Evren ve NETEKİM Çözüm
Kahreden unutkanlığımız !
Darbeci Kenan Evren, henüz elindeki kanlar kurumadan yeni nutuklar atıyor..
Netekim!
Sam Amca’nın küçük yaramaz çocuğu “Evren ve Tayfası”, 12 Eylül 80’de sözüm ona huzur ve güven için darbe yaptığında, ülkede dönülmez bir tahribat yarattı.
Kahreden unutkanlığımız !
Yeni nesil, özellikle 80 sonrası kuşak bu acıları bilmiyor ve etkilerinden kurtulmuş ta değil.
Netekim! Sevgili Vatandaşlarım.. diyerek başlardı her sözüne.. Canımın cananı “Marmaris Emeklisi”, sevgili Evren Paşa; gazelden okumaya devam ederken, tüm medya bulunmaz bir malzemeyi istediğince işlemeye başladı. Genel kaygı “Bölücü ve Kürtçü Evren” saptamasında düğümleniyor.
Kahreden unutkanlığımız !
Sizce Paşa Kürtçü Olabilir mi ?
Asla !
Marmaris Emeklisinin söyleminin altında yatan gerçeklik, kişiliğinden ve dünya görüşünden kaynaklı duygularının dışa vurumudur.
Emekli Paşa, öğretici ve yol gösterici olabilmek adına; 25 yıl öncesinin darbe mantığının ürünü olan bir modeli Türkiye’ye giydirmeye çalışıyor.
Sıkıyönetim ve OHAL modelinin daha iyi işleyebilmesi için, geliştirmeye çalıştığı “Eyaletler ve Süper Valiler” modülü o gün uygulanmadıysa bu hem şans hem de talihsizliktir.
Gündemi saptırma konusunda yetenekli olanlar; Paşanın 82 Anayasasını “Kutsal Kitap” gibi görüp ve onun değişmezliğini dile getirenler değil mi? “Paşam Kurbanın Olum” diyenler değimli?
Kahreden unutkanlığımız !
Sizce Paşa Yargılanabilir mi ?
Asla !
Peki Yargılanmalı mı?
Evet ! Fakat Nasıl ?
Kutsal Kitap (82 Anayasası) tarafından koruma altındaki Kenan Evren ile birlikte bir dönemin sorgulanıp yargılanma fırsatı mümkündür? 12 Eylül rejimini ve tahribatlarını sorgulama yürekliliği, aynı zamanda geçmiş ile yüzleşme cesaretidir. Bu yürekli duruş Türkiye’ye giydirilen 82 Anayasası gömleğini yırtmak demektir.
Demokratik bir ülkede yaşama ve kardeşlik arzusu, her tür gericiliği tasfiye edecek güce sahip olmalı. Namussuzların ve katillerin cesareti kadar yürekli olmak şarttır.
Türkiye’nin dinamikleri ve özellikle Türk Siyasetçilerinin kendi içinde tartışma cesareti gösterdikleri “Kürt Sorunu” çözülecek gibi görünüyor.
Asıl sorgulanması gereken şey çözümü kimin lütuf olarak önümüze sunacağı mı? yoksa bizim kendi sorunumuz diyerek çözüm üretmemiz mi? İkinci yol bizi güçlü kılacak yoldur.
Sorunlarımızı halının altına itmektense tartışmak; değişimi de olumlu etkiler. Bu sebeple Evren ve Tayfasının söylediklerinden öte, mirasını sorgulamak yerinde bir karar olur. Silindir Şoförü gibi Türkiye halkı üzerinden geçen Evren affedilmemeli. Onu affetmek bu ülkeye ihanettir.
……..
Kahreden unutkanlığımız !
Bunları da unutacağız.
Unutmak istemiyorum aslında! Bu ülkeye olan sevgimden ve duygusal bağımdan unutmak istemiyorum.
Unutursam uyarın.
Daha dün değimliydi, Diyarbakır, Metris, Maraş, Çorum.
Uyaralım birbirimizi.
Daha dün değimliydi, işkence altında dar ağacına giden gencecik bedenler,sürgün edilenler. Hrant Dink’in katliamı dün değimliydi, ne çabuk unutuldu,
Kahreden unutkanlığımız !
Bunları da unutacağız.
Unutmak istemiyorum aslında!
05.03.2007
YAZIYA YORUM KAT