Açlık grevindeki tutuklu eğitimcilerin avukatı Oya Aslan, ikilinin sağlık durumlarına ilişkin olarak “Önemli eşikteler. Her şeyi bekleyebiliriz” açıklaması yaptı.
İhraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, grevlerinin 76’ncı gününde tutuklanmışlardı. İradeleri dışında cezaevindeki hastaneye götürülen ikilinin açlık grevi 164’üncü gününde.
'SEMİH'İN VÜCUT DİRENCİ BİRAZ DAHA YÜKSEK AMA...'
Nuriye ve Semih İçin Dayanışma Platformu üyeleri, dün Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bir araya gelerek Gülmen ve Özakça’nın durumlarına dikkati çekti.
‘Açlık grevi 163’üncü gününde! İşimizi geri istiyoruz’ yazılı pankart açan eylemciler ‘Nuriye-Semih yalnız değildir’, ‘KHK’lar gidecek biz kalacağız’ ve ‘Nuriye ve Semih yaşasın’ sloganlarını attı.
Eğitimcilerin avukatı Oya Aslan, ikilinin sağlık durumlarına dair şu bilgileri verdi: “Nuriye’nin sağlık durumu önemli bir eşikte ve Nuriye açısından artık her şeyi bekleyebilir bir pozisyondayız. Vücut direnci yeterince güçlü değil enfeksiyon kapma riskiyle karşı karşıya. En son kardeşi iki gün önce refakatçi olarak kabul edildi. Semih’in vücut direnci yine biraz daha güçlü ama o da önemli bir eşikte.”
Avukat, sağlık durumları nedeniyle görüş sınırlandırması sonrası müvekkilleriyle günde iki saat görüşebildiklerini anlattı. Eylem sonrası ikilinin taleplerini anlatan bildirilen dağıtıldı. Özakça ve Gülmen, KHK’yla ihraç edildikleri işlerine dönme talebiyle eyleme başlamıştı.
'EMEKÇİLER' KELİMESİNDEN DOLAYI TELEFONU KESİLDİ
Öte yandan açlık grevinin 163. gününde telefonla görüşme hakkını kullanan Semih Özakça’nın telefonunun, konuşmasında “emekçiler” kelimesi geçtiği gerekçesiyle kesildiği öğrenildi.
Eşi Esra Özakça’nın aktardığına göre Semih, Nâzım Hikmet’in bir şiirinden bestelediği şarkıyı eşine söyledi. Daha sonra 283 gündür devam eden “Yüksel Direnişi” için yazdığı şarkıyı söylerken, “emekçiler” kelimesini kullandı. “Emekçiler” kelimesinin geçmesiyle anında kesilen telefon ardından yeniden eşiyle görüşen Özakça, “‘Emekçiler’ kelimesi geçince kestiklerini aktardı. Esra Özakça, “Semih’in engel oldukları türküsünü aslında çok iyi biliyorsunuz. Bu türküyü bütün evren söylüyor. Bizim türkülerimiz doğanın yasaları gibidir. Doğanın yasaları kadar güçlüdür. Türkülerimiz, susturmak isteyenlerin yasalarından da yasaklarından da daha güçlüdür” dedi.