
DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan.. Öcalan'ın Çağrısını ve Süreci Anlattı!
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan'ın son çağrısını ve bu sürecin Türkiye'nin geleceği için taşıdığı önemi değerlendirdi.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgütüne 'silah bırak' çağrısını yapmasının ardından siyasetçilerin 'sürece' dair değerlendirmeleri sürüyor.
27 Şubat'ta İmralı'da üçüncü kez yapılan görüşmede ve Öcalan'ın söz konusu tarihi çağrısını duyuranlar arasında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da yer almıştı.
Bakırhan, görüşmeye ve sürece dair T24'ten Cansu Çamlıbel'in sorularını yanıtladı.
İşte Çamlıbel'in röportajından öne çıkanlar...
PolitiKARS'ın derlediği bilgilere göre; DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Abdullah Öcalan'ın son çağrısını ve bu sürecin Türkiye'nin geleceği için taşıdığı önemi değerlendirdi.
Sürecin nereye evrileceği ise henüz net değil diyen Bakırhan, Öcalan'ın kayyumlar, İstanbul Barosu ve yazar-çizerlere yönelik uygulamaları "sabotaj" olarak gördüğünü belirtti.
ÖCALAN'IN ÇAĞRISI VE DEM PARTİ'NİN ROLÜ
Bakırhan, Öcalan'ın CHP'yi bu süreçte Devlet Bahçeli kadar önemsediğini vurguladı.
"Öcalan, CHP'nin sürece dahil olmasını Bahçeli'nin rolü kadar kritik görüyor. Başarısızlık durumunda günah keçisi yine biz olacağız" dedi.
DEM Parti'nin bu süreçte bir "arabuluculuk" misyonu üstlendiğini belirten Bakırhan, "Tarih tekerrür edecek diye bakarsak bu fırsatı heba ederiz" ifadelerini kullandı.
ÖCALAN'IN GÖRÜŞLERİ VE GEÇMİŞE DAİR İMA
Öcalan'ın 27 Şubat'taki görüşmede eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın çözüm çabalarına özel bir atıfta bulunduğunu aktaran Bakırhan, Özal'ın ölümünü "şüpheli" bulduğunu ima ettiğini söyledi.
Öcalan, CHP'nin bu süreçteki rolünü Bahçeli'ninki kadar önemsiyor ve iktidarın anti-demokratik uygulamalarını eleştiriyor. Kayyumlar, İstanbul Barosu'na ve yazar-çizerlere yapılanları "sabotaj" olarak nitelendiriyor.
SÜRECİN KRİTİK NOKTALARI VE SABOTAJ RİSKİ
Bakırhan, sürecin en kritik noktalarından birinin DEM Parti'ye yüklenen misyonun başarılı olup olmayacağı olduğunu belirtti.
"Suriye'deki rejimin karakteri nasıl belli değilse, bu sürecin karakteri de belli değil" diyen Bakırhan, sürecin nereye evrileceğinin henüz net olmadığını ifade etti.
Öcalan'ın, iktidarın uygulamalarını yakından takip ettiğini ve bu süreçte sabotaj riskine dikkat çektiğini söyledi.
CHP'NİN ROLÜ VE DEMOKRATİKLEŞME ÇABALARI
Bakırhan, CHP'nin bu süreçteki tutumunu değerlendirirken, başlangıçta olumlu adımlar atıldığını ancak şu anda bir sessizlik olduğunu belirtti.
"CHP'nin tabanına bu meseleyi anlatma konusunda bir çabası yok" diyen Bakırhan, barış sürecinin partileri aşan bir konu olduğunu vurguladı.
CHP'nin kurduğu "Demokratikleşme Hazırlık Komisyonu"nun önemli olduğunu, ancak mecliste daha etkin bir mekanizma kurulması gerektiğini ifade etti.
SİLAH BIRAKMA SÜRECİ VE PKK'NİN DÖNÜŞÜMÜ
Öcalan'ın çağrısı doğrultusunda PKK'nın silah bırakma sürecine odaklanıldığını belirten Bakırhan, "PKK kendini feshedecek, ancak bu sadece bir fesih değil, demokratik bir dönüşüm olacak" dedi.
Bakırhan, bu süreçte devletin de adımlar atması gerektiğini, aksi takdirde sürecin sekteye uğrayabileceğini söyledi.
"Fesih olacaksa neden yardımcı olunmuyor?" diye soran Bakırhan, çatışmasızlık durumunun sağlanması gerektiğini vurguladı.
ROJAVA VE SURİYE'DEKİ GELİŞMELER
Öcalan'ın "demokratik bir Suriye Cumhuriyeti" önerisini hatırlatan Bakırhan, Suriye'deki rejimin karakterinin henüz belli olmadığını ve bu durumun süreci etkileyebileceğini ifade etti.
"Suriye'deki rejimin karakteri nasıl belli değilse, bu sürecin karakteri de belli değil" diyen Bakırhan, Rojava'ya yapılacak bir ziyaretin de gündemde olduğunu ancak devletin güvenlik garantisi vermesi gerektiğini söyledi.
DEVLET BAHÇELİ'NİN ROLÜ VE SÜRECE KATKISI
Bakırhan, Devlet Bahçeli'nin bu süreçteki rolünü değerlendirirken, Bahçeli'nin geçmişteki söylemlerine rağmen değişim gösterdiğini belirtti.
"Bahçeli'nin dönüşümü, bu meselenin kendisi kadar önemlidir" diyen Bakırhan, Bahçeli'nin sürece katkısının kritik olduğunu ifade etti.
Bahçeli'nin son açıklamalarını da değerlendiren Bakırhan, "Ateşkes, eylemsizlik ya da çatışmasızlık ne derseniz deyin; bu yaklaşım sürecin daha sağlıklı ilerlemesine katkı sağlayacaktır" dedi.
TARİHİ BİR FIRSAT
Bakırhan, bu sürecin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu vurguladı.
"Yüz yıldır kanayan bir yaranın artık açılmamak üzere kapatılmasına yoğunlaşmalıyız" diyen Bakırhan, tüm tarafların samimiyetle hareket etmesi gerektiğini belirtti.
DEM Parti'nin bu süreçte arabulucu rolünü sürdüreceğini ve provokasyonlara karşı dikkatli olacağını ifade etti.
Bu sürecin başarıya ulaşması, Türkiye'nin demokratikleşmesi ve barışın tesis edilmesi için tüm tarafların üzerine düşeni yapması gerekiyor.
HABERE YORUM KAT