Kürt yazar ve gazeteci Musa Anter (Apê Musa), 24 yıl önce öldürüldüğü Diyarbakır Seyrantepe Cumhuriyet Mahallesi'nde katledildiği 442. Sokak'ta anıldı sokakta anıldı.

Musa Anter Anıtı önünde düzenlenen anma törenine aralarında gazeteci ve milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

Anmaya katılanlar Anter'in fotoğraflarının yanı sıra öldürülen Kürt basını çalışanlarının fotoğraflarını da taşıdı. 

Yürüyüş Musa Anter’in öldürüldüğü sokağa kadar alkışlarla ilerledi.

Kışanak: Hepimiz için kayıp

Anter'in vurulduğu yerde bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, "Ape Musa ile birlikte çalışma şansına sahip olmuş bir insan olarak ondan ne kadar çok şey öğrendiğimizi burada ifade etmek istiyorum. Onu kaybetmek tabi ki çok büyük bir kayıptı. Hepimiz için çok büyük bir üzüntü kaynağıdır" dedi.

Anter: Çeyrek asır geçti

Anter'in oğlu Dicle Anter ise, babasının öldürülmesinin üzerinden 24 yıl geçtiğini hatırlatarak,"Neredeyse çeyrek asırlık bir zaman. 20 Eylül babamın anması ve 20 Eylül Musa Anter'in gazetesine destek veren kişilerin yargılanma günü olarak tarihe geçecektir. Herkese katılımlarından dolayı teşekkür ederim" diye konuştu.

Boltan: Apê Musa'nın Mirasını yerine getireceğiz

Anmada konuşan Özgür Gazeteciler Cemiyeti Eşbaşkanı Hakkı Boltan, Musa Anter’in mirasını devralanların bugün mücadelenin zirvesinde olduğunu dile getirdi.

Gazetecileri hedef alan uygulamaların sürdüğüne, hala gazetecilerin tutuklandığı ve katledildiğine dikkat çeken Boltan, “Apê Musa’ya sözümüzdür, onun mirasını yerine getireceğiz” dedi.

Daha sonra Anter’in öldürüldüğü yere karanfiller bırakıldı. Musa Anter, Mardin’in Nusaybin ilçesin Akarsu köyünde bulunan mezarı başında da anılacak.

Musa Anter hakkında

1920 yılında Mardin'e bağlı Nusaybin ilçesinin Zivingê (Eski Mağara) köyünde doğdu. İlkokulu Mardin'de, ortaokul ve liseyi Adana'da okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi.

Annesi Fesla Hanım, Türkiye'nin ilk kadın muhtarlarından biri.

İlk gözaltına alınması öğrencilik yıllarında Dersim İsyanı sırasında oldu. Devrimci Doğu Kültür Ocakları, Halkın Emek Partisi, Mezopotamya Kültür Merkezi ve İstanbul Kürt Enstitüsü'nün kurucuları arasında yer aldı.

Anter 1944'te Ayşe Hale ile evlendi, Anter, Rahşan ve Dicle isimlerinde üç çocukları oldu.

Musa Anter İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi üçüncü sınıftan ayrıldı. Şark Postası ve Dicle Kaynağı'nda yazmaya başladı. İleri Yurt gazetesindeki Kürtçe şiiri 'Qimil/Kımıl' sebebiyle 1959'da cezaevine konuldu ve ünlü 49'lar davasında idamla yargılandı. 1963'te cezaevinde yattı, 1967'de sürgüne gönderildi, 1971 ve 1980 askeri darbelerinde cezaevine girdi.

Anter hayatı boyunca İleri Yurt, Dicle-Fırat, Barış Dünyası, Deng, Yön, Azadiye Welat, Yeni Ülke, Özgür Gündem, Rewşen ve Tewlo'da yazdı, yedi kitap ve Kürtçe-Türkçe Sözlük yayımladı.

20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için bulunduğu Diyarbakır'da festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Cumhuriyet Mahallesi'nde yeğeni gazeteci-yazar Orhan Miroğlu ile birlikte silahlı saldırıya uğradı. Anter öldü, Miroğlu yaralandı.

Abdülkadir Aygan, 2004'te "İtirafçı Bir JİTEM'ci Anlattı" adlı kitabında Anter cinayetiyle ilgili Binbaşı Ahmet Cem Ersever, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Mustafa Deniz, "Hogir" kod adlı Cemil Işık, Suriye İstihbarat Örgütü El Muhaberat'ın eski elemanı Neval Boz, JİTEM Telsiz Kumanda Merkezi'nde görevli Ali Ozansoy, JİTEM Tim Komutanı Savaş Gevrekçi ve "Şırnaklı Hamit"in adını verdi.