Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde Meclis'in bilgi edinme ve denetim yollarıyla ilgili olan 6'ncı madde, partili cumhurbaşkanlığını getiren 7'nci madde ve yürütme yetkisini Meclis'ten alıp Cumhurbaşkanı'na veren 8'inci madde kabul edildi.
Anayasa değişikliği teklifinin Meclis'in bilgi edinme ve denetim yollarıyla ilgili 6. madde ve partili cumhurbaşkanlığı öngören 7. madde ile yürütme yetkisini tamamen Cumburbaşkanı'na bağlayan 8'inci madde de kabul edildi. Meclis, bugün saat 14.00'te tekrar toplanmak üzere kapatıldı.
SEKİZİNCİ MADDE DE KABUL EDİLDİ
Anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini düzenleyen sekizinci maddenin gizli oylaması sona erdi. Oylamada 481 milletvekili oy kullandı. Çıkan sonuçlara göre madde 340 “evet”, 135 “hayır” ile kabul edildi. Oylamada 5 “boş”, ve 1 de “geçersiz” oy çıktı.
Son oylamayla birlikte 18 maddeden oluşan değişiklik teklifinin ilk 8 maddesi üzerindeki birinci tur oylamaları tamamlandı.
SEKİZİNCİ MADDEDE NE VAR ?
Değişiklik teklifi ile mevcut Anayasa’nın 104. maddesinde “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir” ibaresi, “Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder” olarak değiştiriliyor. Böylece Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olarak tanımlanıyor ve ‘devlet başkanı’ sıfatına kavuşturuluyor. Cumhurbaşkanına, TBMM içinden veya dışından bakan atama ve görevden alma, devlet başkanı ünvanı ile kendi kabinesini oluşturma ve yönetme yetkisi de değişikliğin kabulü halinde verilecek yetkililer arasında yer alıyor. Ayrıca yıllık bütçelerin belirlenmesi ve TBMM’ye sunulması yetkisi de bakanlar kurulundan alınarak Cumhurbaşkanına veriliyor.
DOĞAN: ASKERİ REJİMİN CUMHURBAŞKANLARI ZIRHA İHTİYAÇ DUYMUŞTU
Madde üzerine söz alan HDP İstanbul Milletvekili Celal Doğan, şöyle konuştu:
“Türkiye'de anayasalar yapıldı, bu anayasayı yapanların çoğunu da tanıyoruz. İki tanesi askerî rejimin, militarist rejimin sahipleriydi. Şimdiki Cumhurbaşkanımız halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı. 367 garabetini kınıyorum, doğru bulmuyorum. Buraya gelmiş olması halkın seçmesi beni fazla da endişe eden, üzün bir olay da değil, tartışılabilir, Parlamento da seçebilirdi. Ama her şeye rağmen halkın seçmediği militarist iki tane Cumhurbaşkanın kendilerini özellikle demir zırhlarla bürüyecek maddelere ihtiyacı olduğu kesindi.
GELECEKTEN KAYGI DUYALIM
Türkiye'de çok kısa sürede iki başbakan değişti; biri Ahmet Davutoğlu Beyefendi'ydi, biri de Sayın Binali Yıldırım. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın Kabinesiyle, bakanlarla ilişkisinin olduğunu bilmem ama çok kısa sürede şunu size söyleyebilirim: Ahmet Davutoğlu'nun istifa ettiğini ve bir gensoruyla düşürüldüğünü gören oldu mu? Hayır. Bir irade dedi ki: ‘Sen gel, sen git.’ Şimdi, hangi yasayı yaparsak yapalım, uymayacaksak, demokrasiyi içselleştiremeyeceksek, demokrasiyi içimize sindirerek davranmayacaksak biz burada getirdiğimiz anayasanın uygulanacağına dair bir teminat olduğunu nasıl söyleyebiliriz? Mevcuda uymadık, fiilî durumu yasalaştırmak istiyoruz ama ötekine de hiç uymadık. Gelecek konusunda bizim birtakım endişelerimizin olması normaldir, bu konuda biraz itinalı olmak gerekir.
NOKTA TRANSFER..
