Aziz Yıldırım: “1 Yıl Önce Sivil Darbe Yapılacak Demiştim”

Aziz Yıldırım: “1 Yıl Önce Sivil Darbe Yapılacak Demiştim”

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 1 yıl önce sivil darbe yapılacağını söylediğini belirterek, 15 Temmuz’un kendisini şaşırtmadığını söyledi.

A+A-

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 1 yıl önce sivil darbe yapılacağını söylediğini belirterek, 15 Temmuz’un kendisini şaşırtmadığını söyledi. Yıldırım, kendisini alma sebeplerinin şike olmadığını belirterek, “Başarabilselerdi beni Ergenekon’a bağlayacaklardı ama yapamadılar” dedi.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu üyesi Şekip Mosturoğlu, NTV ve NTV Spor’un ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım’ın açıklamaları şöyle:

“1 yıl önce sivil darbe yapılacak demiştim”

“15 Temmuz Türkiye için çok önemli bir dönemeç noktası. 15 Temmuz’da demokrasi için şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Gazi olanlara da acil şifalar dilerken, ailelerine de sabır dilemekten başka bir şey gelmiyor elimizden. O gece Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, milletvekillerimizin ve milletin ortaya koyduğu direniş çok önemliydi. Umarım sabah başlayan Fırat Kalkanı operasyonu hem ülkemiz hem de oraya giden askerlerimiz için hayırlı olur, oraya giden askerlerimiz sağ salim ailelerinin yanına dönerler. Ülkemiz için de hayırlı olur inşallah. 15 Temmuz beni şaşırtmadı. 1 yıl önce sivil darbe yapılacak demiştim. 17-25 Aralık operasyonundan sonra Fetullah Gülen gerçeğini herkes görmüş oldu. O zamanlarda devletin kurumları değil yalnızca Tayyip Erdoğan savaştı. 15 Temmuz’a kadar Cumhurbaşkanını yalnız bıraktılar. Herkes 15 Temmuz’dan sonra konuşmaya başladı.”

“Bana yapılan operasyon 1998 yılından geliyor”

“1998 yılında Fenerbahçe’nin başkanı oldum. Bir gün sonra bana telefon geldi. Bir milletvekiliyle görüştüm. Zaman Gazetesi’nden benimle görüşmek istiyorlarmış. Geldiler, oturdular konuştuk. Zaman Gazetesi ile spor hakkında konuşacağız sanıyordum. Başladılar ’Hoca efendi’ diye. Onu metheden bir konuşma yaptılar. Onun mahkemesi vardı ve devam ediyorlardı. Meğer dertleri Gülen’in avukatlarını tanıdığım için gelmişler. Benden yardım istediler. Rica edip, bu işi çözmemi istediler. Ben de Gülen’i tanımadığımı ve tanımadığım kişiye kefil olamam dedim. Sonra bu olay kapandı. 3 Temmuz’da kapanmadığını gördük. Bana yapılan operasyon 1998 yılından geliyor. Kamuoyu tarafından bilinsin.”

“Tehlike geçmiş değil”

“Fetullah Gülen kimdir, nedir iyi ölçmek lazım. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nde ihtilal yaptı diye düşünmeyin. Dünyadaki 150 ülkeye yayılmış durumdalar. 150 ülkede böyle bir girişimi yapacak güçteler. Somali’ye gittim gördüm, kolay çözülecek bir konu değil. Tehlike geçmiş değil. Zaman alacak. Türkiye’yi idare eden insanlar, ’Biz yanlış yaptık’ diyorlar. Gülen’in bütün bakanlıklarda aynı TSK’da olduğu gibi orda da yerleşmiş vaziyette, ele geçirmiş, FETÖ örgütü devlete sızmış gibi bir vaziyet var deniyor, ama devlet sızdı aslında bunu herkes görsün. Biz buradan diyoruz ki arkasında Amerika var, Amerika yaptı. Ama Amerika’nın arkasında da başka güçler var. Bunu onlar yapıyor. Orda da yapılanma var. Siz 150 tane de okul açabilir misiniz? Ne kadar zengin olursak olalım Amerika’da o kadar okul açabilir miyiz? Bunun için iyi saptamalar yapmamız lazım. 1-2 günde konular bitmez yani. Ben aptalmışım, ben ahmakmışım demek olayları çözmez. Şu an inandırıcı olan sadece Cumhurbaşkanımız. Başbakanımız da aynı yolda. Diğer kimse inandırıcı değil, zaman gösterecek. Bütün yargı ellerinde, emniyet ellerinde, operasyonu yapan bunlar.”

