Sağlık Bakanlığı, Kars Aile Mahkemesi’nin topuk kanı alma uygulaması ile ilgili verdiği kararın kesin hüküm niteliğinde olmadığını açıkladı. 

Bu açıklamanın, bebeklerin sağlık takibinin devam edeceği yönündeki endişeleri ve halk sağlığı konusunda kaygıları gidermek amacıyla yapıldığı kaydedildi. 

Kars İl Sağlık Müdürlüğü'nün bebeklerinden topuk kanı kaldırmayan aileye yönelik "çocuğun sağlık tedbirlerinin alınması" için başvurusunu, Kars Aile Mahkemesi'nin reddetmesinin ardından Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nden açıklama geldi. 

KARS AİLE MAHKEMESİ'NİN KARARI KESİN HÜKÜM NİTELİĞİNDE DEĞİL

Sağlık Bakanlığı, Kars Aile Mahkemesi’nin bebeklerde topuk kanı alınması uygulaması hakkındaki kararının kesin hüküm niteliği taşımadığını ve Yenidoğan Tarama Programı’nın sürdürüleceğini açıkladı. 

YEŞİL IŞIK: YENİDOĞAN TARAMA PROGRAMI DEVAM EDİYOR

PolitiKARS’ın ajanslardan derlediği bilgilere göre; Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Yenidoğan Tarama Programı dahilinde bebeklerin hastalıklarının erken teşhis edilmesi için uygulanan topuk kanı alım işleminin süreceğini belirtti. 

Kars İl Sağlık Müdürlüğü'nün, topuk kanı almayan aile hakkında başlattığı süreçte mahkeme tarafından verilen kararın, kesin hüküm niteliği taşımadığı vurgulandı.

İSTİNAF SÜRECİ BAŞLATILDI

Kars Aile Mahkemesi’nin yaptığı başvurunun reddi üzerine Sağlık Bakanlığı, bu karara itiraz etmek için istinaf sürecini başlatma kararı aldı. 

Bakanlık, “T.C. Kars Aile Mahkemesi tarafından verilen karar, ilk derece mahkeme kararı olup kesin hüküm niteliğinde değildir. Bu kararın hatalı olduğunu değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

BİLGİLERİMİZ DOĞRUDUR: PROGRAMIN GELECEĞİ GARANTİ ALTINDA

Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, adalet ve doğrudan yana oldukları belirtildi ve “Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir” denildi. 

Bu durum, ailelerin sağlık hizmetlerine erişiminin devam edeceğinin ve bebeklerin sağlıklarının korunmasının öncelikli olduğunun altını çizdi. 

Yerel halk ve uzmanlar, bu açıklamaların, ailelerin sağlık konusundaki belirsizliklerini sona erdirmesi açısından önem taşıdığını belirtiyor.