PolitiKARS.com imtiyaz sahibi, mimar Ali ihsan Alınak, Türkiye'nin genel siyaseti eşliğinde Suriye'deki savaşı ve savaşın yansımalarını yazdı. İşte o yazı, 

ATEŞ TOPU

Suriye savaşının, sadece bir etnik veya mezhepsel çatışma olmaktan öte, jeopolitik çıkarların ve bölüşüm savaşlarının bir yansıması olduğu gerçeği oldukça net. 

SURİYE SAVAŞI: BİR PAYLAŞIM MÜCADELESİ

Savaş, etnik ve mezhepsel çatışmaların ötesinde büyük bir bölüşüm çabasına benzeyen karmaşık bir süreçte ilerlerken; dünyanın bir ateş topuna dönüşeceği günler artık uzakta değil. 

Her şey bitti diye duraksayan savaş, yeniden ateş çemberinin gölgesinde hazin bir sona doğru evriliyor. 

Günümüzdeki çatışmaların, tarihsel düşmanlıkların körüklediği bir ortamda yoğunlaşması, bölgenin geleceği açısından kaygı verici bir tablo sunuyor.

Ortadoğu'daki dengelerin sürekli değiştiği son süreç, birçok soruyu da beraberinde getiriyor.

ÇATIŞMALAR VE YENİ DÜZEN

Kürtlerin, Türklerin, Arapların ve Farsların arasındaki gerilim, sadece tarihsel bir düşmanlıktan kaynaklanmıyor; aynı zamanda kaynakların kontrolü, siyasi egemenlik ve jeopolitik etkileşimler gibi karmaşık faktörlerin bir toplamı olarak karşımıza çıkıyor. 

Kılıçlar kınlarından çekilerek, kelle avcılığı ve imha ile kinler açığa çıkmış durumda. 

DENGELERİN DEĞİŞİMİ

Bu ortamda, savaşın kazananı sorusu giderek daha da karmaşık hale geliyor. Kim kazanıyor? Ne fayda sağlıyor? Bunlar, her gün kamuoyunda tartışılan sorular olurken; konu, Ortadoğu'nun karmaşık ve çalkantılı yapısının derinlemesine incelenmesini gerektiren bir durum. 

Bu noktada kamuoyunda en çok tartışılan soru: Kazanan kim?... Ölümlerin sıradanlaştığı bir coğrafyada, kazananın kaybeden olduğunu bilmek için binlerce savaş mı gerekiyor? 

ÖLÜMLER VE MÜLTECİLER

Gün geçtikçe sıradanlaşan ölümler ve acılar, sadece bireyleri değil, toplumları da derinden etkiliyor. Mülteci meselesi de bu trajedinin en çarpıcı göstergelerinden biri. 

Mültecileşen halklar, günümüzde karşılaştıkları zorluklar ve acılarla birlikte, bu kör döğüşte nasıl bir yol izleyeceklerini sorguluyor. 

Yalnızlık içerisinde mi mücadele edecekler, yoksa bir araya gelerek birlikte mi kazanacaklar? Bu soru, yalnızca mültecilerin değil, aynı zamanda tüm bölgede yaşayan toplulukların da dikkatle düşünmesi gereken bir meseledir.

Türkiye, Suriye'den gelen mülteci akınıyla başa çıkmaya çalışırken, aynı zamanda kendi içinde de derin bir bölünmüşlük yaşıyor. Mültecilerin varlığı, sosyal dinamikler üzerinde zorlayıcı bir etki yaratırken, yerel halkın karşılaştığı zorluklar da cabası. 

TÜRKLER VE KÜRTLER: NE YAPMALI?

Türkler ve Kürtler arasındaki ilişki, bu karmaşık yapının belki de en çetrefilli kısmını oluşturuyor. 

Geçmişte yaşanan çatışmalar, günümüzdeki ilişkilerin gelişmesini engelliyor. Her iki tarafın barış yolunda atacakları adımlar, yalnızca kendi toplumlarına değil, tüm bölgeye olumlu etkilerde bulunabilir. Bu bağlamda, sağlıklı bir diyalog ve anlayış geliştirilmesi şart.

Bu acı gerçekler arasında ne yapılmalı? Kürtler ve Türkler, birbirlerini boğazlamanın eşiğinden mi dönecek? Yoksa geleceği karanlık düşmanlıklarla mı tercih edecekler? 

Tüm bu belirsizlikler içinde, sonucunun devasa bir yok oluş olabileceği gerçeği, düşünülmesi gereken en önemli nokta. 

GERÇEKLER VE ÇÖZÜM YOLLARI

Eğer bu kargaşa ve felaketler silsilesinde bir şeyler değişmeyecekse, gelecek pek de iç açıcı görünmüyor. 

Yıkıcılığı ve düşmanlıkları besleyen bu döngüden kurtulmak için, barışın inşa edilmesine yönelik ciddi ve samimi çabalar gerekmekte. 

Geleceğin karanlık düşmanlıklarla şekillendiği bir ortamda, hem Türklerin hem de Kürtlerin bu durumu sorgulaması ve geçmişteki düşmanlıkları bir kenara bırakarak sağlıklı bir yaşam alanı oluşturması en büyük temennimiz. Ancak bu noktada atılacak adımlar, her iki tarafı da büyük bir yok oluşun eşiğinden çekip çıkarabilir.

Geleceği inşa edebilmek için ortak zeminler bulmak ve düşmanlıkları bir kenara bırakmak, bugünden yarına dönüşüm için elzem hale gelecektir. 

* Ali İhsan Alınak, 67 Digor doğumlu, Kars’ta yaşıyor. Uzun bir süre Mimarlar Odası Kars Temsilciliği yapmış, şu anda Kafkasya Kültürleri Araştırma Merkezi ile www.PolitiKARS.com internet portalını yönetmekte.