1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. Almanya’da Hükümet Kurma Krizi Aşılıyor
Merkel: Doğu Almanya Günlerinden Başbakanlığa

Merkel: Doğu Almanya Günlerinden Başbakanlığa

Polonya asıllı Alman bir ailenin kızı. Doğu Almanya'da büyümüş, özel yaşamından söz etmeyi çok sevmiyor. Politikaya atılır atılmaz hızla yükselmeye başlamış.

A+A-

Çocukken buz patencisi olmak isteyen, Doğu Almanya’da büyüyen ve sonunda birleşmiş Almanya’nın ilk kadın başbakanı olan Merkel, Berlin Duvarı yıkıldığında saunadaymış.

Berlin Duvarı 9 Kasım 1989'da yıkıldı. 17 Temmuz 1954 doğumlu Angela Merkel o sırada 35 yaşında bir kuantum kimyageri. Yıllar sonra kendisine soruluyor; Almanya’da büyük bir değişim yaşanırken, yaşıtları ellerine geçirdikleri her tür türle aletle duvarı yıkıyorken neden saunaya gitmişti?

Yanıt onu belki de başbakanlığa götürecek soğukkanlılığını, disiplinini ve olayları analiz etme özelliğini gösteriyor:

“O gün perşembeydi ve ben Perşembe günleri saunaya giderim.”

Peki, ya o gün duvar yıkılmasaydı, belki bir daha şansı olmayacaktı. Merkel kendinden emin: “Sınır açıldıysa, bir daha kapanmasının çok zor olacağını tahmin ettim.”

angela-merkel.jpg

Masner ailesini tanıyan bir hemşerisi baba Kasner ve kızı Angela hakkında şöyle diyor: "Rahip Kasner kariyer odaklı bir insandı; kızı da öyleydi..."

Doğuya giden aile

Merkel Hamburg doğumlu. Çocukluk ve gençlik yılları o dönem Demokratik Almanya Cumhuriyeti (DDR-Doğu Almanya) sınırları içinde yer alan Brandenburg'un Templin kentinde geçmiş.

Aile soyadı Kasner, göbek adı Dorothea. O yıllarda Almanya’da insanlar genelde batıya doğru göç ediyordu; ama onun ailesi doğuya gidiyordu... Kasnerler Templin’e yerleştikten yedi yıl sonra iki Almanya arasında sınır çizildi.

Babası bir rahipti. Protestandı. Çevresinde entelektüel, katı bir insan olarak tanınıyordu.

Polonya asıllı aile

Kasnerlar Polonya asıllıydı. Büyükbabasının soyadını 1930 yılında Kasner olarak değiştirmiş, Kazmierczak soyadlı Alman kökenli bir Polonyalı olduğu biliniyor. Merkel özel hayatı hakkında konuşmayı çok sevmeyen bir politikacı. Bir söyleşisinde babasının Polonya kökenli olduğunu bir başkasında ise "Dörtte bir Polonyalıyım" demişti.

1973 yılında üniversitede fizik öğrenimi görmek üzere Leipzig’e taşındı. Bir yıl sonra tanıştığı üniversiteden arkadaşı Ulrich Merkel ile 1977 yılında, 23 yaşındayken evlendi.

"Büyük bir aşk değildi"

Boşanmalarından sonra ilk eşi Ulrich Merkel’in soyadını kullanmaya devam ediyor. Ulrich Merkel de basına konuşmaktan hoşlanmayan biri. En son 2004’de bir röportaj vermiş. Evlilikleri hakkındaki magazinel bilgilerin tümü o söyleşiden...

İlk evlerinin 10 metrekarelik bir oda olduğu; banyo ve tuvaleti diğer öğrencilerle paylaştıkları; sadece bir yatak, iki yazı masası ve bir dolaptan ibaret odaya ayda 10'ar Mark kira ödedikleri bu söyleşiden biliniyor. Tabii bir de neden boşandıkları. Angela Merkel 1981'de eşyalarını toplayıp evden ayrılmış; 1982’de boşanmışlar. Ulrich Merkel, "Kimyalarımız artık uyuşmuyordu. Tabii ki terk edilmek her zaman acı verir. Kaldı ki ayrılma sürpriz olmuştu. Bir gün eşyalarını toparladı ve evden taşındı. Ama arkadaşça ayrıldık" diyor röportajında.

Angela Merkel’in aynı soruya bir başka röportajda verdiği yanıt kişiliği ve hayata yaklaşımı hakkında güçlü bir ipucu veriyor:  “Büyük bir aşk değildi. Evlendik, çünkü o dönemler herkes evleniyordu”.

