Okula Adaptasyon İçin İlk Gün Çok Önemli
Uzun bir yaz tatilinin ardından çocuklar okula uyum sağlamakta sorun yaşayabiliyor.
Uzun bir yaz tatilinin ardından çocuklar okula uyum sağlamakta sorun yaşayabiliyor. Yazın keyfi şekilde olan uyku ve yemek saatlerini okullar açılmadan önce tekrar düzene sokmak, endişe yaşıyorsa bunun normal olduğunu anlatmak ve ilk gün mutlaka okulda olmasını sağlamak öğrencinin tatil sonrası okula adaptasyonunu kolaylaştırıyor.
Velilere önerilerde bulunan Doğa Okulları Ortaokul Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölüm Başkanı Merve Kuruhasanoğlu, ebeveynlerin çocuklarına okulların açılacağını sürekli hatırlatmasının, uyarılarda bulunmasının, çocukta okula hazırlanma sürecini kolaylaştırmak yerine endişe seviyesinin daha da artmasına yol açacağına dikkat çekiyor. Çocuğunun okul dönemi geldiğinde buna hazır olması gerekiyor. Bunun için de yapılacak bazı küçük düzenlemeler oldukça fayda sağlıyor. Okul hazırlığını son güne bırakmamak bunlardan biri.
Yemek, uyku, televizyon saatlerini okula başlamadan önce düzene sokun
“Uyku ve sorumluluk düzenleri yazla beraber esniyor. İstedikleri saatte yatıp kalkabiliyorlar. Bugünlerden itibaren artık bunları dengelemeye başlamak gerekiyor. Okul saatine uygun saatlerde kalkacak şekilde planlanırsa çok daha iyi olur. Aksi halde öğrenciler ilk gün kaosunu yaşıyorlar” diye konuşan Merve Kuruhasanoğlu, “Bunun dışında şu anda bir de Bayram tatili var. Bayram için şehir dışına çıkan ailelerimiz varsa tatili uzatmamalarını rica ediyoruz. Okulların açılacağı 19 Eylül’e göre program yapmaları gerekiyor. ‘Birkaç gün gecikmeden bir şey olmaz’ algısı çocuk için okula uyumu zorlaştıran bir süreç” açıklamalarında bulundu.
Endişesini anlayışla karşılayın
Çocuğun endişesi küçümsendiğinde kendisini değersiz ve önemsiz hissedeceğini belirten Kuruhasanoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bunun yerine; ‘seni anlıyorum, endişelenebilirsin ama bu geçecek’ şeklinde onu rahatlatacak konuşmalar yapmakta fayda var. Çünkü onun duygularını ne kadar küçümserseniz o fobiyi beslemiş oluyorsunuz. Bu yüzden çocuğu dinlemeyi tavsiye ediyorum velilerimize.”
Çocuğu öğretmenle korkutmak okuldan soğuma nedeni
Velilerin çocukları öğretmenleriyle korkutmamaları gerektiğine vurgu yapan Kuruhasanoğlu, “Bir şeyi yaptıramadıkları zaman öğretmeni şikayet unsuru olarak göstermek çocuklar için zaten bir otorite figürü olan öğretmenin ister istemez ayrı bir yere koyulmasına yol açıyor. Bu sebeple okullardaki rehberlik birimlerinden yardım istemek çok daha faydalı olacaktır. Bir plan, program geliştirilebilir ve ona göre bir davranış biçimi oluşturulmaya çalışılır. Ama ‘ödevini yapmadığın için öğretmenin seni azarlayacak’ algısı oluşturmak çocukların gözünde zaten bir otorite figürü olan öğretmeni bu konumdan alıp ceza veren konuma sokuyor. Bu da okul fobisini maalesef besleyen şeylerden bir tanesi” diye konuştu.
Teknoloj yasaklanamaz ancak kısıtlanabilir
Teknolojinin okula adaptasyona ve ders çalışmaya etkileri konusuna da değinen Kuruhasanoğlu, “Şimdiki çocuklar teknolojinin içine doğuyorlar bu yüzden yasak getirmek doğru bir yaklaşım değil. Zaten bir şekilde yasaklayamıyorsunuz ve dolayısıyla ergenlik döneminde ebeveynlerle çocuklar arasında ilişkiler yıpranıyor. Bu yüzden bizim ailelere önerimiz mutlaka kısıtlama getirmeleri. Günlük süre kısıtlamaları getirmek gerekiyor. Tabii ki çocuğun yaşıyla doğru orantılı olarak her aileye göre bu süre değişebilir ama kısıtlamalarla bu sorunu çözebiliriz. Tüm gününü yada okuldan sonra tüm akşamını kapsayacak şekildeki bir internet kullanımı okula adaptasyonu da, sonrasındaki verimli ders çalışma alışkanlığının oluşmasını da engelliyor” dedi.
HABERE YORUM KAT