Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta 4 çocuk yapılması çağrısında bulunmasına rağmen, Türkiye'nin nüfus artış hızı kritik eşiğe dayandı. 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2016 doğum verilerine göre Türkiye'de doğurganlık düzeyi ilk kez I. Dünya Savaşı seviyesine geldi ve 2.1 olarak gerçekleşti. Bu oranda ailelerin iyi bir gelecek beklentisinin düşmesinin önemli rol oynadığı kaydediliyor.

Hürriyet gazetesinden Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre, Türkiye de Avrupa Birliği ülkeleri gibi düşük doğum oranı çizgisine geldi. Yetkililerin dikkat çektiği bir diğer nokta ise, 2.1 kritik eşiğine düşüldükten sonra yeniden nüfus artış hızı trendinin sağlanması neredeyse imkansız. Benzer sorun şu an Rusya'da yaşanıyor.

TÜİK’in açıkladığı doğum istatistiğine göre, geçen yıl canlı doğan bebek sayısı 1 milyon 309 bin 771 oldu. Doğurganlık dönemi olan 15-49 yaş grubundaki kadın başına ortalama çocuk sayısını ifade eden doğurganlık hızı 2.1 çocukta kaldı. Her yıl istikrarlı şekilde düşen doğurganlık, 1990’da 2.8, 2007’de 2.17, 2015’te 2.15 çocuktu. Şimdiye kadar bültenlerinde, “Nüfus yenilenme seviyesinin üzerinde” diyen TÜİK, 2016 verisinde ilk kez “Yenilenme seviyesinde” ifadesini kullandı. İstanbul’dan sonra en fazla Suriyeli sığınmacının yaşadığı il olan Şanlıurfa, 2016’da 4.33 doğurganlıkla ilk sırada yer aldı. Şanlıurfa’yı 3.69 çocukla Ağrı, 3.46 çocukla Siirt ve 3.45 çocukla Şırnak izledi. Doğurganlığın en düşük olduğu iller; 1.46 çocukla Karabük, 1.48 çocukla Edirne ve Kırklareli, 1.50 çocukla Zonguldak oldu.
Suriye etkisi

Birleşmiş Milletler’in Türkiye’ye ilişkin 2016 tahmini 1.85 çocuktu. TÜİK’in nüfus projeksiyonunda ise 2016 tahmini 1.95 çocuk olarak yer alıyor. Sonuç kritik eşikte olmasına karşın BM ve TÜİK tahminini geçti. İstatistiklerde, her yıl Türkiye nüfusuna eklenen yaklaşık 70 bin Suriyeli bebeğin doğum hızına etkisiyle ilgili ayrıntı bulunmuyor.

Nüfusun 2020'ye kadar 90 milyona dayanması ve daha sonra azalışa geçeceği tahmin ediliyor.