Dersim Katliamı'nın Yıl Dönümü
Dersim'de hayatını kaybedenler, katliamın 85'nci yılında Seyit Rıza Meydanı’nda anıldı.
Dersim'de hayatını kaybedenler, katliamın 85'nci yılında Seyit Rıza Meydanı’nda anıldı.
Dersim’de 1937-38 yılları arasında gerçekleştirilen katliamda yaşamını yitirenler, katliamın emrinin alındığı Bakanlar Kurulu tarafından 4 Mayıs 1937’de “Dersim Tenkil Kararları” adıyla çıkarılan kararnamenin yıl dönümünde anıldı.
Dersim Katliamı'nın Yıl Dönümü
PolitiKARS'ın ajanslardan derlediği bilgilere göre; anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP milletvekilleri Kemal Bülbül, Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, Tülay Hatimoğulları, Alican Önlü ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfedarasyonu Kurucu Genel Başkanı Turgut Öker ile platform bileşenleri katıldı.
Anmada, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ile "Ma terteleyê Dersimî xo vîra nêkerd, xo vira nêkemê/Dersim soykırımını unutmadık, unutmayacağız", "Hiçbir şeyi unutmadık, hiçbir şeyi affetmeyeceğiz" pankartları açıldı.
Anmayı düzenleyen sivil toplum örgütü ve siyasi partiler Kürtçe ve Türkçe olarak ortak basın açıklaması yaptı. Türkçe basın açıklamasını Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan okudu.
Doğan, "Bugün 4 Mayıs. 1937 Dersim soykırımının bizim lisanımızda Dersim Tertelesi'nin yıldönümü. Roza Şae, Dersimin kara günüdür" dedi. Doğan şöyle konuştu:
"Cumhuriyet Türkiye'sinin 1925'te oluşturduğu ve tahkim ettiği Şark Islahat Planı'yla ülkede çoğunluğu oluşturan Kürt ve Alevi toplumsallığını ortadan kaldırmak, asimile etmek eğer direnç olursa da katletme planı Koçgiri'den başlayarak Şeyh Sait, Ağrı, Zilan, Sason ve en son Dersim'de uygulandı.
"1937'nin 4 Mayısı'nda Mustafa Kemal Meclis oturumunda, 'Dersim sorunu artık çözülmeli bu çıban kökünden ebediyen sökülüp atılmalıdır' demişti. Çıban dediği şey; inancımız, tarihsel hafızamız, dilimiz, kültürümüz tam anlamıyla Réya Haq inancı ve Kürt kimliğidir. Buradaki rıza toplumsallığı; tekçi zihniyet için tehlike olarak görülüyordu.
"Hakikat şu ki; Trabzon'da kurmayları ile yaptığı toplantıda bizzat Mustafa Kemal tarafından harita üzerinden kendi el yazısıyla planladığı 'Dersim Hareket Planı' Atatürk Müzesinde gururla sergilenmektedir. Dersim katliamının mimarları Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak'tır. Zamanın genelkurmay başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanın bilgisi ve Meclis'in onayıyla gerçekleştirilmiştir.
"1937 soykırımını kabul edip yüzleşerek Dersim halkından özür dileyin. Başta Dersim ismi olmak üzere köy ve mezra isimlerini iade edin. Dersim'in kayıp kızları ve çocukların akıbetini açıklayın. Genelkurmay, TBMM soykırım dönemi arşivlerini açın ve açıklayın. Son olarak; ocaklarımızdan, ziyaretgâhlarımızdan, suyumuzdan, coğrafyamızdan ellerinizi çekin! Hiçbir şeyi unutmadık, hiç bir şeyi affetmedik."
Çetin: Mezar yerlerini açıklayın
Ardından konuşan Dersim Barosu Başkanı Kenan Çetin ise, "Bugün hatırlama günüdür" diyerek taleplerini sıraladı. Meclis'in Dersim ile köy ve mezra isimlerini geri vermesini isteyen Çetin şöyle konuştu:
"4 Mayıs 1937'de ki tenkil harekatı başladı. Harekatın ismi hem 'Terbiye etme' hem 'Uzaklaştırma' idi. 15 Mayıs 1937'de Seyid Rıza ile birlikte oğlu, diğer aşiretler lideri idam cezası ile karşılaştılar. Seyid Rıza'nın yaşı küçültüldü oğlunun büyütüldü. 17 Mayıs 1937'de Mustafa Kemal'in Pertek ilçesine ziyaretidir aynı zamanda. Dünden kalan bri miras vardır. O yüzden Dersimliler idam edilenler ve yargılananların isimleri ve mezar yerleri bilinmiyor. Bunlar açıklanması gerekiyor. Diğer bir hussus ise şudur, iade-i muhakeme istiyoruz. İnsanların hafızası ile dalga geçilmesin."
Sancar: Hafızayı yok etmek mümkün değil
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da şöyle konuştu:
"O yıllarda uygulanan bu katliam ve soykırım bir zihniyetin ürünüydü. Tekçi, tehditçi, imhacı bir sistemin kurulması için peşpeşe katliamlar yapıldı. Asimilasyon politikaları, göç ettirme uygulamaları hayata geçirildi. Dersim de bundan payını çok büyük acılarla aldı. Daha sonra bu kara gün unutturulmak ve üstü örtülmek istendi. Çeşitli gerekçelerle meşrulaştırılmaya da çalışıldı.
"Dersim'e medeniyet götürmek amacıyla bir ıslah planı olarak anlatıldı ve yıllar içinde bunların konuşulması da yasaklandı. Hafızayı yok etmek için her yöntem denendi ama toprağın altında on binlerce kefensiz, mezarsız ölü varken milyonların yüreğinde sınırsız sonsuz bir acı kökleşmişken, bu hafızayı yok etmek mümkün değildir."
HABERE YORUM KAT