“Beni alma amaçları şike değil”

“2006, 2007’den itibaren beni dinlemeye almaya çalışıyorlar. Hanefi Avcı bunu anlattı. O kabul etmiyor, yapmıyorlar. "Aziz Yıldırım NATO işi yapıyor, dinle" diyorlar. Beni 2008’den sonra dinlemeye aldılar. Devlet gayrı resmi olarak beni dinlemeye aldı, bunu gidip anlattım. Sonra evime gelip, beni neden dinlediklerini anlattılar. Günah çıkardılar. Yönetim kurulumuzun hepsi dinlendi. Eğer 2009-2010 sezonunda şampiyon olsaydık operasyonu o zaman yapacaklardı. 2009’da beni dinliyorlardı. O sezon sonunda Trabzon’la berabere kalmayıp şampiyon olsaydık, operasyonu o zaman yapacaklardı. Beni alma amaçları şike değil. Şike, teşvik bunlar bahane. Beni Ergenekon’a bağlayacaklardı. Uğraştılar ama bağlayamadılar. Benim paşalarla tek ilgim maç. Maça geliyorlar, futbol, Fenerbahçe konuşuyoruz. Bunlar ilişkim var zannediyor. Söylentilerle beni oraya kanalize etmeye çalıştılar ama başaramadılar. Öyle olunca ellerinde şike kaldı sadece. Askeriyede var diyorlardı, duyuyordum, ama bu kadar olacağını düşünmüyordum. Neden Aziz Yıldırım? Aziz Yıldırım Fenerbahçe’nin Başkanı, Kulüpler Birliği Başkanı. Güçlü hale geliyorsunuz. Fenerbahçe’yi ele geçirdikten sonra ne yapacaktı? Belki iş adamlarını ele geçirmeye başlayacaktı. Sonra sanatçıları. Niye Fenerbahçe’yi ele geçirsin? Eee Fenerbahçe’nin değerleri var. Dışarıdan empoze eden insanları yönetime almadık.”

"Fenerbahçe’yi ele geçirmek istediler"

"Fenerbahçe’yi ele geçirdiler mi? Siz bir örgüt liderisiniz. Ne yaparsınız? Emniyeti, yargıyı ele geçirirsiniz. Ben askeriyeyi biliyordum ama bu kadar olduğunu düşünmüyordum. Sonra kimi ele geçirirsiniz. İş adamlarını, sporu geçirirsiniz. Spor için Fenerbahçe’yi geçirirsiniz. Ben o zaman Kulüpler Birliği Başkanıyım. 25 milyon taraftarı olan bir kulüp. Tabi ki Fenerbahçe’yi ele geçirmek istediler. Sonra sanatçılar alacaklardı. Kanaat önderlerini alacaklardı. Bizleri yok ettikten sonra kendi adamlarını yerleştirerek ele geçireceklerdi. Yönetime kardeşimi aldım, Şekip’i aldım, yakın dostumu aldım. Biz yönetim olarak cumhuriyetçi, laik ve Atatürkçü insanlarız."

"Futbolcuları gözaltına almak yanlış"

"Bana göre futbolcuları gözaltına almak yanlış. 17-25 Aralık’tan sonra geçerli diyorsunuz. Bu sporcular o tarihten sonra bir şey yaptılarsa doğru ama öncesi ise yanlış. Memurların atılmasına da karşıyım. Esas konu bu değil. Esas tespit edilmesi gerekenler daha büyükler. Ben bu çocukları tanıyorum. Ne kadar ilgileri var bilmiyorum. Adaletin önünde göreceğiz. Benim söylemek istediğim önce büyükleri almalıyız. Kanun çıkarken kanunları engellemeye çalışanlar, bir daha bu kanun geri gelmez diyenler vardı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yine kanun için tek başına çalışma yaptı."

