Menopoz Cinselliği Etkilemez
Menopozun yaşlılık başlangıcı olmadığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, bunun cinselliği etkilemeyeceğini söyledi.
Menopozun yaşlılık başlangıcı olmadığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, bunun cinselliği etkilemeyeceğini söyledi.
Op.Dr. Alay, “Menopoz kelime anlamı son adet olup, yaşlılığın başlangıcı değildir. Kadın yaşamının yüzde 30’unu menopoz ve sonrasında geçirir. Kadınlar bu dönemde adet kanamaları olmaz ve doğurganlık fonksiyonlarını yitirirler. Cinsel fonksiyonlarında ve bedenlerinde değişiklik yoktur. Birçok kadının menopozda cinsellikten soğuması psikolojik faktörlerden kaynaklanır. Çünkü kadınlar menopozda cinsel çekiciliklerinin kalmadığını, yaşlandıklarını düşünür ve cinsellikten soğur, uzaklaşır. Oysaki cinsel fonksiyonlarda en önemli yer beyindir” dedi.
Kadın isterse cinsel hayatında menopoz döneminde değişiklik olmayacağını kaydeden Alay, “Bu dönem ayrıca korunmanın gerekmediği daha özgür bir cinsel hayatın başlangıcıdır. Menopoz fizyolojik bir olaydır. Nasıl çocukluk, ergenlik ve ardından olgun kadın dönem olduğu gibi, menopozda kadın hayatında yeni bir dönemdir. Kadınlar menopoza sadece adet ve üreme fonksiyonlarının bitişi olarak bakmalıdır. Yani yaşlılık değil. Çözümü olan birtakım hormonal değişiklikleri menopoz döneminde görürüz. Kadın bedeninde cinsel isteği arttıran hormon testesterondur. Testesteron düzeyindeki azalma cinsel isteksizlik, uyarılmada, genital duyarlılık ve orgazmda azalmaya yol açabilir” diye konuştu.
Alay, “İlerleyen yıllar ile birlikte özellikle hormon tedavisi almayan kadınlarda ciltte oluşan kuruma vajina epitelinde de olabilir. Ve sık aralıklarla ilişkiye girmeyen kadınlarda daha çok olan vajinada kuruma ve vajinal ıslaklılğın kaybının nedeni östrojen düzeyinin azalmasıdır. Islaklığın yeterince olmaması ilişkide kanamaya, ağrılı ilişkiye neden olur. Ağrılı ilişki kadını cinsellikten soğutur, uzaklaştırır. Bu durumu engellemek için bazı kadınlarda ilaç tedavisi gerekebilir” ifadelerini kullandı.
Tedavide kullanılan lokal kremler oldukça etkili olup iyileşme sürecinin kısa olduğunu belirten Alay, “Ayrıca vajinal ıslanmada ve kayganlaşmasında önemli bir etken olan ön sevişmenin uzatılması yararlıdır. Kadınlar menopoz ve sonrasındaki dönemde duygusal açıdan çok hassas olmaları sebebi ile ilgi ve sevgiye ihtiyaç duyarlar. Çoğunlukla eşleri ile zaman geçirmek, sevildiklerini hissetmek isterler. Yani menopoz kadının ve partnerinin beraber yaşamaları gereken bir süreçtir. Sağlıklı bir cinsel hayat için eşlerin birbirine açık olması, her sorunu konuşabilmesi ve beraber vakit geçirmesi önemlidir. Menopozdaki kadına cinsel hayatının bitmediğini anlatmak, arada gerekli sorunlarda tedavi vermek oldukça etkilidir. Menopozda önemli bir sorun kronik hastalıkların artış göstermesidir. Cinsellik fiziksel tam iyilik olması durumunda çiftlere mutluluk verdiği ve devamlı olacağı için kronik hastalıkların tedavisi önemlidir. Menopoz dönemi ve sonrasında her kadın jinekoloğu ile bu dönemi huzurla ve rahat geçirebilir. Bazen yoğun endişe ve kaygının olduğu, kadının özgüveninin azaldığı durumlarda psikiyatri kliniğindende yardım alınabilir. Ek fiziksel hastalıkları olan kadınlardada dahili branşlarca kronik hastalıkların tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Cinsel isteksizlik durumunda gerekli hormonal tedavi kadının hayatını düzene sokacaktır. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda eşli cinsel terapi de faydalıdır” dedi.
Kadının yaşam döngüsünde menopoz ve sonrası olması gereken fizyolojik bir süreç olduğuna dikkat çeken Alay, “Yani menopoz bir hastalık değildir. Nasıl ki küçük kız çocuğu ilk adet gördüğünde ergenliğin sıkıntılarını yaşar ve sevildiğini hissetmek ister. İşte menopozda da her kadın ilgiye, sevgiye ve sorunlarına çözüm olacak tıbbi yardıma ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT