Belediyelere kayyım atanmasının yolunu açan OHAL kararnamesinin üzerinden 3 ay geçti.

Kararname yayınlandıktan hemen sonra başlayan operasyonlar, gözaltı ve tutuklamalar sonrası arka arkaya kayyım atamaları geldi. Geçen zamanda DBP’li 11 il belediyesinin 9’una kayyım atandı. Geriye sadece Ağrı ve Iğdır belediyeleri kaldı.

Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık, 3 dönem milletvekilliği yapmış, Ankara siyasetinin yakından tanıdığı bir isim. Son yerel seçimlerde belediye başkanlığı koltuğuna oturan Sakık, süreci endişeyle izliyor. Ama bu endişenin nedeni bir gözaltı-tutuklama olasılığı değil.

Nergis Demirkaya'nın gazeteduvar'da yer alan haberine göre, Kardeşinin cenazesine katılmak için gittiği yurt dışından daha yeni döndüğünün altını çizen Sakık’ın endişesi, bu sürecin sorunu daha da kangrenleştirecek olması:

“Şimdi Ağrı’da halka belediye çalışmalarındaki memnuniyet sorulsa yüzde 80-90 olumlu çıkar. Ama diğer yandan çalışanların ücretini ödeyemeyen yolsuzluğa batmış belediyeler var. Bu belediye çalışmalarıyla ilgili değil. Öç, intikam duyguları ile siyaset yapılıyor. Bunlar geçmişte de yaşandı. Faydası yok, çözmüyor, üstüne var olan sorunu daha da kangrenleştiriyor. Bu girdabın içinde hepimiz boğuluruz. 90’ları yaşayan biriyim. Demokratik siyasete inanıyoruz. Bunun için Meclis’teyiz. Bunun için belediye yönetimlerindeyiz.”

‘KAYYUM ATASINLAR AMA İFTİRA ATMASINLAR’

Belediyelere yapılan kayyım atamalarının mali-idari değil siyasi bir karar olduğunu söyleyen Sakık şöyle devam ediyor:

“Belediyenin her lirasını nasıl kullandığım ortada. Aldığım maaşı bile burs olarak veren bir belediye başkanıyım. Kayyım atanacaksa iftira atarak bunu yapmasınlar. Bir buna üzülürüm. Belgesi varsa bunu ortaya koysunlar. Müfettişler bile, ‘Bu kıt imkanlarla nasıl belediye başkanlığı yapıyorsunuz’ diyor. Bizim için halkın vicdanında aklanmak önemli. Biz buna göre davranıyoruz. Benim de bu konuda vicdanım rahat.”

EN GENÇ İL BELEDİYE BAŞKANI

DBP’nin kayyım atanmayan diğer il belediyesi ise Iğdır. Koltukta Türkiye’nin en genç il belediye eşbaşkanı olan Murat Yikit oturuyor. Avukat olan Başkan, son iki ayda yaşananlara dikkat çekerek “Biz de tutuklanmayı bekliyoruz” diyor. Bunu beklemesine karşın bir yere de gitmediklerinin altını çizen Yikit, “Neden” diye soranlara şu yanıtı verdiğini anlatıyor:

“Çünkü bunun siyasi olduğunu, belediyelere dönük suçlamaların asılsız somut olmayan iddialar olduğunu görüyoruz. Geçen hafta 14 müfettiş vardı. 2.5 aydır teftiş yapılıyor. Belediye burada, yapılan işlemler ortada. Üstelik Iğdır 1999 yılından bu yana aynı ellerde. O günden bu yana bir somut belge gösteremediler. En şeffaf belediyeler, bizim belediyeler. Vicdanen rahatız. Biz hesabı halka veriyoruz. Belediye işlemleri halkın denetiminde.”

‘TÜRKİYE BU TABLOYU HAK ETMİYOR’

Müfettişlerin DBP’li belediyelerde yaptığı teftiş iktidar partisi belediyelerine yapılsa rezil olacaklarını öne süren Murat Yikit, seslerini duyurma imkanları da kısıtlandığı için bunları anlatamamaktan yakındı. Başkan, “Muhalefet yapma kanallarımız kapatılmasa tüm toplum bu belediye operasyonlarını kınar, ayıplar. Diğer siyasi partiler de yeterince sahiplenmediği için anlatamıyoruz. Birlikte hareket edilse bugün Türkiye demokratikleşme yaralarını almamış olacaktı. Ne Türkiye ne de bu coğrafya bu yaşananları haketmiyor” dedi.

‘ACABA HANGİ CEZAEVİNE GÖTÜRÜRLER?’

Sırrı Sakık gibi kayyım atamalarının idari-mali bir konu değil siyasi olduğu yorumu yapan Başkan, tutuklanma durumuna da hazır olduklarını anlattı:

“Psikolojik olarak hazırız. 3 ve 5 yaşında iki çocuğum var. Onlar durumun farkında değil ama aileyi hazırladık. Acaba hangi cezaevlerine götürürler diye düşünüyoruz. Silivri mi, Kandıra mı olur ona bakıyoruz. Eşime yolları öğren diyorum.”