Dokunulmazlıkların Kaldırılması Süreci ve Sonrası
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının önünü açan yasa değişikliğinin 8 Haziran 2016'da yürürlüğe girdiği günden bugüne toplam HDP'den 13, CHP'den 1 milletvekilinin vekilliği düşürüldü.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının önünü açan yasa değişikliğinin 8 Haziran 2016'da yürürlüğe girdiği günden bugüne toplam HDP'den 13, CHP'den 1 milletvekilinin vekilliği düşürüldü.
Bianet’ten Tansu Pişkin’in özel haberine göre, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'nın Yargıtay tarafından kesinleşen cezalarının Meclis Genel Kurulu'nda okunmasının ardından vekilliklerinin düşürülmesi ve ardından tutuklanmaları 2016'da başlayan dokunulmazlıkların kaldırılması sürecini tekrar gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 Ocak 2016’da HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın “anayasa suçu” işlediğini savunarak “Dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle başlayacak süreç, terörle mücadele açısından ülkemizdeki havayı da olumlu yönde etkileyecektir” demesinin ardından başlayan süreçten bugüne HDP'li 13 vekilin milletvekilliği düşürüldü.
Yine aynı tarihten bugüne eski milletvekilleri de dahil olmak üzere tutuklu vekil sayısı ise sekiz oldu. Bu süreçte CHP'den de Enis Berberoğlu tutuklanan ilk milletvekili oldu. Tutuklu kaldığı süreçte ikinci kez vekil seçilen Berberoğlu, CHP'den milletvekilliği düşürülen ilk isim oldu.
SÜREÇ NASIL İLERLEDİ?
Hendekler, sokağa çıkma yasakları, operasyonlar, sivil ölümleri ve çatışmalar nedeniyle olağanüstü toplanan Demokratik Toplum Kongresi, 27 Aralık 2015'te 14 maddelik bir deklarasyon yayınladı. Deklarasyonda "Demokratik özerk bölgeler" oluşturulması önerilerek, öz yönetim ilanlarının Kürt halkı tarafından benimsendiği belirtildi.
Dönemin HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş'ın bildiriye destek vermesi 2 Ocak 2016'da Suudi Arabistan dönüşünde Erdoğan’a soruldu. Dokunulmazlık lafının geçtiği o ilk anın üzerinden geçen üç ayın sonunda AKP grubu, dokunulmazlıkla ilgili anayasa değişikliği teklifini 7 Nisan’da imzaya açtığını duyurdu.
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 12 Nisan’daki AKP grup toplantısında “Bugün yarın Meclis’e sunacağız” dediği dokunulmazlıkla ilgili anayasa değişikliği teklifi aynı günün akşamında Meclis’e sunuldu.
TEKLİFTE NE VARDI?
Teklif şu önemli düzenlemeleri içeriyordu:
* Yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde fezlekeler mahkemelere gönderilecek ve sadece bu dosyalarda milletvekillerinin yargılamasına imkan tanınacak.
* Dokunulmazlıklar Anayasa ve iç tüzükte öngörülen bir yolla değil Anayasa’ya eklenen geçici maddeyle mevcut usul ve hükümlerin dışında bir yolla kaldırıldığı için milletvekilleri iptal istemi hakkını kullanamayacak.
* Anayasa’nın vekillerin tutuklanamayacağını ifade eden 83’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının 1’inci cümlesi uygulanmayacağı için dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri Meclis kararı olmadan sorgulanabilecek ve tutuklanabilecek.
KILIÇDAROĞLU "'EVET' DİYECEĞİZ" DEDİ
13 Nisan’da CNN Türk’te bir programa konuk olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifine “Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz” dedi ve ekledi:
“Anayasa’ya aykırı, halkı kandırmaya yönelik bir düzenleme geliyor. Dokunulmazlık kalktıktan sonra bizi hapse atacaklarlarsa atsınlar. Gerçek demokrasiyi bu ülkeye getirmek için, gereken tüm bedeli ödemeye hazırız. Ciddi bir karar almalı ve her şeyi göze almalıyız. HDP de ‘Evet’ demeli.”
138 MİLLETVEKİLİ HAKKINDA FEZLEKE VARDI
20 Mayıs 2016’ya geldiğimizde TBMM Genel Kurulu’nda oylama yapıldı. Teklifin birinci maddesi 373, ikinci maddesi 374, tümü ise 376 oyla Meclis'ten geçti. Son oylamada 140 ret, 5 çekimser, 7 geçersiz, 3 boş oy çıktı.
Oylamada 330-367 arasında oy çıkması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan teklifi referanduma götürme yetkisine sahipti. Bu sonuçlarla beraber referandum eşiği de aşılmış oldu.
