Saraçhane’de İmamoğlu’na Destek Buluşması
Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 15 ay hapis cezası verilmesi ve siyasi yasak getirilmesini protesto etmek amacıyla İBB’nin bulunduğu Saraçhane’deki mitingde konuşan “altılı masa” temsilcileri karara tepki gösterdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen karara tepki gösteren Millet İttifakı içerisinde yer alan parti liderleri, siyasi kararı tanımadıklarını belirtti.
“YSK Başkanı’na hakaret ettiği” iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis ve “siyasi yasak” talebiyle yargılanan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Kararın ardından İstanbulluları Saraçhane Meydanı’na çağıran İmamoğlu, burada verilen karara tepki gösterdi.
Bugün de 6’lı Masa olarak bilinen Millet İttifakı liderlerinin katıldığı bir mitingle İmamoğlu hakkında verilen karar protesto edildi.
“Millet iradesine sahip çıkıyor” ve “Asla yalnız yürümeyeceksin” pankartlarının açıldığı mitinge sık sık, “Tayip istifa”, “Hak, hukuk, adalet” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Mitinge, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve doktor randevusu nedeniyle mitinge katılamayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu temsilen Genel Başkanvekili Sabri Tekir’in yanı sıra CHP’li belediye başkanları ile binlerce kişi katıldı.
‘NE DERTLERİ VAR?’
İmamoğlu konuşmasına, “Bu ülkeyi yönetenlerin sizinle ne alıp veremediği var, sizden ne istiyorlar?” diye sorarak başladı. İktidarın yurttaşların belediye başkanı olarak seçtiği kişileri görevden alarak hapsetmek istediğini söyleyen İmamoğlu, kitleye hitaben, “Üstelik baktılar hakimler onların istediği kararı vermediler. Onları sürüp başka hakim getirdiler. Sizinle ne dertleri var bunların?” dedi.
‘HALKIN İRADESİNE ALERJİSİ VAR’
“Bu ülkeyi yönetenlerin sizinle derdi ne biliyor musunuz? Bunlar çok hasta” diyen İmamoğlu, iktidarın yurttaşların iradesine karşı “alerjisi” olduğunu söyledi. İmamoğlu devamla, “Milli irade kendilerinden yana bir karar verirse hiç sorun yok. Ama başka türlü bir karar çıkarsa, bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne hukuk ne ahlak, ne dil, ne iman gözetiyorlar. Her şeyi yok sayıyorlar. Gözleri hiçbir şey görmüyor” diyerek, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı toplandıklarını söyledi. Milyonların demokrasi için ayağa kalktığını dile getiren İmamoğlu, bunun bir “adalet refleksi” olduğunu belirtti. İktidara seslenen İmamoğlu, “Milletin kararlarına alerjisiniz varsa seçim yapmayacaksınız. İnsanları eşit görmüyorsanız bu ülkeyi yönetemezsiniz. Siz bu ülkeyi yönetmiyorsunuz. Siz bir takım karanlıkları yönetiyorsunuz” ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU: ADALETİ BU ÜLKEYE MUTLAKA GETİRECEĞİZ
İmamoğlu'nun ardından kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Hiç endişe etmeyin, iktidar olacağız. 11 madde halinde düşüncelerimi paylaşacağım sizinle. Mevlana der ki, adalet kutup yıldızı gibidir, yerinde sabit durur, kainat onun etrafında döner. Bugün bizi buraya getiren yaşadığımız adaletsizliktir. Hepinizin huzurunda söz veriyorum, adalet ya gelecek ya gelecek! Adalet dağıtacak olan kişi, hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaate göre karar vermek zorundadır. Bu yapılmadığı takdirde adaletsizlik olur. Adaleti dağıtacak kişi, sarayın sofrasına asla oturmayacak. Sofraya oturan alimin verdiği fetva yanlıştır. Milli irade 1921 ve 1924 anayasalarının birinci maddesi şudur; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin iradesine bir yargıç aracılığı ile darbe vurulmuştur. Biz milli iradeyi yeniden inşa edeceğiz. Adalet artık temel bir Türkiye sorununa dönüşmüştür. Sokakta herhangi bir vatandaşa sorun! Büyük kısmı bu ülkede adalet yoktur diyecek ama bizler Altılı Masa olarak adalet konusunda kararlıyız. Adaleti bu ülkeye mutlaka getireceğiz.