Cumhurbaşkanının bir açıklaması oldu, dedi ki: ‘Beni FETÖ soruşturmasında -milletvekillerini kastederek söylemedi belki- milletimle baş başa yalnız bıraktı arkadaşlarım.’ Şimdi, siz, Anayasa kurulmuş ve Cumhurbaşkanının partiye müdahalesinde de söz sahibi olacağı bir maddeyle yapılacak milletvekili atamalarının -futbol tabiriyle söylüyorum, ‘nokta transfer’ diye bir tabir vardır- ister daraltılmış bölgeyi getirin, ister dar bölgeyi getirin, ister bu sistem kalsın nokta atışların tümünde Cumhurbaşkanının müdahil olacağını ve yüzde 100 etkili olacağına inandığım için söylüyorum, FETÖ karşısında yeterli sınavı vermemiş bir grup konusundaki doğacak hezeyanı ve hezimeti de düşünmek istemiyorum."
CHP’Lİ EMİR: BİR KİŞİNİN HERŞEYİ YAPTIĞI ÜLKE VARMI?
CHP’li Murat Emir ise “Sizler asli kurucu iktidarsanız, yani Anayasa’nın başlangıç ilkelerien bağlıysanız siz bu teklifi görüşemezsiniz. Çünkü Anayasa’ya aykırıdır. Kuvvetlerin tekleştiği, egemenliğin bir kişiye teslim edildiği teklif düzenlemesi getiremezsiniz. Burada bir egemenlik gaspı yapıyorsunuz. Egemenlik milletindir. Bunu seçilmişlerle kullanır. Bir kişi yüzde 99 ile seçilse bile milli egemenliği temsil edemez. Bir kişinin her şeyi yaptığı, her şeye sahip bir ülke var mıdır? Varsa gelin bunun örneğini verin” diye konuştu.
YEDİNCİ MADDE 340 'EVET' OYU İLE KABUL EDİLDİ
Değişiklik teklifinin en kritik maddelerinden birisi olan “partili cumhurbaşkanlığı” getirecek olan yedinci madde üzerine görüşmelerin tamamlanmasının ardından maddenin oylamasına geçildi. Oylama sonucunda “Partili cumhurbaşkanlığı” düzenlemesini getirecek olan değişiklik teklifinin yedinci maddesi 340 “evet” oyu ile kabul edildi. İlgili maddenin oylaması şöyle:
Evet:340
Hayır:136
Boş:4
Geçersiz:2
KRİTİK YEDİNCİ MADDEDE NE VAR?
Teklifte anayasanın 101. maddesinde yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” ibaresinin değişiklik ile “varsa partisi ile ilişiği kesilir” ibaresi çıkarılarak, “Partili Cumhurbaşkanlığı” adı verilen sistem oluşturuluyor. Bu yolla Cumhurbaşkanı seçilen kişinin tarafsızlığı ortadan kaldırılıyor.
Cumhurbaşkanı seçilen kişinin görev süresi dolduktan sonra da görevde kalmasının önünü açan bir ibare de teklifin kabul edilmesi halinde anayasaya ekleniyor. Mevcut anayasada yer alan “Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder” ibaresinin, “Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder” biçiminde değiştirilmesi ile görevde bulunan Cumhurbaşkanının seçimler yenilenmedikçe görevde kalması sağlanıyor.
Anayasa değişikliğinin kritik maddesi olan yedinci madde üzerine vekiller görüşlerini paylaştı.
HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, değişiklik teklifi üzerine yaptığı konuşmada, teklifin uzlaşı olmadan getirilmiş olmasını eleştirerek, “Yeni bir anayasa yapımında veya Anayasa'da yapılacak kapsamlı değişikliklerde işletilen müzakere süreci en az sonuç kadar önemlidir. Demokratik, katılımcı, uzlaşıcı bir süreç benimsendiği takdirde, demokratik meşruiyete sahip, toplumun her kesiminin kabul edebileceği geniş, toplumsal bir mutabakata dayanan yeni bir anayasa yapılabilir” diye sordu.
‘HALKIN ORTAK ANAYASASI DEĞİL İKİ PARTİNİN ANAYASASIDIR’
Dora, şöyle konuştu: “İçerisinde bulunduğumuz OHAL sürecinde bunun asgari düzeyde dahi mümkün olmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla, OHAL sürecinde yapılacak kapsamlı bir değişikliğin yeni krizlere ve çeşitli düzeylerde yeni tartışmalara zemin hazırlayacağını da hepimiz öngörülü ve belli bir tecrübeye sahip siyasetçiler olarak görebilmeliyiz, idrak edebilmeliyiz. Buna karşın, uzlaşı ve katılıma dayanan bir süreci işletmek yerine, halkın ortak anayasasını yapmak yerine tek bir partinin veya iki partinin anayasasını yapmak anayasayı demokratik meşruiyetten yoksun bırakacaktır.