Böylece hakkında fezleke düzenlenen milletvekilleri için yargı yolunun açılmasında ilk adım atıldı.
Teklifin kabul edildiği dönemde, TBMM’de 27'si AKP, 51'i CHP, 50'si HDP, 9'u MHP üyesi ve CHP'den ihraç edilen Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka olmak üzere toplam 138 milletvekili hakkında fezleke vardı.
138 milletvekili hakkındaki toplam dosya sayısı ise 667 idi. Bunların 46'sı AKP, 192'si CHP, 405'i HDP, 20'si MHP milletvekillerine, 5'i ise Aylin Nazlıaka'ya aitti.
Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dokunulmazlık fezlekelerinin suç niteliklerini 17 Mayıs 2016 tarihli konuşmasında şöyle açıklamıştı:
"Terör suçlarından 216 adet, hakaret suçu 201 adet, yaralama suçu 11 adet, görev suçları 38 adet, sahtecilik suçları 6 adet, tehdit suçu 18 adet, gizliliğin ihlaline ilişkin suçlar toplamı 11 adet, suçu ve suçluyu övmek 55 adet, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek veya aşağılamak 24 adet, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet 119 adet, 298 sayılı Seçim Kanunu'na muhalefet 11 adet, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'na muhalefet 3 adet, iftira 13 adet, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'na muhalefet 1 adet, halkı askerlikten soğutmak 2 adet, mala zarar verme 1 adet."
KILIÇDAROĞLU: HDP DEĞİL CHP HEDEFTİ
HDP’nin yüzde 12,96 oy alarak Meclis’e 79 milletvekili ile girmeye hak kazandığı 7 Haziran 2015’in yıl dönümünde, söz konusu kanun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayını alarak 8 Haziran 2016’da Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi.
24 Haziran’da CHP lideri Habertürk’e verdiği bir röportajda dokunulmazlıklarla ilgili düzenlemeye “Evet” demelerini “Bizim için bir çelişkiydi” sözleriyle yorumladı. Dokunulmazlıklarda HDP’nin değil CHP’nin hedef olduğunu savundu ve “Evet” deme gerekçelerini sıraladı:
“Siyaset yapıyoruz. Eğer bugün Türkiye dokunulmazlıklar konusunda referanduma gitseydi ayrışırdı. Bunun sorumlusu kim olurdu? CHP olurdu. Ayrışmaya zemin hazırlamış olurduk, ret oyu kullandığımızdan. Dokunulmazlıklarda asıl hedef HDP değildi, CHP’ydi. HDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmak isteselerdi getirirlerdi Meclis’e, o gün kaç milletvekili varsa ‘Evet’ oyu kullanılırdı ve dokunulmazlıkları kalkardı. CHP’yi köşeye sıkıştırmak için Anayasa değişikliğini getirdiler. Şimdi yaptıklarından pişmanlar çünkü CHP tuzağa düşmedi.”
4 KASIM: HDP'YE OPERASYON
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarından sonra yaklaşık 4 ay sonra, 4 Kasım 2016’da, HDP’li vekillerin evlerine polis baskınları düzenlendi. Gözaltına alınan dönemin Eş Genel Başkanlarının da aralarında olduğu 12 milletvekilinden dokuzu tutuklandı, üçü adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 7 Kasım’da gözaltına alınan Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan ile birlikte tutuklu vekil sayısı 10’a çıktı.
HDP'nin bugün itibariyle tutuklu eski ve yeni vekilleri: Abdullah Zeydan, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Çağlar Demirel, İdris Baluken, Sebahat Tuncel, Musa Farisoğulları, Leyla Güven.
2017: CHP'DE İLK TUTUKLU VEKİL
CHP için tutuklu vekiller süreci ise 2017'de başladı. 14 Haziran 2017'de, Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan "MİT TIR'ları Haberi" için açılan dava kapsamında CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında 25 yıl hapis ve tutuklama kararı verildi. 24 Haziran 2018'deki seçimlerinde tekrar milletvekili seçilen Berberoğlu, 20 Eylül 2018'de tahliye edildi.
BUGÜN: 3 VEKİL TUTUKLANDI
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, MİT TIR’ları görüntülerini Cumhuriyet Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a ilettiği iddiasıyla yargılandığı davada, "siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı.
HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ise aynı mahkemece ve aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından cezalarının onanmasının ardından vekillikleri düşürülen ve haklarında yakalama kararı çıkarılan isimler tutuklandı. Leyla Güven Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ne, Musa Farisoğulları da Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
HABERE YORUM KAT