İYİ Parti Milletvekili Ayyüce Türkeş’in, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Kürtçe ile ilgili sarf ettiği sözler tepki çekti. 

Türkeş’in, “Kürt dediğimiz insanlarımızın ayrı konuştukları dil, üç dilden 8 bin 200 kelimeden oluşmaktadır” ifadeleri, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçlamasıyla suç duyurusuna konu oldu. 

Dilekçede, Kürtçenin bu şekilde nitelendirilmesinin ırkçı ve kutuplaştırıcı olduğu vurgulandı. 

TÜRKEŞ’İN KONUŞMASINDAKİ İDDİALAR BİLİMSEL VERİLERLE ÇELİŞİYOR

Ayyüce Türkeş, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet devrinden sonra yöneticilerimiz kültürümüzü millileştirmek için yabancı tesirlerden arındırmak amacıyla birçok tedbire başvurmuştur. Bugün doğu ve güneydoğuda ‘Kürt’ dediğimiz kardeşlerimizin ayrı konuştukları dil, bilim adamlarının araştırmalarına göre üç dilden oluşan 8 bin 200 kelimelik bir diyalekttir” ifadelerini kullanmıştı. Ancak bu iddialar, Kürtçenin dünya dilleri arasındaki yeri ve zenginliği ile çelişiyor.

KÜRTÇENİN DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ VE ZENGİNLİĞİ

PolitiKARS’ın derlediği bilgilere göre; Avukat Bişar Abdi Alinak tarafından yapılan suç duyurusunda, Kürtçenin bilimsel verilere göre 168 dil arasında 918 bin 123 kelime haznesiyle dünya sıralamasında sekizinci sırada yer aldığı belirtildi.

Kürtçenin Hint-Avrupa dil ailesine mensup olduğu ve 55-60 milyon insan tarafından konuşulduğu ifade edilen dilekçede, Türkeş’in açıklamalarının bir dili ve bir halkı yok saydığı vurgulandı.

DİLEKÇEDE TARİHİ ASİMİLASYON POLİTİKALARINA GÖNDERME

Dilekçede, Türkeş’in açıklamalarının “üstenci ve yok sayıcı” bir bakış açısını yansıttığı belirtilerek, “Bu tür bağnaz düşünceler, tarihimizde eşi benzeri görülmemiş katliamlara ve asimilasyon politikalarına zemin hazırlamıştır. Bugün benzer söylemlerin TBMM çatısı altında dile getirilmesi kabul edilemez” denildi.

Ayrıca, Kürtçenin kelime kapasitesinin 8 bin 200 kelime olarak nitelendirilmesinin, bir dili ve bir halkı tanımamak anlamına geldiği ifade edildi.

SUÇ DUYURUSUNUN DETAYLARI

Suç duyurusunda, Türkeş’in açıklamalarının “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu oluşturduğu belirtilerek, “60 milyona yakın insanın konuştuğu bir dilin bu şekilde küçümsenmesi, kabul edilemez bir ırkçılık örneğidir” ifadelerine yer verildi. Dilekçede, Türkeş’in sözlerinin toplumsal barışı zedeleyici nitelikte olduğu da vurgulandı.

TARTIŞMALAR SÜRÜYOR

Ayyüce Türkeş’in açıklamaları, hem siyasi çevrelerde hem de toplumun farklı kesimlerinde tartışma yaratmaya devam ediyor.

Kürtçenin tarihsel ve kültürel zenginliğinin göz ardı edilmesi, dil ve kimlik politikalarına dair yeniden bir tartışma başlattı.

Suç duyurusunun ardından, Türkeş’in açıklamalarının hukuki süreçte nasıl değerlendirileceği merak konusu oldu.