İmamoğlu'ndan 'Kanal İstanbul Planları'na İtiraz
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul Çevre Düzeni ve İmar Planlarına itiraz dilekçesini sunmak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne giderek itiraz dilekçesi verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul Çevre Düzeni ve İmar Planlarına itiraz dilekçesini sunmak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne giderek itiraz dilekçesi verdi.
Daha önce 100 binlik planlamaya itiraz eden İmamoğlu'nun bu kez verdiği dilekçe 5 binlik ve binlik imar planlarına itirazı kapsıyor.
İBB Başkanı itiraz dilekçesini sunarken aynı zamanda itirazın gerekçelerini de sıraladı. Ekonominin kötü gidişatı ve salgın koşullarında alelacele planlama sürecinin askıya çıkarıldığını belirten İmamoğlu, Kanal İstanbul'un maliyetinin küçük bir bölümü ile dahi deprem ve kentsel dönüşüme yönelik adımlar atılabilebileceğini söyledi.
İBB Başkanı İmamoğlu'nun .Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde konuya dair söyledikleri şu şekilde:
"Ne yazık ki İstanbul için en büyük tehditlerden biri olduğunu bilimsel olarak bildiğimiz Kanal İstanbul'la ilgili sürecin böyle alelacele apar topar 5 binlik etkinlik süreçlerini bu seviyeye getirip, ilana asmak İstanbul'a çok büyük bir ihanetin parçasıdır. Bu manada bu girişimi başlatıyoruz. Daha önce 100 binlik planları itiraz ettiğimiz gibi bugün hem onu yeniliyor, hem de binlik ve 5 binlik planlara dair itirazımızı veriyoruz. Bundan sonra hukuksal süreçleri de takip edeceğiz. Bu benim kişisel başvurum, kurumsal başvurularınız da olacak."
'PROJENİN ÇOK KÜÇÜK BÖLÜMÜ İLE DEPREM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM MESELESİ ÇÖZÜLÜR'
"Bunun tarif edilir bir tarafı yok. Bugün; Türkiye'nin ekonomisinde, dünyanın pandemi ile olan mücadelesinde önce sağlık dediğimiz, otellerde neredeyse yüzde 6'lık doluluk olan bir dönemde, işsizliğin sayısını ölçemediğiniz, yüzbinlerce işsizin bu süreçte eklneceği düşürülen böylesi kötü dönemde, yatırımın maliyetinin bile belli olmadığı 100 milyar liralık bir yatırımla, doğayı İstanbul'un her yanını alabora eden bir proje ile karşı karşıyayız. Maliyeti bile belli olmayan bu yatırımın belki de küçük bir bölümü ile İstanbul'daki depremin ve kentsel dönüşümün çözümlerini gerçekleştirme imkanı varken, böyle bir inat ve ısrarla süreç yönetmek gerçekten çok üzücü."
'İÇİ İHANET DOLU BİR SÜREÇ'
"İşin daha kötüsü burada, şu ülkeden bu ülkeden birileri zengin olsun diye de planlama yapılıyor. Bu kadar da aleni yapılıyor Bunlar ne kadar zeki insanlarmış ki 8 sene önce tarım alanlarından yerleri almışlar. Şimdi o yerler iş merkezi, konut ve turizm alanı olacak. Buradaki arazi hareketlerinin kimlerin üzerine olduğu belli. Bu kadar aşikar ekonomik, sosyal, milli duygular üzerinden, şehircilik üzerinden içi ihanet dolu bir süreç. Onun için ben toplumun bu konuda duyarlı olacağını, uyanık olacağını biliyoruz. toplumun buna çok karşı olduğunu da biliyoruz. Bu siyasi bir mesele değildir. Milli bir meseledir. Bu İstanbul'un kurtulma mücadelesidir. Ben bu yönüyle bakıyorum. Allah, İstanbul'u akla ve bilime inanmayanların şerrinden korusun."
HABERE YORUM KAT