Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu yargılanan Yetgin, dönemin Tugay Komutan Yardımcısı eski Albay Murat Macun ve dönemin Topçu Tabur Komutanı eski Yarbay Ferhat Akgün'ün yanı sıra eski Albay Ekrem Bahşi, eski Yarbay Süleyman Türker, Yarbay Gürhan Yener'in de bulunduğu 18 eski askeri personel ile 8 tutuksuz sanık hazır bulundu.

Kars Adliyesi'nde daha önce konferans salonu olarak kullanılan 150 kişilik salonda görülen duruşmada sanık avukatları da hazır bulundu.

Sanıkların kimlik tespitiyle devam eden duruşma sebebiyle güvenlik güçlerince adliye çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.

Haberin uzantısı...

İddianameden

Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karıştıkları iddia edilen dönemin Sarıkamış 9. Komando Tugay Komutanı olan eski Tuğgeneral Murat Yetgin, dönemin Sarıkamış 9. Komando Tugay Komutanı eski Tuğgeneral Murat Yetgin, dönemin Tugay Komutan Yardımcısı eski Albay Murat Macun ve dönemin Topçu Tabur Komutanı eski Yarbay Ferhat Akgün'ün yanı sıra eski Albay Ekrem Bahşi, eski Yarbay Süleyman Türker, Yarbay Gürhan Yener'in de yer aldığı eski askeri personelden oluşan 18'i tutuklu 26 kişi "sanık" sıfatıyla yer alıyor.

"Örgütün ortaya çıkışı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanması ile darbe girişimi sırasında yaşananlar hakkında bilgi verilen iddianamede, FETÖ'nün cebir, şiddet ve diğer hukuk dışı yöntemleri kullanarak devlet otoritesini baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi, alternatif otorite ortaya çıkarmayı ve devlet otoritesini ele geçirmeyi hedefleyen silahlı terör örgütü olduğu anlatılıyor.

FETÖ'nün, antidemokratik, hukuk ve ahlak dışı birçok yöntemi kullanarak tabanındaki insanların dini duygularını istismar edip devletin kurum ve kuruluşlarında yıllarca kadrolaşmaya çalıştığı bildirilen iddianamede, örgütün özellikle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde örgütlenerek "güvenlik bürokrasisi" ve "istihbarat" alanında ağ oluşturduğu vurgulanıyor.

İddianamede, 15 Temmuz gecesi Sarıkamış ilçesindeki 9.Komando Tugay Komutanlığına bağlı birçok rütbeli askerin tam teçhizatlı olarak zırhlı ya da zırhsız askeri araçlarla ilçe merkezine inerek ilçenin önemli noktalarını zapt ettiği, bazı kamu görevlilerini silah gücüyle rehin aldığı, İlçe Emniyet Müdürlüğünü işgal ettiği ve birçok kamu kurumunun etrafını çevirdiği aktarılıyor.

Tugay komutanı ve subay rütbesindeki birden çok askerin ilçe meydanında toplanan halka alenen sıkıyönetim ilan edildiğini belirterek, sokağa çıkma yasağını bildirdiği anlatılan iddianamede, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı meydanlara davet ederek bu girişime karşı konulmasını istemesiyle ilçede yüzlere insan sokağa inip kahramanca direnerek TSK içindeki FETÖ/PDY mensuplarının hain girişiminin başarıya ulaşmasını engellemiştir." ifadesi kullanıldı.

İddianamede, darbe girişiminin başarılı olması halinde örgütün sözde sıkıyönetim atama listesinde sözde "KKK Kurmay Başkanı" olarak atamayı planladığı eski Tuğgeneral Yetgin'in de bulunduğu örgütün "SarıkamışAna Komuta Kademesi"ni oluşturan 18'i tutuklu 26 sanığın, "Anayasa'yı ihlal", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "terör örgütü üyesi olma" suçundan da 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor."

Haberin uzantısı...

SANIKLAR SAVUNMA YAPTI

Duruşmada, tutuklu sanıklardan 10'u savunma yaptı.

Tutuklu sanıklardan eski 1. Tabur Komutanı Yarbay Gürhan Yener, savunmasında 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Tugay Nöbetçi Amiri olduğunu askeri gazinoda komutanların yanında olduğunu belirtti.

Harekat Merkezinden çağrıldığını ve alarm verilmesi üzerine toplantıya gittiğini anlatan Yener, "Toplantı salonunda komutanlar vardı, herkes oraya geldi. Muhabere Merkezi Amiri geldi, elinde kağıtlar vardı Tuğgeneral Murat Yetgin'e verdi. Tuğgeneral Murat Yetgin kağıdı masaya koydu gözümün ucuyla baktım sıkıyönetim yazısını gördüm. Genelkurmay'dan sıkıyönetim konulu bir emir geldiğini ve sıkıyönetim kararının alındığını söyledi. Bunun için de bizleri görevlendirerek kamu kurum ve kuruluşlar ile kışlanın emniyetinin alınması emrini verdi." dedi.

Yener, terör saldırısı ihtimalleri üzerinde durduklarını ve buna karşın tedbir aldıklarını öne sürerek, "Yüzbaşı Mustafa ile şehir merkezine indik görevlendirmeler yapıldı. Personele, 'arkadaşlar her yerden ateş gelebilir, açıkta bulunmayacaksınız dürbünlerle çevreyi inceleyeceksiniz' dedim. Daha sonra Tugay Komutanı geldi 'biz hazırız' dedim. Beraberindekilerle İlçe Emniyet Müdürlüğüne gittik. Emniyet Müdürü 'hoş geldiniz, hayırdır' dedi. Yüksek terör tehditi olduğunu söyledim. Kamu binalarını ve şehri koruyacağımızı söyledik. Tabur Komutanımız daha sonra emniyetten ayrıldı benim de kalmamı söyledi." ifadesini kullandı.

"Kendimi kandırılmış, aldatılmış hissettim"

Darbe girişiminin olduğunu öğrendikten sonra herhangi bir eylemde bulunmadığını iddia eden Yener, şunları kaydetti: 

"İlçe Emniyet Müdürü komutan gidince bana yerini gösterdi ben de yerine oturdum. İlçede bir kız kaçırma mevzunu olduğunu ve göreve personellerin gönderileceğinden bahsediyordu. Bana sordu ben de onların işinden anlamadığımı söyledim. Daha sonra askerlerle birlikte hakim ve savcılar emniyete geldi. Bu sırada televizyona baktım Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasını dinledim. Eylemin hukuksuz olduğunu ve kimsenin buna uymamasını gerektiği şeklinde konuşma yaptığını duydum. Telsizden de askerler ile halkın münakaşa yaşadığını duydum. Meydana giderek halkı sakinleştirmeye çalıştım. Kendimi kandırılmış, aldatılmış hissettim. Sivil bir araç geldi, sürücüsü araçtan inerek askerin gırtlağına sarıldı. Habercimin silahını alarak havaya ateş ettim, silahı tekrar geri teslim ettim. Meydana döndüm askerlerimi toplayarak geri döndüm. Kışlaya gittik vatandaşlar bir süre tepki göstererek geri gittiler. Biz kötü bir oyuna geldik. Biz sizin adaletinize güveniyoruz."

Duruşma yarına ertelendi.