Sabah saatlerinde evinde gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece serbest bırakılan TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kendilerini bu tür durumlar karşısında “Darbe mekaniği devreye girerse hiç kimsenin can güvenliği kalmayacak ve herkes bir gün tutuklanacak” sözleri ile uyardığını hatırlatarak, Cumhurbaşkanı'nın talimatı ile alındığını söyledi. 
İstanbul’da sabah saatlerinde evine yapılan baskınla gözaltına alınan HDP milletvekili ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, götürüldüğü Bakırköy Adliyesi’nde mahkemeye verdiği ifadeden sonra serbest bırakıldı. Gözaltına alınmasına dair medyada “kendisi ifade vermeye gitti” şeklinde çıkan haberlerin yalanlayan Buldan, evinin basıldığını söyledi. Buldan, gözaltına alındığı sırada polis aracına binmediğini, kendi aracı ile polis araçları eşliğinde adliyeye gittiğini ifade etti. Mahkeme heyetinin hakkında hazırlanan iddianameyi okunduğu ve buna dair savunma yapıp, yapmayacağının sorulduğunu, kendisinin de savunma yapmayacağını heyete söylediğini aktaran Buldan, “Bu hukuksuzluğa alet olmayacağımı söyledim” diye konuştu. 

Gözaltı şekline ilişkin de konuşan Buldan, şöyle devam etti: “Meclis'i yöneten iki kadından biriyim. Meclis başkanvekiliyim ve milletvekiliyim. Dokunulmazlığım devam ediyor. 10 gün önce Almanya’da Ayşenur Bahçekapılı iki saatliğine havaalanında bekletilmişti. Ve bu ülkenin Cumhurbaşkanı ‘Benim Meclis Başkanvekilim gözaltına alınamaz’ demişti. Bende bu ülkenin Meclis Başkanvekiliyim. Ancak ben kendi ülkemde gözaltına alındım. Bunu yazdırdım onun dışında da ifade vermedim.” 
‘CUMHURBAŞKANI'NIN TALİMATIDIR’
Buldan, kararın siyasi bir karar ve AK Parti tarafından alınan bir karar olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Onlar için milletvekili, meclis başkanvekili hiçbir şey ifade etmiyor. Cumhurbaşkanı’nın Bahçekapılı çıkışı benimle ilgili değil, tüm milletvekilleri ile ilgili olmasını isterim. Parlamentonun ve meclisin en büyük üçüncü siyasi partisinin genel başkanlarının, grup başkanvekillerinin tutuklandığı bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde, bu ülkenin cumhurbaşkanından, meclis başkanından, bakanlarından bu hukuksuzluğa karşı her hangi bir açıklama, her hangi bir beyan yok. Zaten bu kararı AKP hükümeti kendisi aldı. Siyasi bir karardır. Cumhurbaşkanının talimatı ile yapılan bir hukuksuzluktur. Bu konuda bir karşı çıkışında olacağını da zannetmiyorum.” 
‘HDP KRİMİNALİZE EDİLİYOR'
HDP’nin inisiyatifsiz bırakılma ve kriminalize edilme durumu ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Buldan, referanduma gidilen bir süreçte HDP’nin güçsüzleştirilmesi, çalışmalarının engellenmesi ve “itibarsızlaştırılmak” istendiğini söyledi. “6 milyon insanın oy verdiği partinin milletvekilleri tutuklu” diyen Buldan, bu hukuksuzluk ve tutukluluk sürecinin çok uzun sürmeyeceği düşüncesinde. Tutuklu milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yöneticilerinin derhal serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen Buldan, bu yönlü bir kararın Türkiye’nin huzuru açısında çok elzem olduğunu belirtti.
‘HÜKÜMET FAZLA DAYANAMAZ'
Bu durumun sürdürülemez olduğunu hatırlatan Buldan, “Demokrasi adına, ileri demokrasi adına bir adım atmak durumundalar. Yaşanan krizin, ölümlerin bitmesi, Suriye’de, El-Bab’da yaşananlar, Türk askerlerinin orada hayatlarını kaybetmesi bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman bu hukuksuzluğun çok uzun sürmeyeceği kanaatindeyim” diye konuştu. 
ÖCALAN'IN ÖNGÖRÜLERİNE TANIKLIK EDİYORUZ
Buldan, değerlendirmelerinin devamında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uyarılarına da yer vererek, sözlerini şöyle tamamladı: “Sayın Öcalan aslında yaptığımız tüm görüşmelerde ‘Türkiye’deki Kürt sorunun çözülmediği sürece Türkiye’de sürekli krizler yaşanacak, darbe mekaniği devreye girecektir’ diye birçok kez ikaz etti, uyardı. Sadece bizi değil bizimle birlikte görüşmelere katılan devlet tarafındakileri de uyardı. Bu mesajı devlete gönderdi aslında. Ancak Sayın Öcalan’ın söylediklerine biz sonradan hepsine tanıklık ettik. Kürt sorunu çözülmedi, baskılar arttı, il ve ilçelerin yakılması, bütün bunlar darbe mekaniğini tetikleyen gelişmelerdi. Askeri darbe ardından siyasi darbelerde Türkiye karşı karşıya kaldı. Buda AKP hükümeti eliyle yapılan siyasi darbeydi. Sayın Öcalan elbette ki uyarılarını yapmıştı. ‘Darbe mekaniği devreye girerse hiç kimsenin can güvenliği kalmayacak ve herkes bir gün tutuklanacak’ demişti. Bugün milletvekillerinin tutuklanması da, belediye başkanlarının tutuklanması da, bizleri zorla götürülüp duruşmaya çıkarılmamızda hepsi 15 Temmuz günü yaşanan darbe girişimi ile bire bir bağlantılı.”