Mersin’in Akdeniz Belediyesi eş başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Aslan, polis tarafından gerçekleştirilen ev baskınlarıyla gözaltına alındı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Akdeniz Belediyesi'ne yönelik gözaltı operasyonu kapsamında, belediye meclis üyeleri Özgür Çağlar, Hikmet Bakırhan ve Neslihan Oruç da dahil olmak üzere toplam beş kişi gözaltına alındı. 

Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kişilere "terör örgütü propagandası yapmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunu’na aykırılık" ve "2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamaları yöneltti.

AKDENİZ BELEDİYESİ EŞ BAŞKANLARI GÖZALTINA ALINDI

DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, olayla ilgili açıklama yaparak, "Polis, Akdeniz Belediyesi'ne kayyum atandığını ve kararın Mersin Valiliği'nin sitesinde yayınlanacağını söylediler. Kayyum, gasptır; kayyım, irade hırsızlığıdır." dedi.

BELEDİYE ÇEVRESİ ABLUKADA

Polis ekipleri, gözaltına alınan eş başkanlar ve belediye meclis üyeleri ile birlikte, Akdeniz Belediyesi’nde arama yaptı. Belediyenin ön ve çevresi bariyerlerle kapatılarak güvenlik önlemleri artırıldığı bildirildi.

Mezopotamya Ajansı, soruşturmanın gizli olduğunu ve 24 saat boyunca avukat görüş kısıtlaması getirildiğini bildirdi.

SEÇİM SONRASI KAYYUM UYGULAMALARI

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Mersin’in Akdeniz ilçesini, %36.92 oy oranıyla DEM Parti kazanmıştı. 

DEM Parti, yaşanan durumu eleştirerek, halk iradesini koruma vurgusu yaptı. “Halkın iradesine karşı kayyum atanması gibi yöntemleri kabul etmiyoruz,” ifadesinde bulunuldu.

DİĞER BELEDİYELERDEKİ KAYYUM ATAMALARI

2024 yılında, daha önce de 7 belediyeye kayyum atanmıştı. DEM Parti ve CHP’li birçok belediye başkanı, çeşitli nedenlerle görevden alınarak yerlerine kayyum atanmıştı. Bu uygulamalar, iktidarın yerel yönetimlere müdahale eden politikalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

DEM PARTİ YETKİLİLERİNDEN AÇIKLAMALAR

DEM Parti'den yapılan açıklamada, gözaltı ve kayyum gerekçesinin temelsiz olduğu ve halk iradesine karşı yürütülen darbe pratiklerinin bir uzantısı olarak tanımlandı. "Her yerde bu kayyumcu anlayışa karşı durmaya ve halkımızın iradesini savunmaya devam edeceğiz" denildi.