PolitiKARS.com imtiyaz sahibi, mimar Ali ihsan Alınak, Türkiye'nin genel siyasi durumu; İBB operasyonu, Ekrem İmamoğlu'na yönelik gözaltı ile CHP'yi yazdı. 

İşte o yazı, 

KISKAÇ.. CHP'NİN İÇ VE DIŞ DİNAMİKLERİ

19 Mart'ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şahsında CHP'ye yapılan politik operasyon, gündemin en yakıcı maddesi. 

2023 yılında Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sonrası Kılıçdaroğlu'na karşı geliştirilen değişim hamlesi üzerinden, Özgür Özel'in genel başkan olarak seçildiği CHP'de mutlak gücün İmamoğlu olduğu konusunda herkes hemfikir. 

2024 YEREL SEÇİMLERİ VE CHP'NİN STRATEJİSİ 

Ancak bu değişim, 2024 yılındaki yerel seçimlerle Türkiye'nin birinci partisi olarak tescillendi. Vefanın tartışıldığı bir parti içi iktidar kavgası ise asla gündemden düşmedi. 

CHP, tüm geleneksel politik hikayesini İstanbul ve İmamoğlu üzerine inşa edecek paradigmal dönüşüme endeksledi. Özgür Özel'in emanetçi olduğu algısı tartışmaların merkezine yerleşti. 

Değişimi tetikleyen kurultay sürecinde delegelerin şaibeli şekilde düşüncelerinin değiştirilmesi iddiası, bugünün de geçmişin de tartışmalarının öznesi oldu. Akçeli ilişkilerin merkezinde sürekli İmamoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işaret edildi.

Kurultay sonrası yerel seçimler sürecinde İmamoğlu etkisindeki partide aday olmanın yegâne ön şartı, İstanbul'a biat olması olarak kamuoyuna yansıdı.

AK PARTİ VE MHP CEPHESİNDEKİ RAHATSIZLIK

Tüm bu genel durum içerisinde, AK Parti ve MHP'nin bu durumu algılaması ise önemli bir rahatsızlığı beraberinde getirdi.

Yeniden dizayn sürecine giren bu iki partinin, özellikle küresel konjonktür değişiklikleri karşısında arayış içine girmesi kaçınılmaz hale geldi. 

İÇ KRİZ VE DIŞ DİNAMİKLER 

Ukrayna-Rusya Savaşı, Kafkasya'daki Azeri-Ermeni çatışması, Libya'daki derin kriz ve Ortadoğu'daki çatışmalar, iç politikada da etkilerini hissettirdi.

Derinleşen krizlerin gölgesinde Suriye'de çöken bir rejim, PKK ile yeniden geliştirilen çözüm arayışlarının penceresinden bakmakta fayda var. 

Türkiye'nin dış etkilere karşı iç konsolidasyon çabaları, MHP lideri Devlet Bahçeli üzerinden bir barış arayışına evrildi. 

Tüm bu değişimlerin eşliğinde son durumu analiz etmekte fayda var. 

İÇ TARTIŞMALAR VE DİRENÇ GÖSTERİLEN UNSURLAR

Bu değişime karşı içeride bir direnişin ortaya çıkması ise Türkiye'nin gerçekliklerinden biri. Kangrenleşmiş çatışmacı unsurların barışa karşı tutum aldığı da unutulmamalıdır. 

Bu genel görünüm içinde, CHP üzerinden yürütülen tartışmalar ve stratejiler, Türkiye'nin siyasi geleceği anlamında oldukça önemli bir yere sahip.

Parti içerisindeki küskünler ve iktidar tarafından el ovuşturanlar için bulunmaz faydacı olan bir süreç gelişti. 

HAMLELER

İmamoğlu özelinde CHP'yi tasfiye edecek hamleler, hukuk zemininde tartışılır kararlar almaya başladı. 

İmamoğlu'nun diplomasının iptali, cumhurbaşkanlığı iddiasının hukuki zeminde sonlandırılması anlamına geldi. Bu iptal ile birlikte, 'hukuki gerekçeler' ile İstanbul'un el değiştirmesi mümkün kıldı. Ancak sadece bununla kalınmayacağı gerçeği, CHP'nin 4 Kasım 2023'deki kurultayının iptali ve kayyum atanabilme ihtimaliyle zirveye taşındı. 

CHP yönetimi, 'risk' alarak, partiyi 6 Nisan'da kurultaya götürme kararı alarak, bu duruma karşı bir savunma hazırladı. Ancak görünen o ki, hukuki baskının daha uzun süreceği şeklindedir. 

SONUÇLAR 

Bu yazıyı yazarken, İmamoğlu'nun gözaltında olduğunu belirtmek isterim. Gelelim olası sonuçlara… 

İmamoğlu'nun tutuklanarak yerine kayyum atanması yüksek ihtimal... Gerekçe ise DEM Parti ile geliştirilen 'kent uzlaşısı' ve parasal ilişkiler olacaktır. 

CHP'nin bu 'kıskaç' durumundan nasıl çıkacağı ise merak konusu.

Kars | 22 Mart'25