Sürekli atıf yaptığımız ‘Millî irade buna karar verecek, halk referandumda tercihini yapacaktır.’ söylemi de gerçeği yansıtmamaktadır, bunu bizim kadar sizler de biliyorsunuz çünkü ülkemizde hâlihazırda özgür bir referandum ortamı da bulunmamaktadır, ağır OHAL uygulamaları bunun önünde en büyük engeldir. Referandum bu dayatmacı Anayasa değişikliğine meşruiyet kazandırmaya yeterli değildir.”
'TÜM KURUMLAR VE YETKİLERİ BİR PARTİYE EMANET EDİLİYOR'
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, teklifin kritik maddesi olan partili cumhurbaşkanlığı düzenlemesine ilişkin yaptığı konuşmada cumhurbaşkanının neler yapabileceği üzerinde durdu.
Baykal'ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Bu değişiklik yasalaşırsa cumhurbaşkanı bir siyasi parti genel başkanı olarak o genel başkanının kullanacağı tüm yetkileri de kullanmaya devam edecektir. Elbette herkesin bir siyasi tercihi vardır. Hakimin de cumhurbaşkanının da daima vardır. Burada mesele bir makamda bulunan kimsenin kurumsal bir düzenleme yetkisi ile bir siyasi partiyi resmen yönetmek aynı zamanda cumhurbaşkanı olmasıdır. Bu kuvvetler ayrılığını, siyasi partiler arasındaki ilişkileri temelden etkiler.
Aslında bir siyasi parti başkanı, MGK’ye girecek demektir. Ama tek bir siyasi parti başkanı girecektir. Diğer parti genel başkanları giremeyecektir. Bir siyasi parti genel başkanı devletin bütün kurumlarına siyasi parti genel başkanı olarak gelecektir. Bütçeyi bir parti genel başkanı doğrudan harcayacaktır, o şekillendirecektir. Cumhurbaşkanı bir siyasi parti genel başkanı olur ise yanlışlıkların tümü artarak devam edecektir.
HYSK’yi bir genel başkanın belirlemesi kabul edilemez. Ama şimdi cumhurbaşkanı kimliği altında HYSK’yı belirleyecektir. Meclis’i fesh etmesi doğru değildir. Başkanlık sistemlerinde böyle bir şey yoktur.
Siz devleti sadece bir partiye indirgemiş olmuyorsunuz bir siyasi partiyi de devletin partisi haline getiriyorsunuz. Bu egemenliğin çatlaması, parçalanması anlamına gelmektedir. Bir siyasi parti tüm devlet aygıtlarının tüm yetkileri kullanmayı ona emanet etmiş olacaksınız. Artık tek parti iktidarı yetmiyor şimdi bir tek parti devleti istiyorsunuz.”
ALTINCI MADDE ONAYLANDI
Anayasa değişiklik teklifinin görüşmelerinde altıncı madde de yapılan oylama sonucunda kabul edildi. Madde 343 ‘evet’, 137 ‘hayır’ oyla onaylandı.
Değişikliğin altıncı maddesi üzerine yapılan gizli oylama sona erdi.
Evet:343
Hayır:137
Boş:2
Geçersiz:1
Oylama işlemi öncesinde her zaman olduğu gibi gizli oylamaya ilişkin Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın uyarılarda bulundu.
ALTINCI MADDE NEYİ ÖNGÖRÜYOR?
Bu maddeyle Anayasa'nın 98. maddesinde yapılması önerilen değişiklik uyarınca, maddenin "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgi edinme ve denetim yolları" olan kenar başlığının Anayasa metninden çıkarılması öngörülmektedir. Bu durum, temel olarak Yasama Organı'nın Yürütme'yi hukukî yollarla denetlenme imkânlarının ortadan kaldırması sonucunu doğurmakta.
Meclis’teki Anayasa değişikliği görüşmeleri dördüncü gününde devam ediyor. Tansiyonun her geçen gün yükseldiği görüşmelerde önceki oturumda yaşanan kavgadan dolayı konuşmaların yapıldığı kürsü tamamen değiştirildi.