Emin adımlarla Batı'ya geçti

1986’da doktorasını yapıyor. Üç yıl sonra Duvar yıkılıyor ve Angela Merkel yavaş ve emin adımlarla Batı’ya geçiyor.

Halen evli olduğu Joachim Sauer ile 1998’de evleniyor. Ancak tanışıklıkları 1984’e kadar uzanıyor. Sauer’in de ikinci evliliği, ilk evliliğinden iki oğlu var. Ancak Sauer de Merkel gibi özel hayatını koruyan, röportaj vermeyen, kimya alanında önemli bir akademisyen olarak mesleği haricindeki konularla ilgili basının karşısına çıkmayan biri.

İlk partisi Demokratik Uyanış

Politikaya girişi ise Duvar’ın yıkılışının hemen ardından oluyor. O yıllarda Komünist Parti’nin dağılmasıyla Doğu Almanya’da sayısız siyasi örgüt türemeye başlıyor. Merkel, bu örgütlerden biri olan ve Hristiyan demokrat bir siyasi eğilime sahip Demokratik Uyanış (Demokratischer Aufbruch) hareketine katılıyor. Bu hareket daha sonra Batı Almanya merkezli Hristiyan Demokrat Parti (CDU) ile birleşiyor.

Helmut Kohl'ün en genç bakanı

1990 Federal seçimlerinde aday olduğu ülkenin en kuzeyindeki seçim bölgesi Stralsund – Nordvorpommern – Rügen’den milletvekili seçildi. Partisi Helmut Kohl liderliğinde iktidardaydı. Seçilir seçilmez Kadın ve Gençlik Bakanı olarak kabinede yer aldı. 1994 seçimlerinden sonra kabinedeki yeri Çevre ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı’ydı.

Angela Merkel, Kohl’ün kanatları altındaydı, siyasi kariyeri boyunca bakanlığa getirdiği en genç siyasetçi Merkel olmuştu, 36 yaşındaydı. 

Fon skandalı ve ayrılık

1998 seçimi Kohl için hüsranla bitti. Merkel partinin genel sekreteri seçildi. Bir yıl sonra 1999'da, Kohl'ün partisi Hristiyan Demokratların gizli bir fona aktarılan yasadışı bağışlar kabul ettiği ortaya çıktı. Partinin Genel Sekreteri o günlerde bir röportaj verdi ve partisinin geçmişiyle ve lideri Kohl ile olan tüm ilişkisini kesti. Merkel “Fon skandalı”ndan etkilenmeden çıkmıştı.

AfD ve Merkel

Altı yıl sonra Almanya’nın ilk kadın başbakanı olacaktı. Merkel, 2005'te yılında Sosyal Demokrat Parti’yle yapılan bir koalisyon sonucu başbakanlık koltuğuna oturmuştu.

Ve 24 Eylül seçimleriyle birlikte dört kez arka arkaya seçimi kazanacak kadar da siyasi gücü eline toplayacaktı. Üstelik başbakanlığı döneminde Yunanistan Krizi, İngiltere’nin AB’den çıkması, mülteciler anlaşmaları ve Almanya’da aşırı sağın hızla yükselmesi gibi büyük sorunlarla da boğuşmuştu.

Bugün AB'nin lideri; aynı zamanda Trump ve Putin ile tüm uluslararası organizasyonlarda yan yana, onlar kadar etkili bir isim.

Öyle ki Time dergisi dört kez arka arkaya "Yılın En Güçlü İnsanı" seçti Merkel'i. Dergi 2015'te Merkel için hazırladığı biyografiye "Özgür Dünyanın Şansölyesi" başlığını attı.

Yazı şöyle başlıyordu: "Masallar nerede bulursanız oradadır ancak birçoğu Angela Merkel'in çocukluğunu geçirdiği karanlık Almanya ormanlarında başlıyor gibi görünüyor."

24 Eylül seçiminde oy oranında bir düşüş yaşandı, aşırı sağın yükselmesini yeterince engeleyemediği konuşuluyor "masal" şimdilerde "mutlu ve umutlu" halini biraz yitirir gibi oldu.

Ancak seçim zaferinden sonra yaptığı konuşmadaki vurgu, Angela Merkel’i biraz daha tanıdıktan sonra aşırı sağın yükselişinin onu yeni bir meydan okumaya götürdüğünü düşündürüyor:

“Bu konuda kapsamlı bir analiz yapacağız. Çünkü, AfD’ye giden seçmenleri tekrar kazanmak istiyoruz." 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.