılamakla görevli ve yetkili mahkemenin Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar vererek, dava dosyası için yetkisizlik kararı vermişti. Mahkemeler arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle dava dosyası Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’ne gönderilmişti. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay, Bilgen'in Diyarbakır'da yargılanmasına karar vererek, dava dosyasını Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.
Haberin Öncesi...
BİLGEN 7 AY SONRA HAKİM KARŞISINA ÇIKIYOR
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’nun (MYK) 2014 yılı Ekim ayında IŞİD saldırısı altında olan Kobani için yaptığı çağrıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan HDP Kars Milletvekili Ayhan Bilgen Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkıyor.
Bilgen, 29 Ocak’ta Ankara Esenboğa Havaalanı'nda gözaltına alınarak Diyarbakır'a getirilmiş, Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki ifade işlemlerinin ardından tutuklama talebiyle sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce “adli kontrol” ve yurt dışına çıkış yasağı kararı verilerek serbest bırakılmıştı.
Soruşturmayı yürüten savcının itirazı üzerine Bilgen, 31 Ocak’ta tutuklanmıştı. Bilgen hakkında hakim kararını açıklamadan önce hükümete yakın basın ve yayın organları “HDP’li vekil Ayhan Bilgen tutuklandı” başlıklı haberleri son dakika haberi servis etmesi tartışmalara neden olmuştu.
22.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Silivri Cezaevi'nde 7 ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Bilgen hakkında siyasi parti faaliyetleri kapsamında yaptığı açıklamalar ve katıldığı etkinlikler nedeniyle "örgüt üyeliği", "Suç işlemeye alenen tahrik etme” ve “halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma, toplantı ve yürüyüşün zorla dağıtılması" iddialarıyla 11 yıldan 25.5 yıla kadar hapis isteniyor. Davanın iddianamesine kabul eden Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Bilgen'in Ankara'da gözaltına alındığı, bu nedenle üzerine atılı "örgüt üyeliği" suçunun en son işlediği (temadi) yerin Ankara olduğunu ileri sürerek, yetkisizlik kararı vererek dava dosyasını Ankara'ya göndermişti.
SİLİVRİ'DE TUTUKLU DİYARBAKIR'DA YARGILANACAK
Yetkisizlik kararıyla gönderilen dava dosyasını inceleyen Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ise Bilgen'i yargılamakla görevli ve yetkili mahkemenin Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar vererek, dava dosyası için yetkisizlik kararı vermişti. Mahkemeler arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı nedeniyle dava dosyası Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’ne gönderilmişti. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay, Bilgen'in Diyarbakır'da yargılanmasına karar vererek, dava dosyasını Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.