Halkların Demokratik Partisi (HDP) tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demiraş’ın eşi Başak Demirtaş hakkında "gerçeğe aykırı sağlık raporu" aldığı iddiasıyla 3 Mart 2018 tarihinde açılan davada karar çıktı.

Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre; Başak Demirtaş’ın raporu düzenleyen doktor R.B. ile Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın karar duruşması dün görüldü.

Mahkeme, Demirtaş ve raporu düzenleyen doktor R.B.’ye 2 yıl 6'şar ay hapis cezası verdi.

Mahkemenin verdiği bu cezaya ilişkin yazılı açıklama yapan Başak Demirtaş’ın avukatları, söz konusu dönemde ağır sağlık sorunları yaşayan Başak Demirtaş’ın karnındaki bebeğini kaybetmesi ve buna bağlı sağlık sorunları nedeniyle 4, 12, 16, 23, 25, 28, 30 Kasım 2015 ile 7 ve 9 Aralık 2015 tarihlerinde hastanede muayene edilip, tedavi gördüğünü, bu tarihlerin ikisinde de operasyon geçirdiği bilgilerini paylaştı.

Tedavisinin uzun süreceğinin anlaşılması üzerine, Başak Demirtaş’ın yerine bir başka öğretmen görevlendirilmesi ve böylece öğrencilerinin mağdur olmamasının sağlanması için 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci yarısında kendi isteğiyle ücretsiz izne ayrıldığı belirtildi.

"Tarih hatalı yazılmış"

Demirtaş'ın avukatlarından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Başak Demirtaş, sağlık sorunları devam ediyorken 11 Aralık 2015 tarihinde Diyarbakır Kayapınar Aile Sağlık Merkezine giderek muayene olmuş, hakkında beş günlük sağlık raporu düzenlenmiştir. Ancak kendisine verilen ve onun tarafından da görev yaptığı okula sunulan rapor nüshasında, raporun düzenlenme tarihi hatalı bir şekilde, 14 Aralık 2015 olarak yazılmıştır.

Bu hatanın ortaya çıkması için Aile Sağlık Merkezinin poliklinik kayıt defterinin incelenmesi yeterlidir. Nitekim, mahkeme dosyasında bulunan poliklinik kayıt defterinin fotokopisinde, Başak Demirtaş’ın 11 Aralık 2015 tarihinde muayene olup rapor aldığı sabittir.

"Kayıt defterine bakılması yeterli"

Bu açık gerçeğin teyit edilmesi için mahkeme, poliklinik defterinin aslının getirilerek incelenmesi yönünde karar vermiş, ancak poliklinik kayıt defterinin aslı mahkemeye gönderilmemiştir. Bu yetmezmiş gibi mahkeme de gerçek tarihin yazılı olduğu kayıt defterinin aslını görmeden karar vermiştir.

Gerçekler ortadayken Başak Demirtaş’a böyle bir yargılama sonucunda ceza verilmesi açık bir hukuksuzluk, büyük bir haksızlıktır. Kararın, Başak Demirtaş’ın gündeme geldiği ve hedef alındığı bugünlerde çıkması tesadüf değildir, kolektif bir cezalandırma anlayışının ürünüdür.

Tüm bu duruma rağmen hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. Kararın, Bölge Adliye Mahkemesinde bozulacağı ve adaletin yerini bulacağı yönündeki inancımızı koruyoruz.”