“İnsanlar çok acı çektiler”

"Evlerden aldılar. Şike, teşvik dediler. Dinlemeler yapıldığında şike ve teşvik suç değildi. Dönemin Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın için kimse bir işlem yapmayacak mı? 19 maç şike olduğunu söylediler. Soruşturmanın savcısı Mehmet Berk, ‘Biz son 5 maçın skorunu biliyorduk’ dedi. Ben bilmiyordum dedim. Buca’yı 5-3 şansa tesadüfen yendik. Bana bir tane evrak göster, madem biliyorsunuz niye ertesi gün suç duyurusu yapmadınız dedim. Basın bunlarla iş birliği yaptılar. Manşetler attılar. Savcıların şu an çok işi var herhalde ama onları da elbet alacaklar. Basının çok suçu var. Basın 15 Temmuz’da yaptığı duyarlılığı diğer konularda yapsalardı, şu an durum daha farklı olurdu. İnsanlar çok acı çektiler. Medya rolünü çok kötü oynadı. Devamlı bunlarla iş birliği yaptılar.

"1998’den bu yana Fenerbahçe’nin başına ne gelmiş, araştırılmalı”

1998’den bu yana Fenerbahçe’nin başına ne gelmiş, araştırmalı. Çekirdek poşetinden bile stadımız kapandı. Fenerbahçe üzerine oyunlar oynanmıştır. Ne zaman farkına vardık? 2006’daki Denizli maçından sonra farkına vardık. Bunlar TFF’de tezgahlanıyordu. TFF’de değişiklikler yapıldı. Yeni gelenler kimdir? Kime hizmet edecek? Şüphem var. Bir yere hizmet için atamalar yapılıyor. TFF’de dürüst karar vereni görevden alıyorlar. Fenerbahçe’nin TFF’den haklarını almak için çalışma yapacağız. O sezon Şampiyonlar Ligi’ne bizi TFF yollamamıştı. Fenerbahçe’nin Avrupa’ya gönderilmesinin nedeni TFF’dir. TFF ile görüşeceğiz, maddi kayıpları isteyeceğiz. TFF’den maddi kayıplarımızı isteyeceğiz. Bunları alamazsak mahkemeler başlıyor. 2. sene UEFA göndermedi. UEFA ile ilgili mahkemelere de başlıyoruz. 40-50 milyon için değil, büyük davalar açacağız. Mehmet Ali Aydınlar, ’Eğer Fenerbahçe suçsuz bulunursa 45 milyonluk tazminat vereceğim’ dedi. Bizde söz namustur. Aydınlar’ın, ’Eğer siyasi bir dava çıkarsa, Aziz Yıldırım’a iade-i itibarı ilk ben yapacağım’ sözü var, bekliyorum. Başakşehir maçında bir taraftar, ’FETÖ’nün bilmem neleri’ diye bağırıyor. Bizi disipline göndermişler. Böyle hukukçu mu olur?”

"FETÖ’nün UEFA üzerinde de etkisi oldu"

“227 milyon Dolar borcumuz var. Bunların tamamını bize yapılan kumpastan dolayı kesin alacağız. Bütçemiz artıya geçecek. FETÖ’nün, UEFA üzerinde de bir etkisi oldu. Buna eminim. En büyük hatayı Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne götürmemekle yaptılar. Ne olacaktı, Olympiakos gitti. CAS’ta herkes 5 dakika konuşurken, ben 45 dakika konuştum, inanamadılar. Keşke kasetleri alabilsek de izletsem. Son gün CAS’ta 2’ye 1 lehimize çıkacaktı. Sabaha aleyhimize çıktı. Nasıl olduğunu biliyoruz.“

“Herkesten şikayetçiyiz”

"Şikayetçi olduğumuz insanlar var. Lütfi Arıboğan’dan, Mehmet Helvacı’dan, o dönem TFF’de görev yapan ve Galatasaray’a geçenlerden şikayetçiyiz. Herkesten şikayetçiyiz."