"BUGÜN TÜRKİYE'DE HİÇ KİMSE KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR"
Bugün Türkiye'de hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuku var. Dayısı olana kimse ses çıkarmıyor, bir genç tweet attığı zaman sabahın köründe gözaltına alınıyor. Bu manzarayı bitireceğiz. Asla bir daha bu manzarayı yaşamayacaksınız. Yargıç koltuğunda oturup yargıyı itibarsızlaştıranlar var. Ağacın kurdu kendi içindedir. Uyuşturucu baronlarına ses çıkarmazlar, parti teşkilatından gelenleri hakimlik, savcılık koltuğuna oturturlar, çetelerle yan yana gezerler. Adalet ağacındaki kurtları tek tek temizleyeceğiz. Adaletin ağacı görkemli ve sağlıklı olacak. 'Zulmün artsın ki tez zeval bulasın' der atasözümüz. Zulüm öteden beri var bu ülkede. Vekillerimiz tutuklandı. Gazeteciler tutuklandı, İstanbul İl Başkanımız siyasi yasak kapsamına alındı. Bu tablo zulmün arttığı bir tablodur. Bu da yakında zeval bulacaktır demektir ve onları göndereceğiz. İBB Başkanı İmamoğlu hakkında verilen karar asla kabul edilemez. Toplumun vicdanını yaralamıştır. Toplumun vicdanı kanamaktadır. Şunu herkes iyi bilsin, Ekrem Başkan hakkında verilen karar bize bir milimlik dahi geri adım attırmayacaktır, kararlılıkla başkanın arkasında duracağız. Bizim kupon arazi merakımız yok, rant yiyicilere hizmet etme görevimiz yok. Her belediye başkanımız halka hizmet eder. Halka hizmet Hakk'a hizmettir. Açık ve net ifade edeyim, hiçbir güç İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz. Görevini onuruyla ve şerefiyle yapacak.
"ADALETSİZLİĞİ KURAL HALİNE GETİRENLERİ GÖNDERECEĞİZ"
Göndereceğiz! Adaletsizliği kural haline getirenleri göndereceğiz. Yetim hakkı yiyenleri, milli iradeye darbe yapanları göndereceğiz. Altılı Masa kararlı, bu ülkeye huzuru ve bereketi getireceğiz. Hiç kimse unutmasın, umutsuzluğa kapılmasın. Bu bir 100 metre koşusu değil, bu bir maratondur. 6 ay sonra maraton bitecek, yeni bir Türkiye göreceksiniz. Kucaklaşan, bereketli bir Türkiye göreceksiniz. Asla başınızı öne eğmeyin. 6 ay kaldı, geliyoruz. İktidar olmak için geliyoruz!"
BABACAN: BU HUKUKSUZLUĞU REDDEDİYORUM
Kılıçdaroğlu'nun ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan kürsüye çıktı. Babacan konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Biliyorum çok öfkelisiniz, hepimiz çok öfkeliyiz. Olanları kabul etmiyor, bu hukuksuzluğu reddediyorum. Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu hukuksuzluğu reddediyorum. Canan Kaftancıoğlu'na yapılan bu hukuksuzluğu, Selahattin Demirtaş'a yapılan bu hukuksuzluğu reddediyorum. Nedir bu çektiğimiz. Devlet gücünü eline geçiren başlıyor zulmetmeye. Üste çıkan başlıyor zorbalığa.
