2006’nın son günlerinde Saddam’ın idam edilişi ile değişen konsept süreç yeni çelişkiler ve çözümler ile 2007 yılında yoğunluk kazandı.

2007 çözülmelerin ve dağılmaların yaşanacağı bir yıl olacağı kadar, yeni birlik ve ittifakların olduğu bir dönem olacaktır. Irak merkezi örgütlenmesi ve Irak kaynaklarına yönelik aç gözlü işgal kuvvetler; kurtarılmış alan “bataklığı” genişletme gayreti içindedirler.

Saddam ..

Ortadoğu tarihinin bir dönemine damgasını vuran Saddam; yaşadıkları, yaşattıkları, yaptıkları ve mirası ile tartışılacaktır.

Saddam, iktidar mücadelesini kan ve göz yaşı üzerine kurduğu gibi, korkunun da hakim gücüydü. Yirmi beş yıla yakın iktidarında katliamlar ile anılan ismi hafızalardan zor silinecek gibi.İdam ediliş şekli ve idama katılanların yapıları, ABD karşıtı direnişin ve Irak özelindeki etnik ve mezhepsel kopuşları derinleştirmiştir. Kahramansız ve öndersiz kalan Arap ulusu, yeni bir önderlik yaratana kadar Saddam kişiliğinde direniş göstereceklerini belli etmektedirler.

ABD ve Bush Yönetimi ..

Bush ve ekibinin yaratmak istediği; Basra’dan Hazar’a ve Akdeniz’den Çin Seddi Sınırına kadar yayılan, Ortadoğu ve Orta Asya enerji koridorunu kontrol ve paylaşım mücadelesidir.

Tek güç ve ilah ABD, BOP stratejisini kan ile şekillendirmektedir. 11 Eylül ile değişen ve yaratılan yeni modelin etkin olabilmesi için, var gücü ile kazanmak zorunda olan bir siyasetin çıkmazı içindedir. Ölümlerin ve katliamların kanıksanması için yoğun ve etkili bir psikolojik baskı yöntemi ile kamuoyları resmen uyutulmaktadır.

Dünyanın petrol kartellerinin iktidarı olduğu her şekilde ayyuka çıkan Bush yönetimi, Afganistan ve Irak petrollerinin 30 ile 50 yıllık paylaşımı için son hamleleri yapmak üzeredirler. Irak’ın fiili bölünmesi , merkezi hükümetin dayanabilme yeteneği geleceğin en önemli sorunlarındadır.

Bölünmüş Irak ..

Petrol, adı Irak ile birlikte anılmaktan bir türlü vazgeçilmez zenginlik…

Şu an parçalanmanın ve bölünmenin önündeki tek engel olan PETROL, nereye kadar yapıştırıcı ve birleştirici olacağı kesin değildir.

Öngörülerden bir tanesi gelir kaynaklarının nasıl paylaşılacağıdır. Ki eğer Irak petrolleri, Irak içinde bölüşülecekse ve hakça olacaksa Irak’ta çözülmelerin olmayacağı, siyasi ve etkin bir yönetimle toparlanmanın yaşanacağıdır.

Ancak, Amerikan ve İngiliz petrol şirketlerinin aslan payını kapma mücadeleleri bu çözülmeyi tetikleyecek gibi gözükmesi daha olabilir olasılıklar arasındadır.

Kuzeyde ki Kürtlerin pozisyonu ve tavırları Irak’ın geleceği gibi duruyor karşımızda.

ABD ve İsrail’in stratejik ortağı haline gelen ve devletleşme yolundaki tüm kurumlarını inşaa eden Irak Kürtleri, askeri yapılarının etkin ve dinamikliğini Bağdat’a taşıyarak; Irak siyasetinde olmazsa olmaz bir noktaya gelmişlerdir. Artık kuzeyi kontrol eden Peşmerge yapısı aynı zamanda Bağdat’ta ki etkinliği de ele almıştır.

İran’cı Şii model iflas edecek yapıdadır. Saddam ve Saddam karşıtlığı üzerine siyaset yapan Şii’ler, ellerli ile astıkları Saddam’ın idam faturasını kendilerine kestirmişlerdir.

Mukteda Sadr tarzı yapılanma, Amerikanın işine gelmiştir. Bir yandan Irak’ta yönetime dahil edip, Saddam’ı infaz ettirmiş, diğer taraftan İran ile ilişkilerinden ötürü tasfiyenin an meselesi olduğu açıktır. Ulusalcı olmayan bu yapıların gün be gün sadece Irak’ı terörize ettikleri ve bununda işgalcilerin işine yaradığı kesindir.

Kerkük ..

Misak-ı Milli, Anadolu coğrafyasını temel alan, özellikle Türklerin ve Kürtlerin yaşadıkları bölgelerin “Ulusal Kurtuluş Mücadelesi” alanı olarak belirlenmesi ve ona göre örgütlenmesidir..

Resmi tez sadece Türklerin yaşadıkları ve Osmanlı askerinin bulunduğu alanlar üzerine sığ ve gerçekçi olmayan bir şekildedir.

Yunanistan ve Bulgaristan Trakya’sından Batum’a kadar, güneyde Musul ve Kerkük bu yeminin dışındaki sınırlardır.

Bu yemin kardeşlik ve ulusal kurtuluş mücadelesini iki halkın yapacağı temelindedir.

Bunlar Kürtler ve Türklerdir.  

Bu iki kardeş halk, yeni bir “Ulusal Yemin” yapmak zorundadırlar. Ankara bu iradede gücünü göstermelidir. Sığ ve milliyetçi tepkisinden farklı çözümler konusunda, atik olmak zorundadır.

Bugün Irak’taki halklar, Irak’lı olamamışlardır. Bu kangren etnik ve mezhepsel çözülmeleri tetiklemiştir. Kerkük ve çevresinde Kürtler, Araplar ve Türkmenler yerleşik haldedir. Kerkük statüsü konusunda yakın gelecekte referanduma gidecek. Etkili sonuç Kerkük’ün Kuzeydeki Kürtlere bağlanacağı yönündedir.

Kıyamet bu noktada kopmaktadır.

Yeni bir Kıbrıs hayali peşindeki bazı siyasetçiler Kerkük’e müdahaleyi tartışmaktadırlar. Reel olmayan ve Türkiye’nin içine bomba koyma etkisi yaratacak bu senaryo tehlikeli ve anlamsızdır.

22.01.2007