HDP'Lİ KAYA'DAN ERDOĞAN'A TEPKİ
Teklifin çekilmesine dair verdikleri önerge üzerine konuşan HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elinde silahı, bombası olan teröristle elinde doları, euro'su, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur" açıklamasına tepki gösterdi.
Kaya, şöyle konuştu: “Sayın Sümeyya Erdoğan’ın eşi Selçuk Bayraktar İHA satışın için 36 milyon dolar kullanırken gariban halkın cebindeki bir kaç doları, euro’yu piyasaya satmasını istemek samimi değil. Bizim gariban halkımızın evladı orada burada hayatını verirken, gariban inşamızın doları var ya da yok onlar ekmek parası derdindeyken birileri milyon dolar kazanç sağlarken siz bunu halkımıza anlatamazsınız. Bu ülkede asgari ücret açlık sınırının altındayken doları elinde tutanı ‘terörist’ diye nitelendiremezsiniz.
BİR OĞLUM İŞİNDEN ATILDI, BİRİNİN KABURGASI KIRILDI
Kaya, “100 binden fazla kamu emekçisi işinden atıldı. Oğlum da atıldı neden Hüda Kaya’nın oğlu olduğu için diğer oğlum, Hüda Kaya’nın oğlu olduğu için kaburgası kırıldı” diyerek, OHAL sürecinde yaşanılan ihraç ve açığa almaların da ne kadar haksız olduğunu ifade etti.
‘TIRLARIN NEREYE GİTTİĞİNİ HERKES BİLİYOR’
Bu sırada AK Parti sıralarından “Teröre destek vermeyin” yönünde seslerin yükselmesine Kaya, “Evet biz kimlerin teröre destek verdiğini iyi biliyoruz. Tırların nereye gittiğini herkes biliyor” yanıtını verdi.
Kaya, “Biz muhalefetin ilkeleri Anayasa’ya sadık kalmayı tavsiye ederken bir ülkenin Cumhurbaşkanı bile ‘saymıyorum’ diyorsa, bir bakan kalkıp ‘sanane’ diyorsa, kim buna sadık kalacak. Bu ülkenin vatandaşı ne yapacak?” dedi.
CAN YÜCEL’İN ‘ANAYASASI İNSANIN’ ŞİİRİYLE ATIF
Görüşmede söz alan CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Anayasa değişikliğine Can Yücel’in “Anayasası İnsanın” şiiriyle atıfta bulunarak, “Madde denetimle ilgili bir maddedir. Parlamentonun en önemli görevi yasa yapmadır, ikincisi de denetlemedir. Burada temsil yetkisini kullanır. Parlamenter sistemler denetlemeyi mümkün kılar. Ama getirilen sistem denetlemeyi gerekli kılmaz” dedi.
‘KÜRSÜ İŞGALİ PASİF DİRENİŞTİR’
Sarıhan, dün akşam yaşanılanlara da değinerek, CHP’nin kürsü işgali tutumun “pasif direniş” olduğunu ve bu hakkın kullanıldığını söyledi. Sarıhan, “Bugün ne yazık ki parlamentomuzda sözün sahibi olması gereken milletvekilleri pasif direnişe durdular. Bu demokratik yoldur, yöntemdir. Ama bu aynı zamanda bir kötülüğün adıdır. Parlamento OHAL uygulamaları ile karşı karşıdır. Halkın Meclis önüne gelişi nasıl engellenmişse, burada da muhalefetin sesi kısılmak istenmektedir” diye konuştu.
‘BUNUN BAYRAM YAPANI SİZ OLMACAKSINIZ’
CHP’li Muharrem İnce, “Bu yasa geçerse bunun bayram yapanı siz biz olmayacağız. Bunun bayram yapanı BOP’u yapanlar olacaktır. Bugün ihtiyacımız olan güçlü başkan değil, birlikteliğimizdir” dedi.
İnce’nin ardından MHP adına Muğla Milletvekili Mehmet Erdoğan konuştu.
‘GÖRÜŞMELER TALİMATLA YÜRÜTÜLÜYOR’
HDP adına ise Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat, söz aldı.
