Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, 43 gün sonra cezaevinden çıktı. Türk, cezaevi çıkışında, “Tahliye olduk ama sevinçli değiliz. Sorunları ortak akılla çözmenin dönemidir. Barış haricinde bir formül düşünemiyorum” dedi.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, avukatlarının yaptığı itiraz üzerine tahliye edildi. 43 sonra Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nden çıkan Ahmet Türk, HDP milletvekilleri Ziya Pir, Leyla Birlik, İmam Taşçıer ve Sibel Yiğitalp ile birlikte HDP’li ve DBP’li partililer, avukatları ve Mardin’den gelen yakınları tarafından karşılandı.
‘SORUNLARI ORTAK AKILLA ÇÖZMENİN DÖNEMİDİR’
Cezaevi çıkışında konuşan Türk, “Tahliye olduk ama sevinçli değiliz. Milletvekili arkadaşlarımız, partimizin genel başkanları, belediye eşbaşkanlarımız, hele hele aynı koğuşta kaldığımız Fırat Anlı’dan ayrılmak da kolay değil. Umut ederim ki ülkede ortak bir akıl oluşur. Bu ülkede artık ortak akılın hareket etmesi gerekir. Sorunları ortak akılla çözmenin dönemidir. Ama sonuç olarak barış haricinde bir formül düşünemiyorum” dedi.
Tutuklanmalarının hukuki dayanağının olmadığını ifade eden Türk, “Sağlık sorunlarım vardı. Umut ediyorum ki adalet tecelli eder ve tüm arkadaşlarımız serbest bırakılır” şeklinde konuştu.
Türk, kendisini karşılayan milletvekilleri, partililer ve yakınları ile birlikte Mardin’e doğru yola çıktı.
‘DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMALIYIZ’
Ahmet Türk, Kürt siyasetine yönelik karşıt siyaset yürütüldüğünü ifade ederek, “Çok zorlu ve önemli bir süreçten geçiyoruz. Ben bugün tahliye oldum. Ama Eş Genel Başkanlarımız, vekillerimiz, belediye eş başkanlarımız ve binlerce Kürt siyasetçi halen içeride. Biz inanıyoruz ve umut ediyoruz ki, çok kısa bir zamanda ortak bir akıl ortaya çıkacaktır. Yaşanan sorunların bir an önce ortadan kaldırılıp son bulmasını istiyoruz. Demokrasi ve barış yolundan başka bir yol yoktur. Bu nedenle demokrasiye, barışa ve eşitliğe sahip çıkmalıyız. Cabbar Leygara ve Fırat Anlı ile aynı koğuştaydım. Evet, ben çıktım ama halen ruhum onlarla beraberdir. Onların de en kısa zamanda zindandan çıkacaklarına inanıyorum” dedi.
‘TÜRKİYE BENDEN DAHA HASTA’
Türkiye’nin çok büyük kriz ve sorunlardan geçtiğine işaret eden Türk, “Demokrasiye yönelik büyük bir kriz vardır. Türkiye’de barış, eşitlik, insan hakları, hukuk; Kürt halkına bir hukuk tanınmadığı sürece, Türkiye’deki krizler sona ermez. Ben hasta olabilirim, ancak Türkiye’nin durumu benim durumdan daha hasta. Şahısların ve kişilerin hastalığının bir önemi yoktur. Türkiye’de sorunların hastalığı sona ermesi gerekiyor. Türkiye’de devam eden sorunlar tüm halkları etkileyecektir” diye konuştu.
Ahmet Türk hakkında
1942'de Mardin'de dünyaya geldi. 1954 yılında milletvekili ağabeyi Abdürrahim Türk öldürüldü. İlk defa milletvekilliğine 1973'te Demokratik Parti'den Mardin milletvekilli olarak seçildi. Daha sonra bu partiden istifa ederek CHP'ye katıldı.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından tutuklandı, Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde ağır işkencelerden geçti. İşkence günlerini şöyle anlatmıştı:
“Çok film izledim, İkinci Dünya Savaşı'na ve Nazilere dair. Size samimiyetle söylüyorum, o kamplarda insanları aç bırakmışlar, yok etmişler ama Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar daha ağırdır. Pislik içindeki betonun üzerinde ısınmak için sırt sırta verirdik. 24 saat işkence vardı. Gardiyanların ellerindeki sopalarda 'Allah yok Peygamber tatile çıktı' yazardı.”
Devam eden yıllarda çeşitli sol partilerde görev aldı. Halkın Emeği Partisi'nin (HEP) kurucu üyesi oldu. Paris'teki Kürt Konferansı'na katıldıkları için HEP milletvekilleri SHP'den ihraç edildi ve HEP, 14 Temmuz 1993'te Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı.
2 Mart 1994'te Demokrasi Partisi (DEP) milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı ve DEP'liler gözaltına alınarak tutuklandı. Ahmet Türk, iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ve Demokratik Halk Partisi'nde (DEHAP) siyasete devam etti.
2005'te Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kurulmasıyla yine siyasete döndü, Aysel Tuğluk ile birlikte partinin genel başkanlığına seçildi.
22 Temmuz 2007 seçiminde bağımsız Mardin Milletvekili olarak meclise girdi.
3 Ocak 2013'te Ayla Akat Ata ile birlikte İmralı Cezaevinde PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelere katıldı.
30 Mart 2014 yerel seçiminde Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanlığına seçildi.
Ocak 2016'da Ahmet Türk hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet gerekçesiyle yedi yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
17 Kasım 2016'da İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındı. 24 Kasım 2016'da tutuklandı.