"SANDIKTA HESABINI SORACAĞIZ"
Daha dün zulme uğrayan Erdoğan şimdi başlıyor zulme. Sandıkta hesabını soracağız, çok az kaldı. Bu millet yargı organlarıyla kendisine oyun oynayanlara sandıkta cevap verecektir. Biz herkes için adalet olsun diye buradayız. Biz Türkiye için özgürlük istediğimiz için buradayız. Yıl 2002. Şimdiki iktidar 3Y için iktidara gelmemiş miydi? Şimdi döndü dolaştı bu 3Y yeniden gündeme geldi. 2015'teki kuruluş akidinde vardır 3 dönem kuralı bu partinin ama şimdi çıkmış bırakmam diye açıklama yapıyor. Unutmasınlar, Türkiye birden büyüktür."
UYSAL: MİLLİ İRADENİN ÖNÜNE SET ÇEKİLMEZ
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ise şu şekilde konuştu: "Bir büyük hüzün içerisindeyim, milletim için üzüntü içerisindeyim. Geleceği karartılan gençlerimiz adına bir büyük üzüntü içerisindeyim. Üzüntümün sebebi şudur: Bu büyük ülke, bu büyük millet bu kadar kötülüğü hak etmiyor. Zalime onun cellatlarına, uşaklarına karşı bir büyük mücadeleyi burada başlatıyoruz. Hep beraber 'Yeter, söz milletin' diyoruz. 6 Mayıs 2019 Türk demokrasisi için kırılma tarihidir. İstanbul milletinin iradesiyle belediye başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun yetkisinin alındığı tarihtir. Milli iradenin önüne set çekilmez.
"ADINIZ AK OLACAĞINA ALNINIZ AK OLSAYDI"
Milletin hür iradesinin üzerine kayıt da şart da koymak için Ekrem İmamoğlu'na bu cezayı verdiler. Bilsinler ki bu kararın nokta kadar milletin vicdanında bir karşılığı yoktur. Bu kararları aldıranları biliyoruz. Herkesin bildiği bir sır, biliyoruz. Demokrasiyle hukuk ile bu iktidar sahiplerinin ufuklarını gördük. Bakmayın isimlerine Adalet ve Kalkınma Partisi dediklerine. Adaletleri bakalı çok oldu. Adınız ak olacağına alnınız ak olsaydı. Bu ülkenin kaldırım taşlarında İstanbul başta olmak üzere bu kararları alanlar başı dik bir şekilde dolaşamayacaklar. Siz reform yapmayın, sizden bir şey beklemiyoruz. Siz organize kötülük yapmaktan vazgeçin. FETÖcülerin size bıraktığı hukuksuzluk icat etmekten vazgeçin. İşaret fişeğini bugün buradan yaktığımız hukuk, demokrasi mücadelemizin milletin iradesiyle tarihin tecelli edeceği gün milletimiz iradesini ortaya koyacaktır. Altılı Masa etrafında bir araya gelmiş olanların demokrasi diye bir kavgası var. Atanmış hakimlerin verdikleri kararları hep beraber yerle bir edeceğiz. Dünümüzü çalanlara yarınlarımızı asla çaldırtmayacağız. Belediye başkanımız Ekrem İmamoğlu'na milletinin helal oylarını tekrar helal ettirdiniz."
DAVUTOĞLU: YARGI BİR KEZ DAHA SİYASALLAŞTI
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Meselemiz İstanbul seçmeninin iradesini korumaktır. Yargı bir kez daha siyasallaştı. Bizim meselemiz siyaset üstü bir meseledir. Hepimiz aynı gür sesle insan onuru diyoruz. Demokratik hukuk devleti diyoruz. Sayın Erdoğan'a benzer bir karar verilmişti. Düşünce özgürlüğünü, basını yok ettiler. Onlar gitti ama milletimizin demokrasi aşkı kaldı ve kalacak. Sizin tertiplerinize boyun eğmedik, eğmiyoruz, eğmeyeceğiz. Hangi siyasi görüşten olursa olsun herkesin hakkını hukukunu koruyacağız.
