CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, 30 Ekim 2016 tarihinden beri tutuklu olan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın yedi yıllık tutukluluk süresi dolmasına rağmen hâlâ cezaevinde olmasına tepki gösterdi.

'BİZ BU YASALARI SPOR OLSUN DİYE Mİ YAPIYORUZ?'

Sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayan Salıcı, "Madem uymayacaktık, bu kanunlar neden var?" diye sordu.

Kanunların bir kişinin en fazla yedi yıl tutuklu yargılanabileceğini belirten Salıcı, "Seçimle gelen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak 30 Ekim 2016’da tutuklandı. 30 Ekim 2023’te 7 yıllık tutukluluk süresi doldu. Bugün kasımın 22’si. Demek ki 23 gündür “tutuklu” olmaması lazım. Ama hâlâ cezaevinde. Biz bu yasaları spor olsun diye mi yapıyoruz?" dedi.

'HÜKÜM KESİNLEŞENE KADAR EK CEZA ÇEKTİRMENİN KARŞILIĞI ZULÜMDÜR'

Salıcı, "Bunun adı yasalara saygısızlık değil de nedir? Bir konuda anlaşmamız lazım. Tutuklama; yargılamanın adil olması için gereken bir tedbir olabilir. Fakat birisine hüküm kesinleşene kadar ek ceza çektirmenin sözlükteki karşılığı zulümdür. Bir kişiyi 7 yıl boyunca bir dosyadan, sonra bir 7 yıl daha başka bir dosyadan tutuklayıp, ona ceza dahi vermeden ömür boyu hapiste tutabilirsiniz. Eğer bunu yaparsanız, hukuk devleti olmazsınız. Sadece zulümle anılırsınız" ifadelerini kullandı.

'GÜLTAN KIŞANAK'IN YERİ AİLESİNİN VE SEÇMENLERİNİN YANIDIR'

Salıcı, paylaşımının devamında şu ifadeleri kullandı:

"Bir konuda daha anlaşmamız lazım.

Hepimiz ömrümüzde adaleti sembolize eden kadın heykelini en az bir kere görmüşüzdür. Gözleri niçin bağlıdır? Gözü dönmüş olduğu için mi? Yoksa adalet kişiye göre davranamayacağı için mi?

Doğru cevap ikincisidir. Adalet gözünü karartamaz. Kişiye göre davranamaz.

Kendimize ait fikirlerimiz, Gültan Kışanak hakkında farklı kanaatlerimiz, Kürt meselesine dair birbirine zıt yaklaşımlarımız olabilir.

Ama hiçbirimizin kanunları tanımamaya, çifte standart uygulamaya ve insani sınırı aşmaya hakkı yoktur.

Gültan Kışanak’ın yeri ailesinin ve seçmenlerinin yanıdır.

Meselemiz, hukuk devleti olup olmamaktır."