“Beni götürürken polis kafamı eğerse tokatlarım, dedim”

"Bana göre bizim otobüsümüze yapılan saldırının detayları biliniyor ama açıklanamıyor. Allah korusun namus meselesidir gider yatarsınız. Ama böyle şike suçlamasıyla, amatör bir suçlamayla hapis yattık. Hiçbir şey yapmadan zihninizde oluştursanız bile 3 yıl ceza veriyorlar. Böyle bir şey yaptıkları... Benden habersiz bir şey yaptınız mı dedim. Yok... Fezlekeleri okuduk. Konuştuk. Dik duracaksınız dedim. Götürürken polis falan benim kafamı eğerse, tokatlarım dedim. Haberiniz olsun dedim. Ambulansla geldim, ambulansla giderim dedim.”

"15 Temmuz’da Fenerbahçelileri gördükleri için sokağa çıktılar”

“15 Temmuz’da sokağa çıkanlar, 3 Temmuz döneminde Fenerbahçelilerin yaptığı direnişi gördükleri için sokağa çıktılar. Semih Çetin Amiralim ne diyor, "FETÖ, Fenerbahçe duvarına çarptı" diyor. Biz direndik ama taraftarlarımızın sayesinde. Onlar olmasa biz de direnemezdik. Fenerbahçeliler, bugün gurur duymalılar kendileriyle. Atatürk’ün takımı olarak tarihimizdeki en büyük olay Anadolu’ya silah kaçırarak Kurtuluş Savaşı’na katılmamızdır.”

"Bildiğimiz klasik Avrupalı hocalar gibi çalışmıyordu"

"Geçen sene iyi transferler yaptık. Bir CEO getirdik. Biz kimseye karışmayalım dedik ve uygulamaya başladık. Capello ve Klopp ile görüşmeler yaptık. Sonra Terraneo bir hoca ile anlaştım dedi. Transferleri de kendisi yürütüyordu. Çalışmalar başladı. Bildiğimiz klasik Avrupalı hocalar gibi çalışmıyordu. Bilime inanmıyordu. Maç oynayarak futbolcuların kondisyon kazanacağını düşünüyordu. Yıl sonunda 1 yıllık daha anlaşması vardı. Oturduk, anlattık. Bu sene başarısızlığa tahammülümüzün olmadığını anlattık. Bir ekip olarak çalışacaksak devam edelim dedik. O da kabul etti ekip çalışması yapacağız dedi. Bize 4’lü savunma oynayacaklarına dair bir transfer çalışması yürüttük. Sonra bir duyduk ki 3-5-2 çalıştırıyormuş. Biz de konuştuk. Sen bize 4’lü savunma dedin ona göre transfer yaptık. Niye 3-5-2 oynatıyorsun diye sorduk. Ben bir deneyeceğim dedi. Bunu Avrupa maçlarında deneme. Başarısızlığa tahammülümüz yok. Ligde deneyebilirsin dedik. Tamam demesine karşın Monaco maçlarına yine 3-5-2 oynattı. Mukavelesinde bazı maddeler var. GPS kullanma şartı var. Soruyorum nasıl kullanılır, bilmiyorlar. Sonra cumartesi günü Pereira bırakıp gitmiş."

"Dick 2 futbolcu istedi"

"Pereira’nın ardından 3-5 antrenör ile görüştük. Bazıları Türkiye’nin durumundan dolayı gelmek istemedi. İnsanların aileleri burada yaşamak istemiyorlar. Bir ülkede milli takımda çalışan bir hoca daha vardı, gelmesi için uğraştık, ülke izin vermedi. Şu anda oynayan futbolcuların da böyle sıkıntıları var. Burada tutmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kolay değil. Dick ile konuştuğumuzda da ailesi müsaade etmedi. Ailesini tanıdıklar aracılığıyla ikna ettik. Pereira’dan da daha az bir ücrete anlaştık. Yok çok şey istiyormuş. Öyle bir durum yok. Maddi durumları el veriyorsa yapın dedi. Ben de maddi durumlar önemli değil dedim. Sağ kanata ve ofansif orta sahaya bir futbolcu istedi. Alamazsanız sorun değil ama alırsanız sorun değil dedi. Kaç tane alırız bilmiyorum."