"BİZ BU KARARI TANIMADIK, TANIMIYORUZ"
Güç sahiplerine sesleniyorum. Sakın seçim sandığı üzerinden siyaseti dizayn etmeye kalkışmayın. Bağımsız mahkeme karar verdi demeyin. İnanmayız. Biz bu kararı tanımadık, tanımıyoruz, tanımayacağız. Alacağınız karar Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini şekillendirecek. Zor dönemlerin hakimleridir tarihe geçenler. Türk yargısının mensupları, hiçbir siyasi talimata asla uymayın. Yargı mensuplarının tek aidiyeti vardır o da adalettir. Dün Türk yargısı için kara bir gündü. YSK başta olmak üzere seçime giderken hiçbir yargı mensubu baskı altına alınmaz. Bir tahrik ortamı yaratılarak toplumsal gerilimi ortaya çıkarmaya çalışan iktidara karşı, iktidar partilerine gönül veren seçmenlere de sesleniyorum. Tahriklere kapılmayın. AK Parti seçmenine sesleniyorum. Milli iradeyi esir alanlara karşı sesinizi yükseltin. O geniş kitlelerin bu kararla başları öne eğildi. Siyasi ahlakı egemen kılmaya geliyoruz. Müsterih olun."
AKŞENER: 16 MİLYON İSTANBULLU'NUN İRADESİ BURADA
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Yüz yıl önce olduğu gibi bugün de "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyenler burada. İstanbul'dan haykıranları duymadıkları anda biz Saraçhane'deyiz. Siz diyorsunuz ki "Saray sizinse Saraçhane bizimdir" 16 milyon İstanbullunun iradesi burada.
"GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER"
Size bize terörist deseler de haksız yere Ekrem kardeşimi yargılasalar da bu irade, bu yürek, bu cesaret bu demokrasi aşkı bu sandıkta verilecek cezanın ortaya koyduğu irade gösteriyor ki artık 16 milyon İstanbullunun dışında 85 milyon Türkiyelinin de Ekrem İmamoğlu'nun yanında olduğunu görüyoruz. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Geldikleri gibi giderler. Demokrasi, sandık ve bu irade bizimdir."
SABRİ TEKİR: HUKUKUN SINIRLARI İÇERİSİNDE KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Mitinge katılamayan Temel Karamollaoğlu yerine konuşan Saadet Partisi Genel Başkanvekili Sabri Tekir'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "Herkesin bildiği bir gerçek vardır. Dünden bugüne adalet mekanizmasını kişisel ve siyasi hesaplarla bu mekanizmaya müdahale edenler mutlaka ve mutlaka zaman içerisinde kaybetmişlerdir. Böyle bir müdahale varsa buna müdahil olanlar hiç şüphesiz yine kaybedeceklerdir. Tarihin akışı böyledir. Bu tarihin akışını değiştirmek o kadar kolay değildir. Tabiat böyle bir akışı asla ve asla engellemesine izin vermemektedir. Birileri hukuksuzluk yaparken adaleti çiğnerken biz hukukun dışına asla çıkmamaya kararlıyız. Hukukun sınırları içerisinde kalmaya devam edeceğiz.
"YARININ TÜRKİYE'SİNİ GÖNÜL GÖNÜLE KURACAĞIZ"
Bu milletin huzuru için hukukun sınırları içinde kalmaya kararlıyız. Biz her zaman adaletin yanında yer alacak ve herkes için adalet demeye devam edeceğiz. 84 milyon insanın yaşına, cinsiyetine, etnik kökenine ve benzeri diğer hususlara asla itibar etmeden herkese adaletin eşit ve dengeli bir şekilde sunulması gerekmektedir. Yarının Türkiye'sini el ele ve gönül gönüle kurmaya çalışacağız."
HABERE YORUM KAT