Cumhuriyet gazetesini ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Darbe fırsatçılığı yapıp, toplumun aydın kesimlerini, düşünenleri susturmak, medya üzerinde baskı kurmak gibi bir olay ile karşı karşıya kaldık" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilciliğini ziyaret etti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve çalışanlar karşıladı. Görüşmenin basın açıklaması yapan Kılıçdaroğlu 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişiminin ardından bütün siyasi partilerin darbeye karşı ortak tavır sergilediğini belirtti.

"Bu bizim tarihimizde bir ilkti" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunu genişletmemiz gerekirken, bu algıyı güçlendirmemiz gerekirken bir karşı darbe olayı ile karşı karşıya kaldık. Darbe fırsatçılığı yapıp, toplumun aydın kesimlerini, düşünenleri susturmak, medya üzerinde baskı kurmak gibi bir olay ile karşı karşıya kaldık. Parlamentodan alınan yetkiler ile KHK çıkararak bir anlamda Anayasal düzen değiştirilmek istendi. Eğer Türkiye bugün bu koşullar ile karşı karşıya ise bunun sorumluluklarından birisi de Anayasa Mahkemesine aittir" diye konuştu.

"Demokrasiye ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmak zorundayız"

Cumhuriyet gazetesinin Türkiye’nin önemli gazetelerinden biri olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Gazetenin tarihine baktığımız zaman her darbe sonrası en ağır bedeli ödeyen gazetedir. Sadece gazetenin kendisi değil, yazarları da bedel ödemiştir. Uğur Mumcu gibi, Ahmet Taner Kışlalı gibi hayatını feda ederek bir bedelle karşı karşıya kalmıştır Cumhuriyet gazetesi. Demokrasiye ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Bunun ön koşulu da Cumhuriyete sahip çıkmaktan geçiyor. Hep beraber Cumhuriyete ve Cumhuriyet gazetesine sahip çıkmak zorundayız. Cumhuriyet gazetesi, Cumhuriyet ile yaşıt olan bir gazetedir. Bütün gazetecilere sesleniyorum: Eğer medya üzerindeki baskılara ortak direnç gösterebilirsek, o zaman Türkiye’de demokrasiyi de ortak savunmuş konuma geliriz. Cumhuriyet gazetesine baskı yapıldı diye ses çıkartmayalım, bir başka gazeteye baskı yapıldı diye ses çıkartmayalım denirse bir gün sıra o gazeteye de gelir. Bu tehlikeye onların dikkatini çekmek istiyorum. Ben CHP Genel Başkanı olarak demokrasiyi, özgürlüklerini, medya özgürlüklerini savundum. Hapisteki gazetecilerin hapiste olmamaları gerektiğini söyledim ve onları savundum, savunmaya da devam edeceğim. Hep birlikte demokrasiyi savunmak hepimizin ortak görevidir. Bunu yaptığımız zaman ülkemize karşı görevimizi yerine getirmiş oluruz" ifadelerini kullandı.