"Sow gelmek istiyor"

"Moussa Sow olduğu yerde mutlu değil, gelmek istiyor. Ancak bir maaşını verebiliriz dedik. Kulübü müsaade ederse, olabilir. Takımımız iyi. Tek sıkıntımız iyi çalışmamışız. Grasshoppers ve Kayseri maçını kazanarak araya girmek istiyoruz. Milli takım arasının ardından toparlanırız"

"Galatasaray sorgulanmalı"

2009-2010 sezonunu incelesinler. Bir menajerin hangi kulüpte ne kadar oyuncusu var. 1998 senesinden itibaren bütün şampiyonluklar incelensin. Savcılık soruşturma açılsın. 3 Temmuz’da Fenerbahçe’nin başına gelen biraz üstüne gidilse Galatasaray’a FETÖ sebebiyle gelir. Galatasaray’daki FETÖ sorgulanması yapılmalı. Kendisinin ’Himmetlerle, dualarla kaldıralım’ diye sözü var."

"Aykut Kocaman’ı da istedik"

"Teknik direktör arayışında Aykut Kocaman da konuşuldu. Sözleşmesi vardı, Aykut oradan ayrılamayacağını söyledi. Kapattık biz de. Fenerbahçe’nin geleceği için, söylenen sözler yutulur. Neleri yuttuk. Aykut Kocaman için söylediklerimizi de yutardık."

Mosturoğlu: “İlhan Ekşioğlu beni aradı, ‘Bu olay başarılı olursa bizi öldürürler’ dedi”

Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Şekip Mosturoğlu ise 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili, "15 Temmuz’da eşimle birlikte televizyon seyrediyorduk. Yaşananları görünce gerçekten inanamadım. Ulusal savunmada kullanılması gereken silahlar, vatandaşlara doğrultuluyor. Gazi Meclis bombalanıyor. Bunları görünce dehşete düştüm. Telefondan İlhan Ekşioğlu aradı beni. ’Bu olay başarılı olursa bizi öldürürler. Yok oluruz’ dedi" ifadelerini kullandı.

3 Temmuz süreciyle ilgili olarak ise, "Avukatım. Yasa gereği benim ifademi polis alamaz ama beni 4 gün poliste beklettiler. ’Emenike’nin para sayma görüntüleri var’, ’Sivas’a para gitti.’ Hala bunları söylüyorlar ve Türkiye’ye bunu inandırdılar."

Lütfi Arıboğan, TFF’den çıkıp, Galatasaray’a CEO oldu”

TFF’nin FETÖ’den temizlendiğine inanmadığını söyleyen Mosturoğlu, "Geçen sene futbolcuların su içme görüntülerini alın. Bakın hangi futbolcu nasıl su içiyor. Oradan anlarsınız. Ben Türk futbolunun ve TFF’nin FETÖ’den temizlendiğine inanmıyorum. Lütfi Arıboğan TFF’den çıkıp Galatasaray’a CEO oldu. Tesadüf mü?"

“Takım otobüsümüze yapılan silahlı saldırı basit bir olay değil”

Takım otobüsüne yapılan silahlı saldırı ile ilgili ise Mosturoğlu, şunları söyledi:

"Takım otobüsümüze yapılan silahlı saldırı basit bir olay değil. 15 Temmuz sonrası umuyorum bu da ortaya çıkacak. O olay sonrası birçok yabancı oyuncumuz takımdan ayrılmak istedi ve biz şampiyonluğu kaybettik. Biz çok acı çektik. Psikolojisi en çok bozulan bendim. İlaç tedavisi gördüm."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar PolitiKARS.com tarafından onaylanmamaktadır.