Irgat, tutuklu eş genel başkanları ve milletvekillerinin durumuna dikkat çekti. Irgat, değişiklikle Meclis’in denetim yetkisinin tamamen ortadan kaldırıldığını belirterek, “Yetkileri kaldırmışsınız ama bunun yerine neyi koyduğunuzu düzenleyememişsiniz. Hala milletin gündemine gitmediği halde halkın önüne götüreceği tartışmaları bir talimatla bu görüşmelerin sürdürüldüğünün göstergesidir” dedi.
1921 ANAYASASI’NDAN BUGÜNE TÜRKİYE GERİYE GİDİYOR
Teklifin Türkiye’nin demokratik yapısına aykırı olarak düzenlendiğini savunan Irgat, şöyle devam etti:
“Özerklik yasasını da tartışacaksınız. Orada halkçılıktan kuvvetini alan hiçbir etni site vurgusu olmayan çok kısa süreli de olsa anayasalarımız arasına giren 1921 anayasasını da tartışacaksınız. 1921 anayasasına baktığımızda o dönemde Kürtller kendi adlarıyla ilk defa burada yer aldı. 70’e yakın milletvekili kendi yerel kıyafetleri ile temsilini bulan bir dönemden bahsediyoruz. Ama o gelişmelerden geriye doğru gidildi ve anayasanın diline tekçilik hakim olmaya başladı. Türkiye de o günden bugüne geriye doğru gitti.
Bizler bu yanlıştan dönmeyi tartışmazken neden daha tekçi bir anayasaya ‘evet’ diyoruz. Yarın olmayacağınız bir sisteme neden ‘evet’ diyorsunuz.
Dolmabahçe’de bütün sorunların çözümüne odaklanan bir noktaya gelmiştik. Ne oldu da bugün bu kadar geri bir yasayı tartışmaya başladık.”
KAVGANIN İZLERİ SİLİNDİ
Ses sisteminin de kavgadan dolayı hasar gördüğü kürsünün yerine yeniden kurulan kürsünün ayak kesiminin kaynakla güçlendirildiği ve ses sisteminin de tamamen değiştirildiği öğrenildi. Yine kavga sırasında milletvekili sıraları önündeki çiçek alanının da yeniden düzenlendiği görüldü. Alandaki çiçek saksıları oturumda milletvekillerinin kavgası sırasında havada uçuşmuş kimi milletvekilleri bundan dolayı da yaralanmıştı.
AK PARTİLİ ELİTAŞ: KALDIR O KAMERAYI
Önceki birleşimde yaşanan kavganın ardından saat 14.00’te açılan birleşimde CHP’nin önergesinin görüşüldüğü sırada aleyhte söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın dün yaşananlardan dolayı CHP’lileri suçlaması karşısında yine karşılıklı sataşma başladı.
AK Partili Elitaş, “Kavgada bir vekil ısırıldı. Milletvekili bacağından ısırılır mı?” derken, bu sırada AK Parti sıralarında “Buraya köpek giremez” şeklinde bir döviz açıldı. Bunun üzerine CHP’liler Elitaş’ın bu iddiasının “yalan” olduğunu ve yaralanan milletvekilinin arbede sırasında ayağının masaya çarpması üzerine yaralandığını savundu.Elitaş, CHP’lilerin görüşmelerin kamuoyuna kapalı olmasından dolayı kendi imkanlarıyla yayın yapmasına “kaset sevdasında vazgeçin” diyerek CHP’li Ali Şeker’in görüşmeleri internet üzerinden yayımlanmasına karşı çıktı. Elitaş, “kaldır o kamerayı” diyerek, sesini yükseltmesi üzerine CHP sıralarından da tepki yükseldi.
Elitaş’ın “kaldır kamerayı” dediği CHP’li Ali Şeker, görüşmelerin başladığı günden bu yana Meclis TV’nin görüşmeleri canlı olarak yayımlamamasından dolayı profesyonel kamera ve 3G yayını ile görüşmeleri aralıksız Periscope’tan canlı yayımlıyor. Şeker ile birlikte çok sayıda milletvekili de kendi sosyal medya hesapları üzerinden yayınlar yapıyordu.
3 MADDE GÖRÜŞÜLECEK
CHP ve HDP’nin görüşülüp reddedilen önergelerinin ardından ise teklifinin altıncı maddesiyle birlikte Anayasa değişiklik teklifinin görüşmelerine geçildi. Bugünkü birleşimde 6’ıncı madde ile birlikte yedinci ve sekizinci maddelerin de görüşülüp oylanması bekleniyor.